Bir varmış, bir yokmuş. Eski zamanlarda, ülkelerin birinde bir Kral ile Kraliçe yaşarmış. Kralın bir kızı olmuş. Yeni doğan çocuğunun şerefine tüm halka ziyafet vermiş. Ziyafetten sonra Kral çevresindeki insanlara baba olmanın kendisini nasıl mutlu ettiğini anlatmış, zira yıllar yılı karısıyla birlikte hep bir çocuk sahibi olmayı beklemiş durmuş. Kadın hep başım ağrıyor deyip yanaşmıyormuş. Sonra beceriksiz karısı bebeğin altını değiştirmeyi yeni öğrendiği sıralarda başına gelenleri anlatırken konukların hepsini güldürmüş. Ama aslında içten içe "aman ne komik, neyse kellemi almasın diye güleyim bari" diye söyleniyorlarmış.
Derken konukların bebek Prenses'e hediyelerini verme zamanı gelmiş. Ama ne yazık ki konukların çoğu prensese hediye alamayacak kadar züğürtmüş. Kral içten içe "pintilere bak hele"diye sinirlenmiş ama belli etmemiş.
Fakirler, zenginler hediyelerini verdikten sonra sıra on iki periye gelmiş.
"Benim Prenses'e hediyem fesatlık," demiş birinci peri.
Konuklar sevinçle alkışlamışlar. Kral hediyeden pek mutlu olmasa da sesini çıkartmamış. "Bula bula bunu mu verdin, neyse yönetimde işimize yarar, diğer krallıkları bitiririz," diye düşünmüş.
"Benim hediyem Güzellik," demiş ikinci peri.
"Benim hediyem Akıl," demiş üçüncüsü.
Böylece on bir peri tek tek vermişler. Umuyoruz ki hediyelerinidir.
On ikinci peri tam hediyesini vermek üzereymiş ki, bir gök gürültüsüyle sarsılmış bütün saray. Kapılar ardına kadar açılmış, içeriye şeffaf topuklu çizme giyen ayaklarını sürüye sürüye yürüyen yaşlı bir orospu girmiş. Onu gören herkes mide bulantısından gözlerini kapatmış.
"On üçüncü peri!" diye bağırmışlar hep bir ağızdan. Perilerden biri "Geldi yine yılan, bak nasıl da ayaklarını sürte sürte yürüyor kodumun perisi," diye söylenmiş kısık sesle. Öteki periler de ona katılmışlar.
On üçüncü peri cırtlak sesiyle; "Bana davetiye yok mu Reyiz?" demiş kapı ağzından.
"Sana davetiye yollamayı unutmuş olmalılar," demiş Kral Kane kem küm ederek. "Hizmetkarlar! Sofrada hemen bir yer daha açın! Çabuk!" Aslında Kral onu bile bile davet etmemiş çünkü kadını kimse kaale almıyormuş. Lanetlenmemek için iyi geçiniyor gibi görünmeye çalışıyorlarmış.
On üçüncü peri minik Prenses'in kundağının yanına gitmiş. Bebek agu deyip minik elinin orta parmağını ona doğru uzatmış. Peri tiksinerek "Sırnaşma, yerinde dur velet," diye homurdanmış. Sonra çok sinsi bir gülüşle krala dönerek, "Benim de prensese hediyem, on yedinci yaş gününde çöplerin kraliçesi olması. O muşmula suratlı anca çöp yönetir ehehe," demiş iğrenç bir kahkaha atarak. Yine bir gök gürültüsüyle, kötü peri kaybolup gitmiş.
Yıllar geçmiş aradan. Bebek büyümüş, sağlıklı, güzel, mutlu ve akıllı bir genç kız olmuş. Biricik Prenseslerine atılan bu kara lekeyi yok etmek için ülkenin adını Çöpland olarak değiştirmişler. Böylelikle kızları gururla Çöplerin Kraliçe'si olabilecekmiş.
Her şeyin harika olduğu bir gün Çöpland'e kara bulutlar çökmüş. Civarların en kötü adamı, Kral Kane'in baş düşmanı Jasonae krallığa ordusuyla girmiş. Geçtikleri her yere yıkım getiriyor, sevgiyi yok ediyormuş.
Krala meydan okuyan Jasonae bir şerefsiz olduğu için kılıç düellosunda hile yapmış ve Kralı öldürmüş. Krallıkla arasındaki tek engeldeymiş sonra sıra. Gözleri Sari'yi arıyor, tüm askerlerine onu bulmaları için emirler yağdırıyormuş.
Sari'nin sadık şövalyesi bir düzine askeri öldürdükten sonra prensesi saraydan kaçırmaya karar vermiş. Genç Şövalye çok sinirliymiş, öfkeden ateş saçıyormuş. Yarım saat boş boş konuşup vakitlerini çalan Rahibe Primanna'ya rağmen güvenli bir şekilde kaçmayı başarmışlar.
Bu ruh hastalarının yanında, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde büyüyen Sari krallığını geri almak üzere ant içmiş. Sadece biraz daha beklemeliymiş.
*******
Merhaba sayın saripokemon neferleri, (ve haterlar. Biliyorum siz de buradasınız. Kaos hayattır. Mrb.)
Kezzabımdan güç alarak okuduğum çöp hikayelerden sonra içimdeki yazarı harekete geçirdim ve işte karşınızda Sarı Kraliçe aka Çöpreina!
Bu hikayemizde asi baş karakterimiz, joker kızımız Sari'nin hakkı olan krallığı adım adım ele geçirmek için verdiği savaşları okuyacağız. Türlü yaratıklardan, kaslı mafyalara; melez kurtlardan, köken vampirlere kadar olan bu korkunç yolculukla birlikte Sari'nin yaşadıklarına şahit olacak, tiksinç keko Jasonae'nin binbir dolapla aldığı saltanatı elinde tutup tutamayacağını izleyeceğiz.
Bu hikaye birçok absürtlük barındırır. Eğer şu mantıksız bu mantıksız diyecekseniz bu hikayeden çıkmanızı tavsiye ederim çünkü oldukça saçmalamaya müsait fakat kendi içinde tutarlı bir yapım olacak. Tşk bb.
İyi okumalar değerli sp neferleri! Yorumlarda kezzaplaşalım. 💕
Medyadaki güzellik de kim? Aaa benmişim 💕
ARAK KÖŞESİ:
Başını full Uyuyan Güzel masalından arakladım. Tek farkla: Bizim prensesimiz daha güzel, tşk💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Kraliçe
FantasiaBebekliğinde yaşlı bunak bir peri tarafından tuhaf yetenekler bahşedilen Prenses Sari'nin babası Kral Kane, tüm diyarların kötüsü olarak bilinen Jasonae tarafından öldürünce, huysuz şövalyesi Melie ve boşboğaz rahibe Primanna tarafından ülkesin Çöpl...