New World [] Park Jimin

4. Bölüm

Medya: Kina ft. Snow
~Get You The Moon~

Biraz durduktan sonda devam etti. Açıkçası dedikleri hala imkansız geliyordu.

Bay Will
"İnsan kanı içmemek konusunda onları eğitsek de aralarında hala kendine hakim olamayanlar var."

Ben
"Diyelim ki bu dedikleriniz doğru..."

Bay Will
"Doğru zaten."

Sözümü kesip söylediği şeyle gözlerimi devirdim.

Ben
"Her neyse. Filmlerdeki gibi kokumu falan almaları gerekmez mi?"

Bay Will
"Sana özel bir büyü yapıldı Arora. Bu okulda senin insan olduğunu sadece ben biliyorum. Bu yüzden kanının kokusunu sadece ben alabilirim. Anladın mı?"

Başımla onaylıyordum ama hala idrak edemiyordum. Gerçek gibi gelmiyordu. Ya da inanmak istemiyordum. Ama biraz önce çıkan dişleri çok korkutucuydu.

Ben
"Bakın, beni neden burda tuttuğunuz hakkında hiçbir fikrim yok. Ancak beni kapının önüne koymanızı yeğlerim. Hem ben insanım. Ne yapabilirim ki burda?"

Gülümseyip kollarını önünde bağladı.

Bay Will
"Zaman tek çaredir Arora. Buraya geldin çünkü annen Flora böyle istedi."

O ismi duyduğumda yumruklarımı sıkmaya başladım.

Ben
"O kadın benim annem değil."

Sıktığım ellerime baktıktan sonra bakışları bana döndü.

Bay Will
"Aslında çok nazik ve sabırlı birisin. Ama konu kin tuttuğun insanlara gelince sinirden köpürüyorsun. Söylesene birini öldürecek kadar sinirlendiğin bir an oldu mu?"

Dedikleriyle kaşlarım çatılmıştı. Ama ister istemez dediği şeyi düşünmüştüm.

Ben
"Hayır...olmadı."

Bay Will
"Belli. Yurtta sana özel oda olacak. Böylece daha güvende olursun."

Bir şey diyemiyordum. Sadece...sadece evime gitmek istiyordum.

Hayatımda ilk defa gerçek annemin yanına gitmek istemiştim. Birinin yanımda olmasına ihtiyacım vardı.

Bay Will
"Odandaki banyoda kırmızı lensler var. İstersen takabilirsin. Sen burada yarı vampir yarı büyücü olarak yaşayacaksın. Herkes öyle bilecek. Yarı büyücülerin gözleri kırmızı olmaz genelde. Mavi ya da altın sarısı olur. Senin gözlerin mavi zaten. Bu yüzden takmana gerek yok."

Bir şey demeden ayağı kalktım ve odadan çıktım.
Yanıma gelen kadın gülümseyerek kendisini takip etmemi söylediğinde başımla onaylamakla yetinmiştim.

Beraber asansöre binip aşağı indik ve binadan çıktık.

Bu binanın biraz uzağında yurt binası vardı. Yurt binasına girdiğimizde en üst kata çıkmaya başladık.

Asansörden indiğimizde koridorun sonunda bir oda vardı. Hatta bu kattaki tek odaydı.

Odaya ilerleyip kapının önünde durduğumuzda kadın cebinden bir anahtar çıkardı.
Anahtarı deliğe yerleştirip kilidi açtıktan sonra kapıyı açtı. Sırtımdan içeri doğru iteklerken bakışlarımı odada gezdirdim.

Gri ve beyaz çarşafları olan bir yatak vardı. Yatağın karşısında makyaj masası vardı. Masanın hemen yanında bir kapı daha vardı. Yatak başlığımın yaslı olduğu duvarda ise güzel bir duvar kağıdı vardı.