9. Bölüm

1.4K 82 10
                                    

Medya: Jon Bellion
~All Time Low~

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Bakışlarımı tavanda gezdirmeye devam ettim. Dün olan onca şeyden sonra okula gitmemem daha iyiydi.

Dün üvey ailemin, ailesinin ölüme sebep olduğunu söyleyen kız, aslında siyah saçlı Min Yoongi'nin kız kardeşiymiş. Kardeşi ne kadar sinir ve bağırmaya açık biriyse kendisi de bir o kadar sessizdi. Hiçbir şey dememiş öylece bana bakmıştı.

Bilmiyordum. Gerçekten bilmiyordum. Bilseydim bile bir şey yapamazdım ama yine de bu kadar kötü olmazdı.

Anlamadığım şey üvey ailem olacak insanların vampirlerle ne alakası vardı?

Derin bir nefes alıp yataktan kalktım ve pencereye doğru yürüdüm. Büyük camı açtıktan sonra bakışlarımı dışarı çevirdim. Binanın arkasına baktığından aşağıda kimse yoktu.
Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.

Burada olmak istemiyordum. Buradan gitmek istiyordum. Neden düzgün bir hayatım yoktu ki? Tek istediğim kendime ait bir ev ve kafedeki işim. Çok mu fazlaydı? Sıradan bir hayat istiyordum. Vampirlerin, kurtların, büyülerin olmadığı bir dünya.
Tek istediğim sıradan bir yer.
Ama imkansız, değil mi?

Nedenini bile bilmediğim bir şekilde burada tıkılı kalmıştım. Okulun her yeri korumaydı. Kaçmaya kalksam ağzıma sıçarlardı.

Sinirle ellerimi pencerenin önündeki mermere koydum. Derin nefesler alıp verirken odamın kapısı çalmıştı.

Ben
"Kim o?"

"Benim Arora."

Bay Will'in sesini duyduğumda girmesini söyleyip bakışlarımı dışarı çevirdim.
Kapının açılıp kapanma sesinden sonra yaklaşan adım sesleri duymuştum.

Bay Will
"Üzgünüm."

Ben
"Bana yardım edeceğinizi söylemiştiniz. Yardımınız bahçeye son anda gelip beni onlardan korumaksa gerek yok kalsın. Ölmeyi tercih ederim."

Bay Will
"Üzgünüm Arora. Senin için bir şeyler bulmaya çalışıyordum. Ama geç kaldım."

Sinirle gülüp bakışlarımı ona çevirdim.

Ben
"Herkes insan olduğumu öğrendi ve hikaye bitti. Artık eski yaşantıma geri dönüyorum."

Başını iki yana yasladığında sinirle elimi mermere vurdum.

Ben
"Siz ciddi misiniz?"

Bay Will
"Bak, biliyorum sinirlisin. Ancak burda kalmak zorundasın."

Ben
"Neden ya neden? Bana bir neden söyleyin? Üvey annem istedi diye burda kalmak zorunda değilim."

Bay Will
"Yapabileceğim bir şey yok. Kaçmaya sakın çalışma. Bu sefer her şey daha da kötü olur haberin olsun."

Hızla odadan çıktığında sinirle elimi duvara geçirdim.

Daha ne kadar kötü olabilir ki?
Daha ne olabilir yani?
Hayatım zaten boka sarmış daha ne olabilir?

Yere çöküp sırtımı duvara yasladım.

Sakin ol.
Sakin ol.
Sakin ol.

Gözlerimden dökülen yaşlarla başımı dizime gömdüm. Bıktım artık. Burdan defolup gitmek istiyordum.
Ne işim vardı onu bile bilmiyordum.

New World [] Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin