41. Bölüm

955 69 9
                                    

Medya: Karol Sevilla
~Musica En Ti~

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Yanımda oluşan hareketlilikle bakışlarımı çevirdim.

Bay Will
"Yolunu gözlüyor gibisin."

Bakışlarımı ondan çekip, karşımdaki okulun kapısına baktım.

Ben
"Gelmeyecek."

Bay Will
"Sonsuza dek."

Ben
"Biliyorum. Sonsuza dek gelmeyeceğini biliyorum."

Aramızda kısa bir sessizlik olmuş, bu sessizliği bay Will bozmuştu.

Bay Will
"Arora'nın annesinin, Linda'nın, geleceği gördüğünü hatırlıyorsun değil mi?"

Kaşlarım merakla çatılırken bakışlarımı bay Will'e çevirdim.

Ben
"Ne demek istiyorsunuz?"

Bakışları bana dönmüş, ayağı kalkıp eliyle sırtımı pat patlamıştı.

Bay Will
"Melekler Ovası'nda hiçbir şey tesadüf değildir Jimin."

Bir şey dememe izin vermeden arkasını dönüp yürümeye başladı. Öylece durmuş beynimin içinde dönen cümleyi düşünüyordum.

"Melekler Ovası'nda hiçbir şey tesadüf değildir Jimin."

Ne demek istemişti? Hiçbir şeyin tesadüf olmadığını söylerken ne demek istemişti? Bir şey ima ettiği kesindi. Ama ne ima ediyordu?

Düşünceler arasında boğulurken bu sefer başka bir beden oturdu yanıma. Bakışlarım yeniden gelen kişiye döndüğünde anında önüme döndüm.

Bu kızdan kurtulamayacak mıyım ben?!!

Ben
"Git başımdan Sori."

Sori
"Arora'yı sevdin. Ama o gitti Jimin. Seni sevmedi."

Hızla bedenini bana çevirip elimi tuttu ve sol göğüsüne götürdü.

Sori
"Ben seni seviyorum Jimin. Ailenin sana veremediği sevgiyi sadece ben verebilirim."

Ailemin veremediği sevgi.
Beni kimse sevmedi.
Hiç kimse.
Arora bile sevmedi beni.

Ama Sori beni seviyor.

Başını yavaşça yaklaştırdığında bakışları dudaklarıma kaymıştı.
Söylemesi tuhaf. Ama bu benim ilk öpücüğümdü. Biliyorum aptalcaydı. Ama beni sadece, gerçekten seven birinin öpmesini istiyordum.

Sori'nin değil!!

Hızla başımı geri çekip. Elimi de sertçe çekip ayağı kalktım.

Ben
"Bana bir daha yaklaşırsan, seni bütün okula rezil ederim."

Bir şey demesine izin vermeden arkamı döndüm ve okula doğru yürümeye başladım. Tek istediğim biraz yalnız kalmak, kafa dinlemekti. Ama sanki herkes bana inat yanıma geliyormuş gibi hissediyordum.
Ki öyle de zaten. Başka bir açıklaması olamaz bunun.

Arora'dan

Saat akşam sekize geliyordu. Çıkma vaktim geldiğinden mutfağa doğru ilerlemeye başladım.

Önlüğümü çıkarıp askıya astım ve siyah ceketimi üzerime geçirdim. Çantamı da aldıktan sonra kafeden çıktım.

Evime yürüyerek gidiyordum. Çalıştığım kafe, okula ve eve uzaktı. Ben de uzakta olmayı istemezdim ama civardaki en yakın kafe burasıydı.
Ama benim açımdan güzeldi. Akşam yürümelerini seviyordum.

New World [] Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin