New World [] Park Jimin

18. Bölüm

Medya: BTS
~Love Myself~

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Derslerimiz bittiğinde Hera'nın zorlamasıyla hızla yurda gittik.

Yurdun giriş katının altında bir garaj varmış meğer.

Diğerlerinin de baya arabası vardı.

Hoseok, Namjoon ve Jin bir arabaya binerken,
Hera, Yoongi, Jungkook ve Tae ise bir arabaya binmişti. Geriye ben ve Jimin kaldığımızda diğerleri çoktan yola çıkmıştı.

Jimin
"Bence arabaya gerek yok. Sen...en iyisi beni sırtında taşı."

Gülmeye başladığında göz devirip bedenini ilerideki arabaya doğru ittim.

Ben
"Yan koltuğa geç."

Jimin
"Yan koltuk derken? Ben kullanacağım."

Bakışlarımı ona çevirip gözlerimi kıstım.

Ben
"Gece yaptığımız yarışı ben kazandım. Bu da ödülüm."

Bir şey demesine izin vermeyiz duvardaki anahtarlıktan anahtarı aldım ve kilidi açıp şoför koltuğuna geçtim.
Elbette ehliyetim yoktu. Ama kimin umrunda? Hem Jimin'in de yoktu.

Biraz sonra yanıma oturduğunda bakışları bana döndü.

Jimin
"Ehliyetin yok."

Ben
"Sanki senin var."

Jimin
"Var."

Bakışlarım şaşkınlıkla ona döndüğünde kahkaha atmaya başladı.
Eliyle burnuma vurdu.

Jimin
"Kore'de, Amerika'daki gibi yirmi bir yaşında reşit olmuyorsun. Yirmi yaşında reşit oluyorsun. Ben de yirmi yaşındayım."

Pişkince sırıttığında oflayıp önüme döndüm ve anahtarı deliğe soktum.

Ben
"Kimin umrunda?"

Jimin
"O zaman şöyle yapalım. Şehire kadar sen sür. Ama şehir girişinde bana ver. Çünkü başımıza bela açma olasılığımız var."

Başımla onayladığımda arabayı çalıştırdım. Ardından gaza basıp sürmeye başladım.

Jimin
"Sürmeyi nasıl öğrendin?"

Ben
"Üvey babam olacak ilk defa bir işe yaradı. Kafasına estiği gibi bana araba kullanmayı öğretmişti."

Başıyla onaylayıp önüne döndüğünde aramızda uzun bir sessizlik olmuştu.

Jimin
"Bizimkilere neden gece olanları anlatmadın?"

Sessizliği bozduğunda dediği şeyle şaşırmıştım.

Ben
"Onlar senin arkadaşların. Senin söylemen gerekirdi."

Jimin
"Senin arkadaşların derken? Ne yani onlar senin arkadaşın değil mi?"

Ben
"Demek istediğim o değildi. Onlara benden daha yakınsın. O yüzden dedim. Ayrıca konumuz değil."

Jimin
"Söylemedim çünkü senin söylemeni bekledim. Söylemediğine göre gece yaşadıklarımız senin için bir şey ifade etmiyor."

Başımı iki yana salladım.
Aptal.

Ben
"Alakası yok. Ben de aynı şeyi senin için düşündüm. Söylemediğine göre hoşuna gitmemiştir diye düşündüm. Ve sonuç bu."