New World [] Park Jimin

49. Bölüm

Medya: BTS
~For You~

Canlarım bu bölümde smut gibi birşey var. Böyle küçük bişey.
Haber verem Didim.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Gülmeye devam ederken Jimin, bir anda belimden tutup kendine çekmişti.
Otomatik olarak dizlerine oturduğumda elleri saçlarımı bulmuştu.

Jimin
"Neden bu kadar güzelsin?"

Ben
"Sen neden bu kadar yakışıklısın?"

İkimiz de bir şey demeden sadece birbirimize baktık.
Kırmızı gözleri kalp krizi geçirmemi sağlayacak türdendi. O kadar güzeller ki...
Saçlarımdaki eli belimi bulurken biraz daha kendine çekti.

Dudaklarımız birbirine sürtüğünde nefesim kesilmişti. Hızla kollarımı boynuna sarıp, Jimin'in bacaklarının yanında duran dizlerimin üzerinde kalktım. Fazla yakındık. Çok fazla yakındık. Oturuyor olduğu için ve ben de dizlerimin üzerinde olduğum için başı göğüsüme geliyordu.

Gözlerimin içine bakarak çenesini göğüsüme yasladığında ölmek üzereydim.

Ben
"Yapma."

Jimin
"Neden?"

Bir şey diyememiştim. Ne diyebilirim ki?

Çenesini çekip göğüsümün açıkta kalan kısmına dudaklarını bastırdı. Titrek bir nefes verdiğimde öpücüklerini devam ettirmişti. Tanrım!

Hızla atan kalbimin üzerini öptüğünde gülümsediğini, gerilen dudaklarından anlamıştım.

Jimin
"Benim için hızlanıyor."

Ben
"Senin için hızlanıyor."

Gülümseyerek öpücüklerini devam ettirdiğinde sıranın bana geçtiğini hissediyordum.

Hızla omuzlarındaki ellerimle onu arkaya doğru ittim. Yatağı ve önündeki puf aynı hizada ve birbirine yapışık olduğundan bir şey olmamıştı.

Şuan kasıklarında oturuyor olmam daha da sıcaklamamı sağlamıştı. Üzerimdeki ceketi yavaşça çıkardığımda dudaklarını yalamıştı.
Ceketimi kenara koyup üzerine doğru eğildim. Elimi beyaz tişörtünün içine soktuğumda kafasını geriye atmıştı. Ellerim karın kaslarından gezinirken yukarı doğru çıkmaya başladım. Bu sırada tişörtü de kalkıyordu.

Hızla tişörtünü çıkarıp kenara attığımda bedenimi süzmeye başlamıştı.

Jimin
"Nefes kesicisin. Üzerimde olman..."

Ben
"Altımda bu şekilde yatıyor olman..."

Yüzüne doğru eğilip dudaklarına kısa bir öpücük kondurdum. Dudaklarından boynuna geçip bir zamanlar ısırdığım yeri emmeye başladım. Onun beyaz teni...o kadar güzeldi ki.

Yavaş yavaş aşağıya indim. Karın kaslarında dilimi gezdirdiğimde kafasını geriye attı. Hızlı nefes alışları kulağıma dolarken biraz daha aşağı indim.
Önüme, pantolonunu zorlayan aleti geldiğinde en ufak utanmam yoktu. Onunla yatabilirdim. Çünkü neden yapmayım?
Jimin benimdi. İki sene boyunca benden kopmadıysa bundan sonra da kopmazdı.
Kopsa bile ben onu bırakmazdım.
O benimdi. Her zaman benim olarak kalacaktı.

Elim bacaklarından kasıklarına doğru gelirken boşta kalan elim de kasıklarına baskı yapıyordu. Biraz yaklaşıp nefesimi üflediğimde kollarını iki yana açarak çarşafı sıkmıştı.