Multimedya; Fener Alayı'nda çektiğim bir fotoğraf❤
Hüma'nın Ağzından;
Karşımdaki oğlanın gözlerimin içine bakarak söyledikleriyle şaşırıp kalmıştım. Gerçi oğlan demem yanlış olurdu, ama adamda diyemezdim. Benden bir kaç yaş büyük olan bir serseriydi işte. Oğlan deyince sanki karşımdaki şahıs çok küçükmüş gibi oluyor ama işte uzundu. Aslında benden herkes uzundu. Neyse konumuz bu değil.
Ben yine salak saçma düşüncelere dalmışken Hifa kolumdan asılarak beni çekiştirdi. Zaten bunları hep o akıl ederdi. Ben genelde yaramaz çocuksu taraf, o da hep benim arkamı toplayan taraf olurdu. Ama bu kadar zıtlığa rağmen bir o kadarda iyi anlaşırdık. Birbirimizde zıt olan hareketlerimizi her ne kadar onaylamasakta, birlikte olmadan da yapamazdık.
Hifa'nın Ağzından;
Annem "Hızlanın." derken Hüma saf saf oğlana bakıyordu. Salak bu kız ya! Kafasında ki tacın ışığını kapattım, aynı şekilde kendiminkininde. Ve hemen onu çekiştirmeye başladım. Gerçekten bu oğlan o sözleri sarf ederken neyi düşünmüştü acaba. Yanımızda annem vardı lan! O oğlanın da kafası gidik olmalıydı yoksa bu cesaret nereden yani! Biraz hızlanıp ilerlerken annem Felak-Nas okuyordu. Tabii Hüma ve bende.
İlerleyen dakikalarda bizim caddeye yaklaşmıştık neyseki. Fakat o sırada köşeyi dönen bir oğlanla göz göze geldim. Ve hemen gözlerimi yere indirdim. İndirmez olaydım. Kan mı o? Elinden birini dövmüş olması nedeniyle kan akıyordu. Bıçaktanda öyle. Bana bakmaya devam ediyordu. Bense durmuş bir ona bir elindeki bıçağa.
Ne olduğunu fark ettiğimde yürümeye devam ederek annemlere yetiştim. O da gözleriyle beni takip etti. Açıkçası salak değildim. O sokakta birini dövmüş bir de yetmemiş gibi bıçaklamıştı. Gerçi bunu salak olan biri de anlardı fakat o salak insan bunu merak edip peşine düşerdi. Öyle bir şey yapmayacaktım. Bu mahallede sürekli böyle şeyler olurdu alışmıştım. Ama daha önce böyle bir olaya şahitlik etmemiştim.
Bir şey olmuştu ki bıçaklamış ve dövmüştü. Bunun için endişelenmemem ve meraklanmamam gerekirdi. Her ne kadar buna göz yummak doğru olmasa da ben oraya gitsem ne yapabilirdim ki? Burası Kibritçilerdi. Burda ne olursa olsun, polis gelirse gelsin, sadece ifadeler alınır ve bir ceza verilmezdi. Ben burada kahramanlık havalarına giremezdim ki. Zaten bunu yaparsam kendi kendimi yakmış olurdum. İnsanın başına ne gelirse meraktan gelirdi hem.
Ayakkabılarımı çıkartıp içeri geçtim. Ne olmuştu bugün öyle. Annem Aysima'yı yatırırken Hüma'da içeriye geçip babama ve abime selam vermişti. Hüma amcamın kızıydı. Aynı zamanda süt kardeştik onunla. Bu yüzden abimle aralarında haram sorunu olmadığı için sık sık bizde kalırdı. Yatsı namazı için abdest alıp namazımı kıldıktan sonra dua ettim, çokça. Bu yapılan şeylere göz yumulmaması için. Rabbim'in onlara hidayet vermesi için.
🌠🌠🌠
Yatsı namazımı kılıp odama geçmiştim ve penceremin önünde Kibritçiler sokağını izliyordum. Kapım tıklanınca "Gel." diyerek abime içeri geçmesi için onay verdim. Her gece odama gelir halimi hatrımı sorardı.
"Hifa?"
"Efendim abicim." dedim zorla gülümseyerek. Zorla gülümsediğini anlamış olmalı ki kaşlarını kaldırdı.
"Gelebilir miyim?" dedi ve kapıyı kapattı. Gülerek "Geldin zaten." dedim.Elini ensesine götürdü ve tebessüm etti ve "Öyle oldu biraz." dedi. Yanıma oturup "Hüma ile annem mutfakta bir şeyler konuşuyorlardı, bugün olanlarla ilgili." deyince yüzümde ki gülümseme soldu.
Ardından hızlıca ekledi "Hifa bugün n'oldu?" Anlatabilirdim, Hüma ve annemden duydukları dışında gördüğüm oğlanı ve elinde ki bıçağı. Hem belki anlatırsam abim bir şeylere açıklık getirirdi. Bugün olanların hepsini anlattım. Eksiksizce. Ve ona, onu çıkmaza sokacak o soruyu sordum;
"Abi neden herkes bunlara göz yumuyor, niye polis bunlara susuyor? Niye? Geçmişte ne yaşandı ki bizimle onların sokağının arasına cadde yapıldı?"
"Bunlara kafayı yorma fıstığım. Şunu bil ki Kibritçiler biz bir şey yapmadığımız sürece bize bir zarar vermezler. 5 senedir bunu iyice anlamış olman gerek. Bunlara elbette göz yumulmaması gerekiyor ama Rabbim onlara ahiret gününde soracak hesabını. Şu zamana kadar çok uğraştım, olmadı. Bizim elimizden sadece dua etmek gelir. Bol bol dua et tamam mı?" diye uzun bir cevap verdi.
"Peki, şimdilik öyle olsun o zaman." diyerek arada kalmış bir yanıt verdiğimin farkındaydım. Ama gerçekten arada kalmıştım bu ne kadar doğruydu bilmiyorum. Biz böyle bir mahallede yaşıyorduk. İnsanlar "Nerede yaşıyorsun?" diye sorduklarında "Kibritçiler'de." cevabını verince bir ürküyorlardı. Konya'da buranın adı lekeli gibi bir şeydi. Bu yüzden ürküyorlardı insanlar. Ama biz alışmıştık. Hatta bu mahallede düğünler olduğu zaman caddeleri kapatıyorlar arabayla geçemiyorduk. Ama şöyle bir şey de vardı ki düğünlerin geneli ilahili oluyordu. Şöyle bir ironi vardı ne yazık ki, Konya'ya özgü olan Semazen'ler dönüyordu onlar dönerken silah patlatıyorlardı. ( Bu olayı yaşadım, hatta video bile çekmiştim ama telefonumda ki videoların hepsi silindi😔)
İşte böyle saçma bir mahallede yaşıyorduk. Ama belki de bu mahalle bizim imtihanımızdı. Bilemezdik ki...
Selamün Aleyküüüm! Bölüm nasıldı? Geçiş bölümü gibi bir şey oldu kurguladığım şeyler diğer bölüm başlayacak inşallah❤
Birde kapak yapabilen varsa bana ulaşabilir mi? Sizi seviyrim😄❤
İG: gozlerikapalikiz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokağın Başındaki Adam
Spiritualislami bir hikayedir. "Birincisi, etrafınızda dolaştığımız kanısına nereden vardınız? İki gündür üst üste karşılaşıyoruz ki aynı mahallede ikametgah ediyoruz bu nedenle bu çok normal. İkincisi, amacımız dikkat çekmek olsaydı ne şu an burada olurduk...