Cümleten Esselamü Aleyküm! Yorumlarınızı okurken gözlerimden kalp fışkırıyor adeta. Küçük ama aşırı ponçik bir aileyiz, iyi benim ailemsiniiiz! Sevgi patlamamı yaşadığımı göre sizleri bölüme alıyorum :)Keyifli okumalar!🌿
gultensenol 'a İyi ki varsın ve iyi ki beni başından beri destekliyorsun, seni veren Rabbim'e şükürler olsun.💕Bizi en iyi tanıyan insan kimdir? Annemiz, babamız, en yakın arkadaşımız? Bazen öyle zamanlar yaşıyorum ki ben kendime yabancı kalıyorum, tanıyamıyorum kendimi. Sahi ben kendimi anlayamazken ne istediğimi bilmezken bir başkası beni gerçekten anlayabilir mi? Nefsim bazen bana oyun oynuyordu. Zaten nefsimiz bu yüzden vardı, bizim asıl amacımız ise onun oyunlarına kanmamaktı.
Yemekhanede o konuşmayı yapmamın üzerinden iki gün geçmişti. Bu iki gün içerisinde Hafsa ile arama biraz mesafe koymuş, okulda ise çoğunlukla sınıftan çıkmamıştım. O günün akşamında Hüma bize gelmiş, Zeynep ile hasret giderme adı altında beni dışlamışlardı. Zeynep geldiğinden beri ağabeyim Hümalar'da kaldığı için aklı sıra bana övünmüş,biz birbirimize laf atarken Zeynep bizim ağabeyimi paylaşamamamızı tebessüm ederek izlemişti.
Şimdi ise hafta sonu gelmişti. Hüma Zeynep geldiğinden beri odama minderleri atıp ona sarılarak uyumayı tercih ettiğinden şimdi annemin temizlik yapma ısrarlarıyla Zeynep Saye ve Hüma'yı uyandırmaya çalışıyordum.
"Ay yeter artık kalkmazsanız açarım süpürgeyi saçlarınızı süpürürüm." diye bağırdım dayanamayarak. Biraz huysuzlanıp saçlarını karıştırarak kalkan Zeynep'e döndüm.
"Kaldır şunu döveceğim ama saat on bir oldu!" beni takmadan gözlerini ovuşturdu ve kalkıp odadan çıktı.
"Zeynep! Lan Zeyno, kızım kafanı ört!" diye arkasından bağırsam bile çıktığı gibi odaya geri girip bağırdı:
"Seni ne yapayım ben Hifa? Niye daha önce söylemiyorsun burada olduğunu Miraç'ın ya!"
Ağabeyimden bahsederken ilk defa ismini dile getirmesi gözümden kaçmamıştı ama şu an düşünmem gereken daha önemli bir şey vardı.
Üzerime üzerime yürürken gözlerimi kocaman açmış geri geri gidiyordum. Ellerimi gergince sallarken hızlı hızlı konuştum:
"Ya kalkar kalkmaz dinlemeden gittin benim ne suçum var Laviniacık? Ağabeyim gördü mü? Görmedi de!" bana sinirle gözlerini devirirken Hüma uyanmış bir bana bir ona bakıyor, bir yandan da esniyordu.
"Hayır görmedi ben içeri girdiğimde kahvaltı yapıyordu, arkası dönüktü yani ama ben çığlık atınca..." Hüma olayı anlamış gibi kahkahayla gülerken kalkıp Zeynep'in yanaklarını sıkıştırdı.
"Her türlü kendini rezil etmeyi başarıyorsun ya, sana diyecek hiçbir şey bulamıyorum." Zeynep kendini geri çekerken bende dikkatinin Hüma'nın üzerine yoğunlaşmasıyla aradan çekildim.
"Yok ben bağırıp kaçtım zaten o arkasını dönmeden." diye suçlulukla mırıldandı ve aklına yeni gelmiş gibi sinirle Hüma'ya baktı. Görmemiş olmasına sevinmiştim çünkü Zeynep'e söylemediğim için kendimi suçlu hissediyordum. Eğer ağabeyim Zeynep'i tesettürsüz görseydi Zeynep'i ağlarken susturamazdım.
"Hem kimin arkadaşıyım rezillik konusunda aynı sana çekmişim."
İkisi tartışırken kafamı iki yana salladım. Sürekli birbirleriyle ufaktan ufağa tartışsalar bile ikisi de birbine çok bağlıydı. Benim sayemde tanıştıkları halde çok yakın olmuşlardı ve dostlarımın birbirlerini bu kadar çok sevmesi beni çok mutlu ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokağın Başındaki Adam
Spiritualislami bir hikayedir. "Birincisi, etrafınızda dolaştığımız kanısına nereden vardınız? İki gündür üst üste karşılaşıyoruz ki aynı mahallede ikametgah ediyoruz bu nedenle bu çok normal. İkincisi, amacımız dikkat çekmek olsaydı ne şu an burada olurduk...