16.bölüm

809 22 9
                                    

Derinden
Babaanneye tam cevap vericekken mutfağa demir girdi ardından peş peşe rüzgar duru bartu girdi.
Sorudan kurtulmuş oldum herkes masaya oturunca yemeğe başladık.
Yemek sessiz ve sakin bir şekilde bitti duru ile masayı topladık bulaşıkları makineye dizmeye başladık.
Tabakları dizerken duru konuşmaya başladı.
"Abla eğer bir işin yoksa seninle konuşmak istiyorum özel bir konu hakkında"dedi.
"Tamam canım makineyi dolduralım bizimkinler çayları dağıttıktan sonra konuşuruz"dedim.
Makineyi yerleştirip çayları dağıttıktan sonra duru ile bahçeye çıktık ve bahçedeki masaya oturduk.
"Evet duru seni dinliyorum söylemek istediğin konu nedir" diye sordum.
"Abla bu nasıl söylenir bilmiyorum ama ben rüzgarı seviyorum" dedi.
"Ne zamandan beri seviyorsun duru" dedim.
"O okula başladığım zamandan beri rüzgarı seviyorum abla unutmak için herşeyi yaptım ama olmuyor ne yapacağım bilemiyorum artık" dedi.
Bende bu konuyu düşünmeye başladım rüzgar abisi gibi değildi iyi bir çocuktu ama duru'nun karamanlar ile bir alakasının olmasını istemiyorum rüzgar ne kadar iyi ise ailesi o kadar kötülerdi.
Ama kardeşimin üzülmesini de gönlüm el vermezdi.
Biraz düşündükten sonra bir karara vardım ve bunu duru ile paylaştım.
"Canım biliyorum rüzgar iyi bir insan ama rüzgar ne kadar iyi bir insansa aileside  o kadar kötü insanlar bu yüzden senin sadece rüzgarla bir bağının olmasını istiyorum o yüzden sakın rüzgara ailesiyle ilgili bir konuda soru sorma o zamanı geldiğinde sana açılır o açana kadar sen sakın açma canım buda sana benden bir abla tavsiyesi"dedim.
Duru sevinçle gelip bana sarıldı bir yandan konuşmaya başladı.
"Çok teşekkür ederim ablacığım sana söz veriyorum rüzgara ailesiyle ilgili hiçbirşey sormucam tekrardan çok teşekkür ederim abla" dedi.
"Aaaa yeter canım biraz daha sarılırsan boğulucam" dedim.
"Ben hemen gidip güneşe haber vereyim" diyerek benden ayrılıp eve koştu.
"Yavaş ol deli kız şimdi düşeceksin" dedim arkasında.
"Bana birşey olmaz abla" diyerek içeri girdi.
O içeri girdiğinde bende çayımı içmeye başladım.
Bir yandan düşünmeye başladım keşke bende duru gibi deli dolu bir genç olsaydım belki şu anda bunlar yaşıyor olmazdım.
Hayat benden çok şeyler aldı ilk önce ailemi kaybettim sonra hayallerimi.
Bunları kaybederken hayat bana bartu'yu verdi.
Bartu hayatımdaki en anlamlı varlığımdı benim ama genede insan keşke diyor keşke o hatayı yapmasaydım herşey daha farklı olurdu ama geçmiş geri gelmiyor işte.
Ben kara kara düşünürken demir bahçe kapısında kafasını uzatıp bana seslendi.
"Derin buraya gel çaylar bitti" diyerek beni çağırdı.
"Tamam demir geliyorum" diyerek yerimden kalktım ve eve doğru ilerlemeye başladım bir yandan etrafa bakıyordum ve çalıların arasında bir adam gördüm ben adama bakarken adam silah çıkartıp hedef aldı.
Bende silahı görmem ile eve doğru koştum koşarken bir silah sesi duydum ve sağ omzumda bir acı hissettim hemen yere yattım o sırada adam evi taramaya başladı bende sürünerek sol tarafımdaki süs havuzunun arkasına geçmeye çalıştım silah sesi duyan korumalar bu tarafa doğru gelmeye başladı içlerinde biri yanıma gelip benle aynı seviye geldi ve omzuma bakmaya başladı.
"Efendim iyi misin" diyerek soru sordu.
"A-aa canım çok acıyor" diyerek zar zor konuştum inlemekten.
O sırada silah sesleri sustu ve yanımdaki koruma diğer korumalar seslendi.
"Ahmet içeri gir demir beyler bak ve bana bez getir selim sen git doktoru  getir Mehmet, Emin ve halil sizde adamı alıp depoya götürün demir bey onun icabına bakar" dedi.
Adam konuşmasını bitirdikten sonra herkes dağıldı Ahmet denilen adam içeri girdi Ahmet içeri girdikten beş dakika sonra herkes bahçeye çıktı.
Bartu beni kanlar içerisinde görmesiyle ağlayarak yanıma geldi.
"A-n-n-e iyi misin ben çok korktuuum" diyerek bana sarıldı.
Bende sağlam olan kolumla ona sarıldım.
" Anneciğim ben iyiyim sakın korkma ben varım baban var kimse sana zarar veremez canım" dedim.
Demir sinirli bir şekilde saçını çekiştirmeye başladı.
" Lan siz eve saldırır olurken nerdeydiniz a..k" küfür etmeye başladı.
"Abi biz etrafa bakıyorduk o sırada evin önünde bir arabanın lastiği patladı ben onunla ilgileniyordum bahçede Ahmet ile Halil vardı Halil tuvalete gitmişti ahmet ise sol tarafa bakıyormuş  saldırı sağ taraftan olmuş" dedi.
"Ahmetle Halille söyle yarın şirkette olsunlar adama dokunmayın ben onun icabına bakarım lan bu doktor nerde kaldı kadın burda kan kaybında ölücek si..ktiğimin doktoru hala gelecek" dedi sinirle.
Hele şükür aklına gelebildim beyefendi'nin dedim içimden ben burda kan kaybediyorum adam kimin yaptığın peşinde -,-
Beş dakika sonra doktor ve selim geldi.
Beni yavaş bir şekilde eve soktular doktor birşeyler yaparken gözlerim kararmaya başladı ve kendimi karanlığa bıraktım.

Yaralı GeçmişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin