Şarkıyla birlikte okuyun biterse başa sarın :) İyi okumlar :)
Stiles'ın ağzından ;
Saat nerdeyse 2 olmuştu. Allison ve Derek Lydia'yı aramaya gitmişlerdi . Scott yanımda duruyordu.Hala ne gelmişlerdi ne de aramışları bişi bulurlarsa beni arıyacaklardı ama saat sabah 10 dan beri arıyolar ve hala ortalıklarda yoklardı.
''Ya onlarada bişi olduysa , sonuçta Derek kendini korurken Allison'ıda koruyamaz öyle değil mi ? hem o neden gitti ki ?''
Bi an endişelensemde ne diyeceğimi bilemesemde konuşmadım çünkü ağzımdan Allison'ın vampir olduğu ile ilgili kesin bişe kaçardı.
''Dostum Derek onu korur emin ol. Ama bi konuda haklısın kendini aynı zamanda koruyamaz bu yüzden aramaya gidiyorum.''
''Dostum bak Allison'a söz verdim gidemezsin !''
Aldırış etmeden evden çıktım . Arkamdan bağırıyordu. Arabaya bindim ve aramaya başladıkları yerden aramaya başladım.
*
10 yada 15 km gittikden sonra Allison'ın arabasını gördüm. Arkasına park edip arabadan indim.
Arabanın içine baktığımda kimse yoktu 4lüler yanıyordu yakında olduklarını düşünerek aramaya başladım .
5dk yürüdükden sonra bi kulübeye yaklaştım ışıkları yanıyordu . İçerde birileri olduğu kesin.Yaprak sesleri çıkarmamaya çalışarak hızlıca camın altına eğildim.
İçeri baktığımda Derek veAllison elektrik kablolarına bağlılrdı.Biri elektrik veriyordu aama görünmüyordu gözüm Lydia'yı aradığında burda değildi.İçeride 2 kişi vardı.Sessizce kapının yanına gittim tam kalkıcakken biri çıktı ve kapıyı kapattı.
Arkasıında olduğum için hemen boynunu kırıp yere serdim şu an içerde 1 kişi vardı ama fazla vaktim yoktu o yüzden hemen içeri daldım.
Oturan Jackson'dı. Şaşkınca bana bakarken ona saldırdım.Tuttuğu gibi duvara attı pezevenk.
Toparlanıp yeniden saldırdım.Tekmeyle duvara savurdum.Bana döndüğü kafa attıp yere savurdum.Büyük ihtimal bayılmıştı.
Soluklanıp Derek'in yanına gittim.Ağzındaki bandı çıkardım sonrada kabloları söktüm.
''Bu saate kadar bulunuruz diye düşünüyordum '' takmayıp Als'in kablolarını söktüm.
''Lydia'yı buldunuz mu ? '' kapıyı gösterdi.Vakit kaybetmeden içeri girdim.
İçeri girince biraz sarsıldım.Lydia kanlar içinde sandalyede bağlıydı.Hemen çözmyee başladım yarı baygındı onu kucağıma alıp arabay taşıdım.İstemsizce gözyaşlarım akıyordu o herifi mahvedecektim bunu Lydia'ya nasıl yapabildi.Lanet olsun .
Arkaya geçip başını bacağıma koydum '' Dayan Lydia dayan tamam mı sadece biraz daha lütfen '' Durmadan gözyaşlarım dökülüyordu . Elini tutup öptüm.''Lydia dayan, lütfen benimle kal.''
Gözyaşlarımdan biri yanağına düştü.Bana bakarken eğilip alnını öptüm.''Stil-es'' kelimeyi zar zor birleştirmişti.''Seni seviyorum bunu sakın unutma''Kuru dudaklarıyla konuşmaya çalışması beni öldürüyordu acı çekiyordu ve ben hiçbişi yapamıyordum. ''Biliyorum bende seni seviyorum kendini yorma olur mu konuşma lütfen biraz daha dayan'' konuşurken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
En sonunda sinirlenip ''Bu lanet araba daha hızlı gidemez mi ?!'' diye bağırdım.Derek ''Sakin ol bu kadar gidiyor onu kurtarıcaz.''
Önüme döndüğümde Lydia'nın gözleri kapanmıştı.''Lydia!!''
Söz verdiğim gibi kısa sürede yazdım.Hemde hafta içi :D Vote ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin hikayeye devam etmek için güzel yorumlarınıza ihtiyacımız var :) İyi okumlar :)