Stilesın ağzından
lydiayı ne kadar öpmek istesemde onun o herzaman parmağında oynattığı erkeklerden olmak istemiyordum.Sabah uyandığımda akşam yattığımda düşündüğüm tek şey lydiaydı onu düşünerek bir hafta geçirdim ama hiç konuşmamıştık.Aramızdaki şey çok sinir bozucuydu ama bir adı yoktu.En sonunda lydia ile konuşmak için cesaretimi toplamıştım yanına gittiğimde "aaa stiles sendemi burdaydın bu sevgilim Jackson" NE SEVGİLİNMİ? "nasıl yani yeni sevgilin bumu" çocuk çok kaslıydı ve benden yakışıklı olduğunu düşünmüştüm sözüm üzerine lydia kaşlarını kaldırdı "evet izninle sinamaya gidiyoruz" ve yanımdan ayrıldılar.Okuldan ayrıldıktan sonra odama gittim yatağıma uzandım ve hep lydiayı ve o çocuğu düşündüm,Jackson.Yatağımdan kalkıp perdeyi açtığımda havanın karardığını gördüm saatlerdir lydiayı düşünüyordum.Camdan okulun önüne baktığımda lydia ve Jacksonı gördüm kavga ediyor gibi görünüyorlardı.Hemen aşağıya indim lydia tek başına ağlıyordu ve yağmur birden bastırdı lydianın yanına gittim ben gidene kadar sırılsıklam olmuştu "lydia burada ne yapıyorsun?" "yalnız bırak beni stiles artık herkesin beni yalnız bırakmakmasına alıştım" bu sözleri üzerine kalbim acımıştı "ben seni asla yalnız bırakmam" "sana güvenmiyorum stiles sen benim hisettiklerimi anlayamazsın." "doğru anlayamam ben hiç bir kızı öpmedim hiç tek günlük bir sevgilim olmadı kimsenin kalbimi boş yere hiç kırmadım beni kendinden çok seven biri hiç olmadı" ağzımdan neler çıkıyordu böyle "ben-ben keşke seni hiç tanımasaydım" "neden lydia senin için fazlamı kötüyüm" "hayır stiles benim için fazla iyisin ve birdaha sakın bana benden başka birini sevdiğini hissettirme,çünkü bu acıtıyor." "lydia.." lydia koşarak odasına gitti bu lydia martin için çok fazlaydı.Kalbimi böyle attıran kızıl saçlı asi kadını çok seviyordum.
Arkadaşlar bölüm biraz geç geldi kusura bakmayın.Umarım beğenirsiniz.Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.Iyi okumalar