Bölüm-8

438 186 116
                                    

   *Hafif  acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir*

   Canım kardeşim Berk yanımdan ayrılmak istemiyordu. Kanepeye oturdum. Berkte yanı başıma oturdu. Yanıma uzattığım elimi, Berk elini uzatıp içine aldı elimi sımsıkı sıkıyordu. O an gözlerimi berke çevirdim. Berk sevgiyle gözlerimin içine bakıyordu bu bakışlar senelerdir özlediğim kardeş bakışlarıydı.

(Babam bize şaşırmışcasına bakıyordu. Yüzündeki ifade sanki benden Berk'i kıskanmıştı. Hiç mutlu olmamış gibiydi. Sessiz sedasızca amcamla birlikte sıgara içmek için misafir odasındaki balkona çıktılar)

Ecem ablam duygulanmıştı. Berk'le ben sanki eski çocukluk günlerimizi yaşıyormuşuz gibi hayal edercesine bize baka baldı.

Berk '' Ecem ablama dönüp Ahuzanı içime sokarcasına sevgiyle sarılmayı özlemişim dedi.

(Annem yemek hazırlamak için mutfaga gitti. Yengemle İrem ablada anneme yardım için mutfaga gittiler)

Koskoca oturma odasında 3 kardeş kalmıştık ablamda bizi kıskanıp diger yanı başıma oturdu. İki kardeşimde yanı başimday dı kendimi güvende hissediyordum.Bana cesaret gelmişti. İçimde huzur vardı. Berk benim gülmem için şakalar yapıyor aradada kızayım diye sataşıyordu. Berkin bana sataşmasını bile özlemiştim.

(Berk 18 yaşında siyah saçlı hafif dalgalı alnına dökülmüş kakulleri vardı. saclarıyla oynanmasından hiç hoşlanmazdı. Bende ençok o kakullerini bozmayı onu kızdırmayı severdim. Ani bir hareketle elimi saçlarına daldırıp saçlarını birbirine kattım. Berk'in saçlarını dagıttıkça gülüyor kahkahaya boguluyordu. Şasırdım sinirlenip bagırması çagırması gerekirken gülüyordu.

Ecem ablam ben berk birlikte kahkahalara bogulduk. Çocuk olmuş şımarıyorduk. Bu odada geçmişte yaşadığım kötü anılarımı şimdi mutlulukla örtüyordum.

İrem abla kahkahalarımızı duyunca mutfaktan dayanamayıp geldi.

İrem abla''Oo ortam süper çocuklugunumuzu özlediniz' '' deyip aramıza katılıp bizimle birlikte çocuklaştı.Berki öyle bir hale getirdik 'ki Berk sanki şavaştan çıkmış gibiydi. Saç baş dagınık kırmızı tşortünün yakası sarkmıştı.
Yeterin artık soytarıya çevirdiniz beni ben kaçar deyip odasına kendine çeki düzen vermek için gitti. Berkle ugraşmaktan yorulmuş soluk soluga kalmıştım. Aklıma bir anda Pelin geldi. Evde sanki yoktu çok merak etmiştim İrem ablaya "Pelin nerede?" diye sordum. İrem abla evde kimse olmadığı için fırına ekmek almaya gönderdim dedi.

(Pelin ekmek almak için evden çıkınca Alptug'la karşılaşmışlar. Pelin Alptuğ'u karşısında görünce heyecandan deliye dönmüş. Pelin kaç gündür bu anı bekliyordu fırsat ayağına gelmişti.

Alptug''merhaba' 'deyip Pelinle tokalaşmak için elini uzattı. Pelin Alptug' un elini tutmak için dünden razıydı. Pelin büyük bir mutlulukla elini Alptug'a uzattı.

(Alptug kara kaşlı,kara gözlü,uzun kıvrak kiprikleri, hafif uzun siyah saçlı,hafif kirli siyah sakallı, bugday tenliydi. Spor giyinmeyi seviyordu. Giyindigi kıyafetiylede kızların ağzını açık bırakıyor dikkat çekiyordu. Kaslı iri yapılı ve uzun boyluydu. Her kızın hayal ettiği tipteydi. Esmer yakışıklısıydı)

Alptug birden Pelinin elinden elini çekip "Biraz konuşabilir miyiz Pelin? "dedi.

(Alptug'un konuşabilirmiyiz demesi Pelini meraklandırmıştı )

Allahım inanmıyorum Alptug yoksa sevgilimi olalım diyecekti ? Kalbi yerinden dışarı çıkıcaktı. Heyecandan eli ayagına dolaştı.Mutlulugu tavan yapmıştı. Alptug bir an önce sevgili teklifinde bulunsa yoksa kalpten gideceğim diye düşünüyordu. Pelin Alptug'un azından çıkacak birtek kelimenin kölesi olmuştu.
(Pelin kendinden o kadar emindi ki havalara girmişti. Elleriyle kahve rengi uzun saçlarını yan tarafa atıp) Şımararak ağzını ayıra ayıra güzel kibar bir ses tonuyla konuşalım Alptuğ'cum dedi.

Alptuğ elini siyah dar paça kot pantolonun cebine sokup küçük bir kağıt çıkarttı.

Pelin gözlerini Alptuğ' a dikmiş büyük bir heyecanla Alptug'dan gelicek teklifi bekliyordu.

Alptuğ cebinden çıkarttığı kağıdı Pelin'e uzatıp "Bunu Ahuzan'a verebilirmisin?" deyince Pelin şok olmuştu.Alptuğ'a sinirden titreyen elini uzatıp kagıdı Alptugundan aldı.Pelinin üzüntüsünden Ağzı dili kilitlenmiş bir tek kelime konuşamıyordu. Şok olmuştu. Hafifçe başını öne dogru eğerek' 'tamam Ahuzan'a kagıdı veririm' der gibi başını salladı.Pelin Alptug'dan aldıgı kagıdı hızlı bir şekilden cebine soktu.
Alptug da Peline bu yaptığı iyiliği için tesekkür edip sen çok iyi bir kızsın dedi. Pelin Alptuğa sağol bile demeden yanından ayrıldı. Pelin şoktaydı ne hayal ederken neyle karşılaşmıştı?

Hızlı öfkeli adımlarla fırından ekmegi alıp eve dogru yöneldi. Eve gelmişti kapının önünde babasının ve amcasının arabasını görünce, pislik, kahrolası, mutluluguma engel, adi Ahuzan gebermemiş evine geri gelmiş diye pelin kendini kahrediyordu.Gözlerinin içinde Ahuzana bitmeyen öfkesi ve nefreti dahada çogalmıştı.

Sinirli şekilde Zili çaldı. İrem ablası kapıyı açtı. İrem Peline nerde kaldın? Sofra hazır seni bekliyoruz dedi.
Pelinle İrem mutfaga geçtiler. Pelin elindeki ekmekleri sofraya bıraktı.

Annem, oturma odasına gelip,

''Hınzırlar sofra hazır' 'haydin sofraya
Ablamla birlikte mutfaga yemek yemek için gittik. Mutfaktan içeri girdim karşımda lanet , ugursuz, sinsi yılan Pelin vardı.Pelinde masaya oturmuş bana bakıyordu. Göz göze geldik. Pelini elime alıp döve, döve öldürsem sinirimi bitiremezdim. Okadar öfkeliydim.Pelinden Hemen gözlerimi kaçırıp sessiz, sedasızca masaya oturdum.

AHUZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin