AHUZAN

Bölüm-17

*Her yüreğin harcı değildir, Dokunmadan  sevmek *

   Kaldırımın üzerinde taş yıgını gibi kala kalmıştım. Üzüntüden düşen yüzüm iki elimin arasında dirseklerimde bacaklarımın üzerindeydi. Yavaşça ellerimi yüzümden çektim.Gözlerim yolun orta kısmına odaklanmış tı. Alptug'un kanıyla karşı karşıyaydım.
Oturduğum yerden sorhoş gibi sarsılarak kalkıp yolun ortasındaki aşkımın kanının yanına gittim.Sanki Aşkımın kanı benden hesap soruyordu. Duygularım viran olmuştu. İçim acıyor kalbime bıçak saplanıyordu. Alptug'un yerdeki kanına baktıkça kendi kendimi yiyordum. Yere eğilip titreyen parmağımla aşkımın kanını okşuyordum . Tepedeki güneş yerdeki Alptug kanını kurutmuştu. Gözlerimden akan yaşlarım yerdeki Alptug'un kanın üzerine düşüyordu. Kafayı yemek üzereydim. Nefesime nefes olan aşkımın kanıyla başbaşaydım. Okadar acı bir şeyki olayın sorumlusuda bendim. Benim yüzümden Akptug'um ya canından olsaydı. Onsuz bu kahbe dünyada nasıl yaşardım. Bir an önce kendimi toparlamalıydım. kafamdaki soru işaretlerine cevap almam gerekiyor du. Zor güç yerden dogruldum eve dogru ilerliyordumki aklıma Dilan geldi. Hemen kolumdaki saate gözlerimi dikip baktım saat 4 olmuştu çok geç kalmıştım. Bu nasıl bir kaderdi.Yaşadıklarım keşke rüya olsun diye içten içe dua ediyordum. Maalesef gerçeğin tam ortasındaydım.umutsuzca eve dogru ilerliyordum. Evede hiç gidesim yoktu. Ev ev değil sanki firedinin kabusuydu. Sonunda baş belası evin kapısının önüne geldim. Kapıyı Ecem ablam açsın diye umut ediyordum.Büyük bir korkuyla zili çaldım Allahtan kapıyı Ecem ablam açtı. Karşısında beni yıkılmış çaresiz halde görünce elini dizine vurarak yüksek sesle bagırarak

"Kızım ne bu hal?

(Annemler duymasın diye parmağımı dudaklarıma götürüp sus işareti yaptım ablam sesini kısarak)

"Çabuk yatak odamıza geç elim" dedi. Dış kapıyı yavaşca kapatıp ecem ablamla hızlıca yatak odamıza geçtik. Ablam yatak odasının kapısını sıkıca örttü.

"Kızım ne bu hal üzerinden kamyonmu geçti? Ecem ablam ard arda soruları yağdırıyordu.Ecem ablama cevap vermeye mecalim yoktu.

" Ahuzan bu üstündeki kan kimin kanı? Kızım savaştanmı çıktın? Ne halt yedin anlat"

(Ablam konuştukça yaşadığım o iğrenç olay gözlerimin önünde canlanıyor du. Ellerimi kulaklarıma kapatıp avazım çıktığı kadar bagırarak

"Abla sus yalvarırım sus" dedim. (Ecem ablam elleriyle kollarımı tutup beni sallıyarak)

"Kızım kendine gel. Sen Kafayı yemişsin. Ahuzan korkutma beni kalbime inecek ne oldu söyle .

(Yaşadığım o igrenç olayın etkisindeydim kendimde degildim. Alptug'un o çaresiz bakışları gözümün önüne gitmiyordu. Bir anda kendimi kaybettim. Bagıra çagıra hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Yatagıma dogru ilerleyip yatagımın üzerindeki örtüyü yastığı odanın ortasına savurdum. Hırsımı bir türlü yenemiyordum. Ecem ablamın eli ayağına dolaştı. Sinir krizi geçiriyordum.

"Ahuzan kendine gel" deyip hızlıca yanagıma tokat attı. Ablamın attıgı tokatla biraz sakinleşmiştim. Dagıttıgım yatağımın üzerine yavaşça oturdum. Ecem ablam "biraz sakinleş anlat ne oldu" Sakinligimi 5dakika koruduktan sonra gözyaşları içerisinde agzım titreyerek "Tamam ablacım anlatayım. Evden çıkıp direk galeri ye gittim. Babamın galeri in önüne yaklaşmıştımki Berk beni yolda karşıladı.Babamın evraklarını elimden aldı. Yaser de kendi galerilerinin önünde sıgara içiyordu.Yaser sıgarasını içiyor bir taraftanda Berk'le beni izliyordu. Berk'e elimdeki babamın evraklarını teslim ettim oradan ayrıldım. Dilan'la buluşmak için yola koyuldum Yaser beni arkamdan takip etmiş. Ara bir sokaga girince Yaser yanıma geldi. Zorla kolumdan tutarak benle konuşmak istedi bende Dilan' la buluşacağım için geç kalmıyayım diye konuşmak istemedim. O sırada Alptug'la Pelin de kafeden çıktılar. Bizde tam kafenin karşısındaydık. Alptug ve Pelin'le karşılaştık. Alptug Yaser'in zorla kolumu tuttuğunu görünce olaya el attı. Yaser' le Alptug'un arasında büyük bir kavga çıktı Yaser kudurmuş köpek gibi arka cebinden bıçagı çıkarıp Alptug'a salladı. Alptug'da bıçagı Yaser'in elinden alırken elinin orta kısmını bıçak kesip attı. Yer kan reva içinde kalınca Yaser panige kapılıp kaçtı gitti. Alptug Perişan halde arabasına bindi gitti. Pelin de Alptug'un Arkasından koşarak gitti. Ben şok geçiriyordum kaldırımın üzerinde saatlerce oturup kendime gelmeye çalıştım aklım başıma gelincede ufak adımlarla eve geldim.