AHUZAN

Bölüm.20

  *Hayatın en güzel anı her şeyden vazğeçtiginiz zaman sizi hayata bağlayan biri olduğunu düşündüğünüz andır *

Alptug'a karşı İçimde beslediğim o güzel duygularımı anlatmanın zamanı gelmişti. Alptug'u Pelin degil ben hak ediyordum. Günlerdir heyecanla Beklediğim o güzel anla karşı karşıyaydım. Alptug'dan Utandıgım için Alptugun gözlerinden gözlerimi kaçırdım. Gözlerimi bitmiş olan kahve fincanımın içine diktim. Alptug'a sakin ses tonumla içimdeki duygularımı anlatmaya başladım.

"İşte o mucize gün karşılaştığımız o gün benim için hayatımın dönüm noktası oldu"

Alptug dirseklerini masanın üzerine koydu. Eliyle simsiyah gür olan bıyıklarıyla oynuyor şaşkın bakışlarıylada pür dikkat beni dinliyordu.

"Bütün umutlarımın bittigi yaşama hevesimi yitirdiğim karanlık günlerimin arkasından güneşin ışıkları gibi yüzüme dogdun.Nefesim daralmış nefes alamazken sen nefesim oldun"

Alptug gözlerini bana dogru dikti. dudaklarımdan dökülecek kelimeleri soluksuz dinliyordu.

"O günden bugüne kadar bizi hayellerimle süsledim. Sana karşı olan tarifi olmayan duygularım seni tanıdıkça anlam ve netlik kazandı.Pelinle senin ilişkin olduğuna hiç bir zaman inanmadım. Biliyordumki sen asla Pelini kendine sevgili olarak seçmezdin. Pelin sana göre bir kız degil.Pelinin bizlerden uzak bambaşka bir dünyası var. Pelin sana çok agır gelirdi" Alptug'a Pelin den bahsettikçe Alptug'un yüz ifadesi degişiyordu. Öfkeli bir şekilde Alptug lafımı keserek konuşmaya başladı.

"Ahuzan Pelin herdafasında seni kullanarak benimle buluşuyordu.Pelinle senle ilgili konuşmaya başladığımız zaman bana seni kötülüyordu. Pelin senden vaz geçmem için çok çabaladı. Sana karşı olan hislerimde hiç çelişkiye düşmedim.seni sevmekten biran bile vaz geçmedim"

Gözlerim Alptugun gözlerinin içinde kayboluyordu. Günlerdir hayalini kurduğum yerdeydim.Adeta Sandalyede oturmuyor mutluluktan uçuyordum.Alışık olmadığım isteyipte yaşayamadığım mutluluğu yaşıyordum. kavgadan gürültüden uzak huzur dolu bir gün geçiriyordum. İçim içime sığmıyor yaşadıgim şuana inanamıyordum.Alptug gözlerini bir an bile gözlerimden kaçırmıyordu. Alptug benimle birlikte olmaktan çok mutluydu. mutluluktan agzı kulaklarına varıyordu.

"Ahuzan babam öldükten sonra yaşama hevesimi kaybetmiştim. Mutluluğun nedemek olduğunu unutmuştum. Senle birlikte bütün huzurum yerine geldi. Senin yanındayken içim kıpır kıpır oluyor. Babamı kaybettikten sonra ilkez senin sayende hayata anlamlı ve güzel bakıyorum" Alptug kendinden emin bir yüz ifadesiyle

"Ahuzan hayatımın anlamı olurmusun? dedi. Alptugun ansızın yaptıgı teklif içimde fırtınalar estirdi. Alptugun yanında hayatın güzellikleriyle iç içeydim.Sevinçten Avazım çıktıgı kadar evet evet diye bagırmak istiyordum. Alptuga karşı kendimi frenliyerek Hiç terettüt etmeden. Alptuga tebessüm ederek.

"Hayatının anlamı değil hayatımın sonuna kadar ömrün olurum" dedim. Alptug cevabımı duyunca hızlı Heyecanlı mutlu bir şekilde oturdugu sandalyeden kalktı.

"Şu an itibariyle prenses sadece benim mutluluğum huzurum ömrümsün" dedi. Yanıma geldi elini bana dogru uzattı. Bende oturdugum yerden kalktım. Alptugun karşısına geçtim. Bana dogru uzattıgı elini elimin içine aldım. Alptug sımsıkıca elimi tuttu.

"Ahuzan tututgum bu eli bir ömür boyu bırakmıyacagım"

Alptugun beni sahiplenmesi çok hoşuma gitmişti. Kendimi tutamadım.Büyük bir içtenlikle Alptugun boynuna sarıldım. Alptugda sımsıkı sekilde bana sarıldı. Alptugun kollarında kendimi güvende hissediyordum. Alptugla Bir bütün olmuştuk.Alptugun kokusunu içime çekiyordum. Alptugda benim tenimin kokusunu içine çekiyordu. Alptug elleriyle kollarımdan tuttu. Gözlerimin içine baktı.