SERT

#Part12 : Rüzgar'dan

Derin'le ilk tanıştığımız gün hakkında konuşulanları duyduğumda Bora'ya emir vermiştim. Bu kızın kim olduğunu, hikayesini öğrenmek istiyordum.

Herşey o şerefsizle Derin'i görmemden önce olmuştu. O gece mekana giderken Kerem'den sonra arayan Bora'ydı. Babamın ölümününden sorumlu herkesi öldürtme emrini ben vermiştim ama bu kararı aldığımda Derin'i tanımıyordum. Tüm nefretim öfkem kinim bir anda suçluluğa dönüşmüştü. Atakan'la onu yan yana gördüğümde nevrim dönsede o piçin birşeyler peşinde olduğunu biliyordum. Derin'e karşı olan karma karışık duygularım, allak bullak kafam... 'Yeter lan' diye geçirdim içimden. Dayanamayıp kalktım gittim. Arabaya bindiğimde sızlayan vicdanım iyice rahat vermez olmuştu. Sinirle arabaya tekme atıp geri döndüm. Üst kata çıktığımda Atakan piçinin bağrış sesini duyduğumda kapıyı kırdım. Gördüklerim beni iyice delirtmişti. Derin odadan çıktıktan sonra piç bana karşı kozunu kullanmıştı. Olanları Derin'e anlatan kişi ben olmalıydım. Ama yapamadım.

O gece eve döndüğümde düşünmekten kafayı yemek üzereydim. O kız bende çok başka duygular uyandırsada babasından dolayı nefret doluydum.

Kampüs'e geldiğimde Atakan'la onu yan yana gördüğümde öfkem iyice köreldi. Artık bu kızdan sadece nefret ediyordum ve naptığı umrumda değildi.

Çalan telefonumla düşünmeyi kestim.

" Rüzgar nerdesin abi yaa depoya gel demiştim sana "

" Aklımdan çıkmış. Mallarla paralar hazır mı? "

" Mallar tamam, adamlar daha gelmedi ama. Çabuk gel "

" Bensiz hallet, keyfim yok "

" Off hadi oğlum gel yaa. İşler bitsin cluba gideriz "

" Bekle. Ben gelmeden teslimatı yapma "

Sırf kafamı dağıtmak için kabul etmiştim.

...

"Dalga mı geçiyorsunuz lan siz? "

Deponun kapısından girdiğimde Kerem'in sesi girişe kadar geliyordu. " Noluyor burda? "

" Paranın yarısını getirmişler. "

" Paranın kalanı nerde? " birinin bana cevap vermesini bekliyordum. Öne atılan çocuk esmer bir tipti.

" Yok "

" DEMEK YOK ? KAFANI KOPARDIĞIMDA ACABA İÇİNDE BEYİN OLUR MU? "

" Oğlum bak... " dediği anda çocuğun gözüne yumruğu indirmiştim bile. Çocuğu yorulana kadar dövmüştüm. Sonrasında adamlarıma seslenip

" ALIN ŞUNU. GETİRDİKLERİ PARAYIDA ALIN. BUNLARA MAL FALAN VERMEYİN, AKILLANSINLAR. "

Çocuğu kollarından tutup götürürlerken yüzüne bakıp " Karşıma bir daha böyle çıkarsanız bu kadar affedici olmam!" diyip depodan çıktım. Beş dakika sonra Kerem arkamda belirmişti.

" Bu silahlar nolucak ? "

" Diğer depoya gönder "

" Noluyor lan sana? Her zaman sertsindirde bu aralar fazlası var. Oğlum bu kız sana iyi geliyor dedik tam, fabrika ayarların bozuldu anasını satıyım "

" Şu kızdan bir daha bahsetme! "

" Noluyor oğlum harbiden? "

" Kimin kızı haberin var mı ? "

" III. Selim falan mı kimmiş "

" Barbaros "

" KİM KİM KİM? O ADAM... BABANI..."

" Evet o! " öfkem yine içime dolmuştu. Babamı gözümün önünde öldürdüklerinden beri iyi biri olmak istemiyordum. İnsanlara acıma duygum yok olmuştu. Ne olduysa o lanet doğum günü partisinde olmuştu.

" Üzülme be oğlum... Doğru zaman, yanlış insan. "

" Artık bir önemi kalmadı, hadi gidelim . "

...

Bölümü nasıl buldunuz bakalım :)))

Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum :***