2.BÖLÜM

2K 133 44
                                    


Taksi durağına dogru adımlarken,telefonuma bildirim geldi.Çantamdan çıkarıp kimin attıgına baktım.Abimden gelmişti.

'Biraz geç gelebilirim.
Haberin olsun.'yazmıştı.
Kısa bir cevap yazıp gönderdim.

Daha sonra bir taksiye atlayıp
kızlarala buluşacagımız kafenin adını şöföre verdim.15 dakika sonra kafeye gelmiştim.İçeri girdigimde,kızları aramaya başladım.Acaba gelmişlermiydi?

Etrafa bakınırken Lisa'nın"Rose" diye çırlayıp el sallayışını gördüm.Hemen yanlarına gidip sandalye çektim ve oturdum.

"Bize haber veren sensin ama bekleyen biziz.Söyle bakalım.
Önemli olan neymiş"diye Jennie
sorunca soluklanarak yerime oturdum.Ahh,jennie'nin sabah sendromları hiç çekilmezdi ve benim yüzümden erken kalktığı için şuan çok huysuzdu.

"Dün Min Sung'dan ayrıldım."
diyince hepsi birden bana baktı.

"Ne yaptı?Umarım yanlış bir şey yapmamıştır!" diyip sinirlenen ve rengi atan arkadaşımı sakinleştirmeye çalıştım.

"Yoksa sana zorla kavunlu dondurma mı yedirmeye çalıştı"diyince Jisoo,
yüzümü buruşturdum.Iyyy hiç sevmezdim.Ama tabii ki sebep,bu da degildi.

Lisa"Ne yaptı!Aldattı mı yosa.
Onun ağzına.."demesine fırsat vermeden elimle ağzını kapattım.Çok da küfürbazdır kendisi.

"Hayır öyle bişey degil.Yani,bir anda oldu ve ne olup bittiğini bende anlayamadım." diyip gözlerimi masaya diktim.Sanırım üzgün olduğumu anlayınca susmuşlardı.

"Kıyamam ama sana! Anlat da bizde ona göre sana destek olmaya çalışalım." diye Lisa sakince bana sorunca,derin bir nefesi cigerlerime soludum.Ve anlatmaya başladım.

"Biliyosunuz,bu aralara biraz soguktu bana.Bende dayanamayıp onu aradım ve nedenini sordum.O da artık bunu sormamı beklermiş gibi,
direk açıklama yaptı.'Sana henüz bağlanamadım Rose,bilmiyorum,
henüz olmamalı,sana alışamadım ve beraberken eger başkasına aşık olursam,sen üzülürsün.Yani demek istedigim' demesine kalmadan,ben 'Ayrılalım' dedim.Beklemiyordu herhalde.Çünkü o daha demeden ben bogazına dizdim kelimelerini.
Şaşırdı biraz,sonra 'peki, demek istediğim buydu zaten.Ama-' demesine kalmadan,o anın sinirliyle yüzüne kapattım telefonu.Ne diycekti diye umursamadım o an.Zaten iki hafta önce Amerikaya gitmişti.
Bir hafta sonra gelmiş." diyip  cümlemi bitirdigimde,Lisa ve Jennie'nin yüzü gergin,Jisoo ise düşünceliydi.

Sanırım onlarda şaşırmıştı. Çünkü okulda nerdeyse en popüler çift Lisa ve Jungkook'tan sonra bizdik diyebilirdim. E tabi herkez de Min Sung'un beni deliler gibi sevdigini sanıyordu.Ben de öyle sanıyordum..

"Ay,çok kıymetli kalçamın kenarı!Şuna bak,ısınamamış mış!"diye
ağzının içinde geveliyordu Lisa.Tabii ki duymuştum.

"Peki,neden üzgünsün Rose?Sonuçta
sende ayrılmak istemişsin.Bu senin için de iyi olmadı mı?" diye Jisoo sorusunu yöneltince başımı kaldırıp ona baktım.

"Aslında,o bana alışamadı ama ben ona alışmıştım.Bunu kelimelerle anlatamam tabii.Güzel günler geçirmiştik.Onunla eglenmiştim,
mutlu olmam için elinden geleni yapardı.Gözlerime çok yoğun bakardı.
Ama,aslında bunların yalan olması beni kırdı.Bilmiyorum.Alışmıştım,
ve şuan onu özlüyorum"diyip gözlerim dolunca,hemen yanımda oturan Jennie,sıkıca sarıldı bana.

"Aman neyse,illaki karşına o insan dışı varlığı unutturacak bi yakışıklı çıkar.E çıkmazsa da, biz unuttururuz!"diye hırsla söyleyip, bedenime sarılı olan kolunu daha çok sıkarak sarıldı Jennie.

İnanıyordum,unutacaktım.O nasıl acımadan unuttuysa,ben neden unutamayım ki!Dimi?Yanımda da yıkılmaz arkadaşlarım varken!

Hiçbirimiz kahvaltı etmemiştik.
Garsonu çagırıp ortaya bir pizza sipariş ettik.Jennie pizza sevmiyordu,bu yüzden kendine hamburger sipariş etmişti.Evet şuan kahvaltı degil,resmen pizza yiyorduk.Bunu hep yapardık aslında.Sadece beraber olduğumuz zamanlar tabii.

♧DİSEASE || JİROSE♧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin