♤6.SUÇLU♤

89 32 0
                                    

Sondaki notu okumayı unutmayın, keyifli okumalar.🤗

*

*

*

Ruhumu yakan bir şeyler var içimde
Öyle bakmayın kırılırım.

Kapanmamış yaralar, söylenmemiş sözler ve yarım kalmış hikayeler...

Her zaman bir şeyler eksikti. Kiminin hayatında, kiminin hayallerinde, kimininse kalbinde..

İşte bende o kimi insandan biriydim. Tüm eksikliklerimle ben olmaya çalışmış, başaramayınca yalpalamıştım. Bunun sonucunda bir suçlu aramış ve en sonunda herkesi suçlu çıkarmıştım.

Babam suçluydu; kötü biri olmayı seçmiş, kalbinde sevgi barındırmamıştı. Annem suçluydu; neredeyse bütün hayatını işine adamıştı. Doktorum suçluydu; beni hiçbir zaman anlamamıştı. Yiğit suçluydu; yaşadıklarını bana anlatmamıştı. O suçluydu; beni yalnız bırakmıştı. Aynadaki yansımam suçluydu; hiçbir zaman benimle konuşmamıştı.

Lakin tüm bu saydıklarıma rağmen hayatımın orta yerinde duran tek bir gerçek suçlu vardı. Ben. Evet, ben suçluydum; herkesi suçlayıp kendime toz konduramayacak kadar acizce davranmıştım.

Bu durum gözümü öylesine kör etmişti ki tüm gerçekleri gözden kaçırıp yaşantıma bir harabe olarak devam etmiştim.

Harabe olarak geçen yaşantımda, kulaklarımda yankılanan o silah sesini duyduğum ilk andan beri, bir kez olsun başımı yerden kaldırmamış; gökyüzünün güzelliğini unutmuştum.

Bu gece Yiğitle birlikte yıllar sonra ilk defa gökyüzüne teslim olmuş, yıldızlarda teselli bulmuştum.

Yiğit omzumu dürtüp "İçki almaya gideceğim." demese herhalde sabaha kadar kıpırdamadan gökyüzüne bakar, derin düşüncelere dalardım ama yapamadım. Ses tonundaki ciddiyet beni tedirgin etmişti.

"Gecenin bir yarısı nereye gideceksin, saçmalama."

"Bulurum ben bir yer, alıp geri döneceğim zaten." Gözlerini gözlerime kitlemiş bir saniye olsun ayırmaksızın beni ikna etmeye çalışıyordu. Dayanamayıp gözlerimi kaçırdım. Kıkırtısı kulaklarıma doldu, saçlarımı karıştırıp hızla evin içine ilerledi.

"Ben gelene kadar sakın uyuma!" dediğini duydum. Ardından sırayla kapanan kapı ve motorun gür sesi...

Derin bir nefes verip başımı tekrar duvara yasladım. Bakışlarım usul usul yıldızlara tırmandı. İrili ufaklı görüntüleriyle bana göz kırpan milyonlarca yıldıza...

"Üzgünüm." dedim.

"Senin başını belaya soktum. Oysa sen ilk andan beri yumuşacık kalbinle beni sarıp sarmaladın. O adamdan korudun. Biliyorum ki o gece o kurşunun hedefi sendin." Yutkundum. Her bir kelime boğazıma sarılan yeni bir eldi ve nefes almak gittikçe zorlaşıyordu.

"Senden hayatını çaldım, biliyorum ve bunun için senden özür dilerim."

Gözümün kenarından şakağıma doğru ufak bir damla süzüldü. Ne bir ses ne de bir nefes yalnızca içine yılların zehrini sığdırmış minicik bir damla.

Bu damlanın ardından Yiğit gelene kadar ne tek bir kelime sarf ettim ne de zihnimi bulandıracak bir şey düşündüm, yalnızca göğe baktım.

O geldiğinde içim derin bir huzurla doldu. Elinde iki büyük şişe, yüzünde giderkenki gülüşü vardı.

Gelip tekrar yanıma oturdu. Şişelerin ağzını açıp birini bekletmeden kafasına dikti.Diğer şişeyi kavrayıp büyük bir yudum aldım. İçkinin acı tadı genzimi yakarken gülümsedim. Şişeyi yıldızlara uzatıp "Şerefinize!" diye bağırdım. Yan tarafımdan gür kahkahalar yükseldi.

Orada öylece ne kadar durmuştuk bilmiyorum ama yarım yamalak açabildiğim göz kapaklarımdan göründüğü kadarıyla ikimiz de şişenin dibine vurmuştuk.

Benden bir tık iyi durumda olan Yiğit yalpalayarak da olsa yerinden kalkmayı başarmıştı.

"Hadi kalk, burda sızıp kalmayalım."diyerek kolumu çekiştirdiğinde onun yuvarlanarak çıkan kelimelerinden anlamlı bir cümle kurmak zor olmuştu.

Geç de olsa ne dediğini anladığımda şişeyi bırakıp duvardan destek aldım.

İkimiz birden sallanarak odaya girdiğimizde eşyalarımı havada uçuşurken gördüğüme yemin edebilirdim.

Birkaç adım sonrasında yatağıma kavuşunca nahoş bir kahkaha attım. Gözlerim kapanmamak için direnirken içimden bağırıp çağırmak susmak bilmez bir çocuk gibi kahkaha atmak geçiyordu. Yanımda yatmakta olan Yiğittense hiç ses gelmiyordu.

Acaba uyudu mu diye dönüp baktığımda gözlerini tavana dikmiş öylece yatıyordu. Bir süre hiçbir şey demeden onu izledim. Dönüp bana bakmadı. Kızmıştım.

"Yiğit" dediğimde gözünden yaşlar süzüldü, aniden dönüp sarıldı. Ardı sıra gelen hıçkırık sesleriyle ne yapacağımı bilemezken öylece kalakaldım.

"Ben yapmadım." dedi ağlamaklı sesiyle. Yutkundum. 'Neyi?' diye sormaya cesaret edemedim.

"Ben yapmadım Arya, ben katil değilim." Gözyaşları tişörtümü ıslatıyordu.Bense beynimden vurulmuşa dönmüştüm.

Yıllarca benden sakladığı sırrını birkaç saniye içinde söyleyivermişti ve ben duyduklarımın zihnimi dizginlediği o kısacık anda farkına varmıştım ki bu gece boşuna içmemiştik. O, sabaha kadar her şeyi unutacağımın farkındaydı.

Kafam karmakarışık bir hale bürünürken aniden yataktan kalkıp banyoya koştu.

Olanları idrak ettikten bir süre sonra yanına gittim. Musluğu açmış yüzünü yıkıyordu. Islak yüzünü çevirip bana baktığında yanına yaklaştım ve az önce onun bana sarıldığı gibi sıkıca sarıldım.

Bu sefer her zamankinden farklı olarak duraklamak yerine benim yapmamı beklemeden kollarını belime doladı.

Sağa sola sallanarak dans etmeye başladık, belki birkaç saniye belki birkaç dakika.

Başımı göğsünden kaldırıp ona baktım. Gözleri kızarmıştı. Onu ilk defa bu kadar savunmasız görüyordum. Zira o her zaman benim koruyucumdu.

"Uyuyalım." dedim. Usulca başını salladı.

Tekrar yatağa döndüğümüzde gözlerim kapandı kapanacaktı. Yiğitin ağırlığı yatağın diğer tafında yerini alınca kıvrılarak sokuldum yanına.

"Her ne olursa olsun yanımda olduğun için teşekkür ederim Arya." dedi.

"Her ne olursa olsun yanımda olduğun için teşekkür ederim Yiğit." diyerek onu taklit ettim.

Gecenin sessizliği yine bir kahkahama ev sahipliği yaparken gözlerim çoktan kapanmıştı. Tamamen uykuya dalmadan önce, önce yanağımda sonra dudağımda Yiğitin nefesini hissettim ve ardından bir soğukluk...

Alkolün etkisiyle gerçekliğinden emin olamadığım bu sahneyle birlikte zihnim karanlığa gömüldü.

*

Bombayı bırakıp kaçtım :)

*

Merhaba arkadaşlar, uzun zamandır görüşemiyorduk ve bunun için oldukça  üzgünüm.🙁

Fakat şu aralar içinde bulunduğumuz kötü durum bana  ilham getirdi.

Dış hayattan soyutlanınca  özüme  döndüm.😂😂

Buradan sizlere de ufak iki hatırlatma bırakayım. Birincisi; lütfen kişisel temizliğinize  dikkat edin ve başta yaşlılar olmak üzere kimseyle  yakın temasta bulunmamaya özen gösterin.

İkincisi;
                   Sizleri seviyorum...♡

Not: ARANIZDA KAPAK TASARIMI YAPAN YA DA BİR TANIDIĞI OLAN BURAYA  UFAK BİR YORUM BIRAKSIN LÜTFEN :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KOZA~Querencia~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin