Gökyüzü parçalandı , kırıldı; kırıkları kızın bedenine battı. Ama asıl kızı şaşırtan bedeninin yüzeyine batmayan kırıklardı. Kalbinden dışarı çıkmaya çalışan parçalardı. Kız önce korktu ancak kanı oluk oluk akmaya başlayınca şaşırdı.
Genç kız etrafına baktı , kimse yoktu; gökyüzü parçalanırcasına gürlüyor, kız ise ne yapacağını bilemiyordu.
Genç kız bir süre şoktan çıkamadı. Kanı aktı, aktı... Kanlar ayağının ucunda küçük bir kan göleti oluşturdu , ancak kız ölmedi...
Kızı şoktan çıkaran bu ıssız , biçare sokaktaki gördüğü insan siluetiydi. Kızın içinde karmaşık duygular oluşurken o siluete doğru koştu ve evet kız hâlâ yaşıyordu.O siluetin yanına yaklaştıkça kalbi kendini dışarı atmak istercesine çırpınıyordu.Genç kız adamı tanımıştı, bu oydu , Yağız Asaf Kurtuluş...
Ve herşey o saniyelerde oldu , adamın arkasından gelen araç genç adama çarptı, gök sustu , havada uçan kuş kanatlarını kullanamamaya başladı ve o an kızın bedeninin yere yığılması bir oldu. Kızın kalp atışları zamanın sayfasına mürekkep izi gibi bulaştı...
Genç adamın cebindeki köstekli saat ise, yeni doğan bir çocuğun çığlıkları gibi kulaklarda çınladı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Y.A.K.M.A.A.
ChickLitGökyüzü parçalandı , kırıldı; kırıkları kızın bedenine battı. Ama asıl kızı şaşırtan bedeninin yüzeyine batmayan kırıklardı. Kalbinden dışarı çıkmaya çalışan parçalardı. Kız önce korktu ancak kanı oluk oluk akmaya başlayınca şaşırdı. Genç kız etraf...