3.Bölüm

19 2 0
                                    

Merhabalar!

Desteklerinizi bekliyorum.

Çok güzel bir kurgu, eğer ki aklımdakileri aktarabilirsem..

Eğer ki mantıklı bulamadığınız bir yer olursa, yorumlarda belirtin, açıklamaya çalışırım. Ya da diğer bölümde açıklamasını veririm.

Şimdiden teşekkürler.

Merdivenleri çıkmayı bitirince, önünde hâlâ iki kişinin olduğu odaya daldım. Hızlı bir şekilde önce kapıyı kinitledim ardından da gardıroba yöneldim.

Kapaklarını açıp içinde ne var ne yok diye bakarken içinde gördüğüm, siyah yüksek bel pantolonu aldım. Paçaları dar olduğu için üstüme tam oturmuştu.

Kış ayında olmamıza rağmen evin içi sıcak olduğundan ince askılı, şifon beyaz tişörtü giydim. Ayağıma da gözüme kestirdiğim spor tarzı olan beyaz bir ayakkabı geçirdim.

Mavi saçlarımı -ki bu mavi açık bir mavi değildi , daha çok lacivert ve uçlara doğru bir iki ton açık olan bir renkti- kapatmak için şapka ya da ince hırka bakmaya başladım.

Yaklaşık beş dakika geçmişti ancak ne şapka ne de kapşonu olan hırka bulabilmiştim. Zaten tam da o sırada aşağıdan sesler gelmesi ile kapıya yönelmem de bir olmuştu. Kapıdakileri şüphelendirmemek için olağanca doğal davranarak merdivenlere ilerledim. Görüş açılarından çıktığıma kanaat getirince de hızla merdivenleri indim.

Alt kata, salonun olduğu kata gelince nefesimi düzene koymak adına hızlı ancak temkinli adımlarla salonun kapısına vardım. İçeride her ne oluyorsa, Ayhan ve çok kıymetli(!) abisi yüzünden göremiyordum.

Kapıya arkası dönük duran Ayhan ve yaban domuzu tüm kadrajı doldurduğu için karşılarında kalan ikizleri göremiyordum. Anladığım kadarı ile de ikizlerin arkasında da birkaç kişi vardı ancak o da dört kişiyi geçmezdi.

İçeride olan konuşmalar kulağıma uğultu olarak geliyordu zira çok hızlı koştuğum için hâlâ nefesim düzene girmemişti. Boş bakışlarımı yaban domuzunun sırtına yollarken sağ tarafa doğru adımlaması ile karşımda kalan yere diz çöküp konuşan ikizlere baka kaldım.

Ben, benden büyük kişiler beklerken karşımda gördüğüm 15 ya da 16 yaşındaki erkeklerle şoka uğramıştım. Karşımda duran siyah saçlı, mavi gözlü tek yumurta ikizlerine bakıyordum. Şoktan çıkmam yaklaşık iki dakikamı almıştı, o da ikizlerin beni fark etmesi ile olmuştu.

İçimde oluşan tedirginlik ile içeriye doğru adımladım , geldiğimi fark eden Ayhan birkaç adımda ikizlerin başına geçti. Bende tam anlamı ile ikizlerin karşısında kaldım.

İkizler önce birbirlerine sonra da bana bakıp, yüzlerine çarpık gülümsemelerini yerleştirdiler. Ardından da bana dönüp sırayla, önce sağımda kalan sonra solumda kalan konuşmaya başladı.

"Saçlar lens mi güzellik"bunu söyleyen sağımda kalan çocuktu.

"Ne lensinden bahsediyorsun ikiz? Bu saçlar ipek kirpik."

"Göğüsleri fazla küçük değil mi ?"

"Bir erkek için ideal gibi duruyor ikiz..."solda ki çocuğun söylediği bu cümle ile ikisi de hummalı bir gülüşe tutuldular.

Onlar güler iken yaban domuzu kendini zor tutuyor gibi duruyordu. Çene kasılmış, yumruklar sıkılmış, neredeyse vahşi hayvan gibi ikizlerin üstüne atlamaya hazırlanmıştı. Bakışlarında anladığım kadarı ile kükreyecekti ki ben ona bırakmadan lafa daldım.

Y.A.K.M.A.A.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin