1.Bölüm

46 3 6
                                    

Saat 20.34 olunca telefonumun alarmı çalmaya başladı , yine başlıyorduk aynı maratona.

Hızla siyah sweatshirtümü ve dar paça siyah pantolonumu giyip evden çıktık. Yolda yürürken önce sweatshirtümün kapşonunu başıma saçlarımın gözükmeyeceği şekilde taktım ardından da koşarak otobüs durağına gittim.

Birkaç dakikalık bekleyişten sonra otobüs nihayet gelmişti, benim otobüse binmemle, son birkaç yıldır hissettiğim, duygu yine kendini göstermeye başladı.

Otobüsün arka kapısından binip birkaç dakika yolculara baktım. Hepsi kendi halindeydi ancak birini gözüme kestirdim. Beyaz tişört giyen çocuk!

Hızla arkasında bulunan koltuğa oturup dışarıyı izlemeye başladım. Sürekli aynı şeyi yapmak bunaltsada bir türlü vazgeçemiyordum. Birkaç saniye sonra şarkının melodisi kulağıma dolmaya başlamıştı bile . Bu şarkıyı biliyordum! Bu biraz kolay olmuştu ama yinede dinlemeye başladım.

"Son zamanlarda bi hayli huysuzdu (huysuzdu)
Göz altları mora çalmış , uykusuzdu (uykusuzdu)
Ne olduğunu bilmese de huzursuzdu (huzursuzdu)
Bu şehrin yağmurlarına bozulmuştu (bozulmuştu)

Ben yine seni kendime sarmışım
Yalnız kalmışım
Sözüne kanmışım
Yağan yağmura aldanmışım

Ben yine seni kendime sarmışım
Yalnız kalmışım
Sözüne kanmışım
Yağan yağmura aldanmışım

Hiç kimse onu anlamaya çalışmadı (çalışmadı)
Her yeri kanıyordu kimse yanaşmadı (yanaşmadı)
Kader onunla asla barışmadı (barışmadı)
Bu şehri terk etmek ona yakışmadı (yakışmadı)

Ben yine seni kendime sarmışım
Yalnız kalmışım
Sözüne kanmışım
Yağan yağmura aldanmışım

Ben yine seni kendime sarmışım
Yalnız kalmışım
Sözüne kanmışım
Yağan yağmura aldanmışım"

Perdenin Ardındakiler'in Yalnız Kalmışım şarkısı bittiğinde derin düşünceler içerisindeydim. Bu şarkı benim için birçok anlam ifade ediyordu. Yaşanmışlıklar ve yaşanamayanlar en çok bu şarkıda gün yüzüne çıkıyordu benim için.

Tabi siz anlamadınız ve kulaklık takıp bu şarkıyı dinlediğimi hatta o beyaz tişörtlü çocuğu takip ettiğimi düşündünüz. Ancak olay hiçte öyle değil.

Hergün saat 20.34 'te hazırlanıp evden çıkar otobüs durağına giderim. Oradan da bulunduğum ilçenin merkezine! Şarkı konusuna gelirsek , eski bir alışkanlık. Kulaklık takıp son ses şarkı dinleyenlerin hangi şarkıyı dinlediğini kendi kendime bulmaya çalışırım.

Saat 21.10 olduğunda son duraktaydık. İlçenin merkezi! Hızla otobüsten inip yürümeye başladım. Kış ayına yaklaştığımız  için otobüsler daha geç saatlere kadar çalışamıyordu. Bundan dolayı da dönüşte taksi kullanıyordum.

Hızla otobüsten inmeme tezat yavaş adımlarla yaklaşık 100 adım ileride ki kafeye geçtim. Artık onlar da alışmıştı bana...

Ben oturduktan 5 dakika sonra yine o his yayıldı bütün benliğime ancak artık önemsemiyordum. Yaklaşık 3 yıldır olan şey artık canımı sıksada şu an hiç sırası değildi. Hemen canlı yayına geçmem lazımdı.

İnstagrama girip "izmaritinkalbi__" hesabına geçtim. Uzun zamandır yaptığım için artık hiçte yabancı değildim buna. Önce yüzümün karanlıktan belli olmayacağı sandalyeye oturdum ardından da videoyu başlattım.

İlk on dakika... Boş boş oturma ile geçmişti. Ardından artık herkesin bildiği o an geldi. Gözümün ilk gördüğü soruyu yanıtlama zamanı.

Soruda "Hangi ilçedesin?" Diyordu. Bu soruya biraz şaşırsamda önce soruyu okudum ve hızla yağan yorumları önemsemeden "Alanya" diye cevap verdim.

Y.A.K.M.A.A.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin