Y.A.K.M.A.A.

4.Bölüm

Keyifli okumalar!

Önümde duran tabağa bakıyordum. Güzel bir tabaktı ancak incelemek amaçlı değilde daha çok Yağız'ın ölümcül bakışlarından kaçmak içindi tabağa bakma sebebim. Yağız'ın attığı bakışlar nedeniyle yerin dibine girmek istiyordum. Aslında abartılacak birşey de yapmamıştım. Her zaman ki bendim işte!

Kahvaltı masasının baş köşesinde Yağız , Yağız'ın sağında ki sandalyede ben, benim karşımda da odamda ki çocuk oturuyordu. Yağız ikimize de kötü kötü baka dursun, biz o ve birbirimiz haricinde her yere bakıyorduk. Aslında , az bir sürede tanıdığım kadarıyla, o da benim gibi aslında bu duruma boyun eğmeyecek biri olmasına rağmen Yağız'ın gazabından korkuyordu. En azından ben öyle düşünüyordum!

Daha kahvaltıya başlamamıştık, zaten masaya oturalı da birkaç dakika olmuştu. Kimi beklediğimizi bilmesek de birini bekliyorduk. Eh, bir de Yağız'ın konuşmasını.

"Şu hâlinize de bir bakın! Hangi ara yaptınız anlamadım ki! Biri bana ne olduğunu hemen anlatsın yoksa daha fazla sakin kalamayacağım!"

Yağız'ın kendine sakin demesine şaşıyordum şayet şu an içimiz titremişti tedirginlikten. Konuyu anlatmak amaçlı kafamı kaldırdığımda , benle aynı anda karşımdaki çocukta kafasını kaldırdı. Aramızdaki yaş farkı çok yok gibiydi ancak ondan en az bir yaş büyük olduğumda su götürmez bir gerçekti.

Çocuğun yüzüne dikkatle baktım, o da benim yüzüme bakıyordu. Çocuğun yüzünü incelerken oda da yaşananları neredeyse tekrar yaşamıştım. O da benim yüzümü uzun süre süzdüğü için onunda aklına geldiğini düşünüyordum. Pek iyi bir tanışma yaşamamıştık şayet aklıma geldikçe içim daralıyordu.

Oda da bana elini uzattığını hissettiğim zaman elini tutup çevirmem ve masa ile arama kıstırmam bir olmuştu. Daha yeni ve isteksiz olarak uyku halinden çıkmamdan  dolayı orantısız güç uyguladığımın bilincindeydim ancak yapabileceğim hiçbirşey yoktu. Sonuçta onu tanımıyordum.

"NE YAPIYORSUN LAN!"diye bağırmasıyla bende olay kopmuştu. Hem suçluyu hemde güçlü mü olacaktı ? Tabiki de hayır!

"Kes sesini ve bu oda da ne işin olduğunu açıkla ! Hemen!"

"Kızım bıraksana! Canını yakarım! Kaşınma! Hem asıl senin ne işin var burada! "

"Ateş olsan cümrüt kadar yer yakarsın olum! Hâlâ ne atar gider yapıyorsun! Eline sahip çıkmazsan sahip çıktırırlar!" Eline biraz daha baskı uygulamam ile "Ahhhhhhhhhhhhhhh!!! Bittin kızım sen!"demesi bir olmuştu.

Bu son konuşmamızdı. Diğer elini benden kurtarıp, elini başının üzerinden geçirerek benim tişörtümün arkasını yakalaması bir olmuştu.Bana  dengemi kaybettirip benim ona yaptığımı o bana yapmaya çalışmıştı ancak o daha dengesini kurmadan bacağının arkasına yediği tekme ile ayağı tekerlekli sandalyeye takılması bir olmuştu.  Tekerlekli sandalyeden dolayı ve çocuğun hâlâ tişörtümün arkasını tutması nedeniyle kafamı masanın köşesine sert şekilde çarpmam da bir olmuştu. Çarpmanın etkisiyle daha çok sinirlenip öncelikle elini tekrar bükmüş ardından da saçlarını tutup sandalyenin tekerleklerinin bulunduğu metal kısma geçirmiştim başını.  Kendisini tüm kuvveti ile geriye doğru atmasıyla sırt üstü yere düşmüştü. Benim de sağ ayağım onun sırtının altında kalmıştı. Hemen kalkıp çocuğun üstüne oturmuş ardından da elmacık kemiğinin biraz üstüne sağlam yumruklarımdan birini indirmiştim. Bunu yapmam ve ardından da saçımdaki ellerini hissetmem bir olmuştu.

Sağ eline saçlarımı dolayıp önce beni üzerinden kaldırmış daha sonra da sol eli ile yüzüme tokadı geçirmişti. Tokatın etkisiyle yüzüm sağ tarafa dönsede tırnaklarımı koluna bastırmayı bırakıp boynuna çıkarmıştım. Üzerine uyguladığım baskıya dayanamamış olacaktı ki yere yine sırt üstü düşmesi bir olmuştu. Tırnaklarımı boğazına geçirirken o da benim saçlarımı yoluyordu.