•on

348 77 32
                                    

Onun ölümün kıyısında gezinen bedenini dizlerine yatırmıştı şimdi Sezai. Kalın parmakları geziniyordu yapay gece siyahı saçlarının arasında, o ona her dokunduğunda bu ızdırap biraz daha büyüyordu içinde. Gözlerini kapatıp onun gitgide daha da soluklaşan beyaz yüzüne indirdi parmak uçlarını. Gözyaşları yüzüne damlıyordu.

"Sana ölüyor gibi hissettiğimi söylemiştim, hatırlıyor musun?" diye sordu Göksel tıpkı onun gibi elini Sezai'nin yüzüne koyarak; gözünün kenarından akan gözyaşı yanağı boyunca akıp boynuna doğru yol aldı. "Sana on altı gün bile veremedim, üzgünüm... Korkarım ki on altı saatim bile yok. Artık her şeyi anlatmak zorundasın, mutlu ölmek istiyorum."

Sezai ellerini onun yüzünden çekip kuruladı gözyaşlarını. Hayır, on altı saati değil, üç günü vardı. Bunu biliyordu. İşkenceden başka bir şey değildi ama tek bir bakışıyla onu yaşatan kadının öleceği ânı çok iyi biliyordu.

"Çocuk gibiyim şimdi," dedi ağlayışını durdurmaya çalışırken; sesi her şeye rağmen güçlü ve toktu. "İyi arkadaşlar buluyorum kendime, artık ağlamak yok. Düşünce kalkıp siliyorum dizlerimi, geçiyor. Terli terli rakı içmiyorum artık. Bakmıyorum kimsenin gözlerine iri iri. Konuşmuyorum ağzım doluyken, kimseyle konuşmuyorum sevgilim... Çünkü ağzımda hep, sana söylemek istediğim o iki kelime. Giderken bana bıraktığın tek bir gözyaşı, giderken sana bıraktığım dizleri kanayan kocaman bir çocuk... Dedim ya, ağlamak yok." Gözlerinden sicimle inerken yaşlar, omuzları sarsılırken acıdan bastırdı dudaklarını kadınının alnına. "Beni bırakma."

Göksel parmaklarını onun sakallarına bastırdı, artık o da ağlıyordu. Yavaşça okşadı adamın sakallarını, sanki avucu onun yanağını değil, adamın yanağı onun avucunu seviyordu. Dokundu onun gözyaşlarına. Bedenindeki acıyı unutturacak kadar çok acı çekiyordu bu adamın yüzüne bakarken.

"Henüz anlatamadığım bir hikâyem var sana
Seni sorduğum, sayıkladığım, seni aradığım...
Henüz söyleyemediğim bi' şeyler var sana
Sakladığım, savaştığım, anlatamadığım
Bana anlatmayın!
Beni ağlatmayın!
Henüz içimde bütün şarkılarım
Bana anlatmayın!
Beni ağlatmayın!"

Kadının yüzünü göğsüne bastırırken acıyla yutkundu. "Beni bırak."

sevda tanrıçasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin