21 Ya Barbara Ya Cara

146 22 10
                                    

Herkes onu ss alsın. :D

Su

Sessizce beklerken gözlerimi ondan çekmiyordum. Onu öldürmüştüm. Ya da öyle sanıyordum. Ama böyle bir şey nasıl olabilirdi? O geceden sonra onu yakıp eritmiştim. Acayip derece de şüpheliydi bu durum.

Aklım yanımda ki bedeni hatırlayınca kalbim maratona girdi ve diyaframım kasıldı. Jin gelmişti. Varlığı ve yokluğu belliydi. O adam varken Jin'in yokluğu belli oluyordu ve bunu anladığımız da Jin gelmişti. Tam zamanında. Ama teni kıpkırmızı olmuştu. Jacob'ın ona yaptıkları gözümün önüne gelince dişlerimi sıktım. Ne yaptığını delicesine merak ediyordum. Bu sorumu sonraya sakladım. Anın tadını çıkardım.

Sonunda konuşmamız gerektiğini anlayıp boğazımı temizledim. Herkes bana dönerken ben Barbara'ya baktım.

"Barbara, babanız mı?" Saçma söylediğimin farkındayım ama kimse konuşmayacaktı.

Barbara dirseklerini dizlerine koyup eğildi babasına doğru.

"Benim babam yok!" Herkes şaşkınlıkla ağzını açarken bende farksızdım. Bir nedeni olmalıydı. O adama döndüm. Üzgün bir şekilde halıya bakıyordu.

"Öyle deme Barbara. O bizim babamız." Keskin bakışları Cara'ya dönerken ben de korktum. Kırmızı gözleri felaketin habercisiydi.

"O senin baban. Tabi sen kabulleniyorsan. Benim babam değil!"

"Öyle deme Barbara. Ben seninde babanım." Adam Barbara'ya pişman bakışlarını atarken içim bi burkuldu.

Şakağıma inen öpücük ile Jin'in sevimli yüzüne baktım. Bende gülümseyip yanağına öpücük kondurdum. Ah yanağını bile özlemişim. Başımı omzuna yaslayıp elini yanağıma koydu. Gözüm Hoseok'a giderken sadece boş bir bakışla bize bakıp, dirseklerini yasladığı koltuk kenarlarına bakmaya başladı. Derin de ona bakıyordu. Sanki bize karışırsa müdahele edecekmiş gibi duruyordu.

Taehyung. O ise Barbara'nın yanında elini omzuna atmıştı. Bir kaç gündür epeyce Barbara ile birlikte zaman geçiriyordu. Taehyung'un ondan hoşlandığı belliydi ama Barbara sanki kendini kısıtlıyordu.

Dikkatimi çeken Barbara, ve Cara'ya uzanan kolu oldu.

"Sen benim babam olsaydın Cara'nın Jacob'ın Şatosuna gitmesine izin vermeyip beni burda tek başıma bırakmazdın!" Gözlerimi dört açıp babasına baktım. Benimle birlikte herkes öyleydi. Neden Cara'yı oraya yollamış ve Barbara bunu bize sonradan söylemişti?

Barbara'nın babası onun gibi ayağı kalkıp karşısına dikildi.

"Bak bunu kaç yıl önce Jacob söyledi. Eğer kızlarımdan birisi ondan olmasaydı ikinizden birisi ölecekti Barbara. Ben eğer senin baban olmasaydım seni öldürmesine izin verirdim. Şimdi anlıyor musun beni!?" Barbara durulduğunda babası oturdu ve başını ellerinin arasına aldı.

Yaşlı gibi olabilirdi ama o herkesten genç görünümlüydü. Siyah saçları ve mavi gözleri çok muhteşemdi.

"Jacob la ben iyi bir arkadaştık. Onunla birlikte Şatoyu yönetirken Jacob'ın artık herkese haddinden kötü davranıyordu. Birde Sunghee diye çok yakın dostumuz vardı. Bir şey yapmadığı halde ona artık kötü davranmaya başladı. Onu bi zindana attı. Ve onunla aram çok iyiydi. Sunghee bana Jacob'dan da iyi davranıyordu. Bu yüzden ona kaçması için yardım ettim. O çıkarken ben yakalandım ve beni de oraya tıktı. Bu sefer beni tehdit etti Jacob. Ya Barbara ya Cara. Nedeni ise ikiniz benden de güçlüydünüz. Birlikte bir sihir yapabilirsiniz ama fark etmemişsinizdir."

Vampir ◆KSJ◆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin