22 Sona Bir Adım Daha

163 19 3
                                    


Umudun olduğu yerde mutlaka zorlukta vardır
~
Sea

Belimde ki Jarjlı silahın yerini iyice sıkılaştırdım. Derin de yanımdaydı. Son derece siyah giyinmiş ve sert görünüyorduk. Ne bileyim? Pantolonun baldır kısmından diz kısmına kadar inen iki bol zincir vardı. Diğer bacağımın tarafında ise dizimden bileğime kadar inen zincir.


Oysa günlük kıyafetler de iş görürdü. Bunu Barbara'ya söylediğimde göz devirip havalı olmamız için bunları giymemizi istemişti. Ve bu kıyafetlerin içinde koruyucu kalkan varmış. Yani malum bölgemize ayak darbesi yersek hissetmezmişiz.  Ama asıl önemli olan yer boynumuz olduğu halde orası sanki sıkmalık için açık bırakılmıştı.

Çalan kapı dikkatimi dağıtırken aynanın önünden çekildim. İçeri giren beden ile nefesimi tuttum. Girdiği zaman bize bakamamıştı belinde ki silahı düzeltirken. Ama ben yüzünü kapatan siyah saçlarının altında ki dudaklarını görüyordum.

"Bu silahı takmak da ne zormuş. Ah bir dakika! Bunun zaten takılacak yeri varmış. Ben neden pantolonun içine yerleştirmeye çalışıyorum. Ah oldu sonunda.!" Şaşkınlıkla izlerken sonunda takmıştı diyebilirim. Ama ters koymuştu. Kafasını kaldırıp benimle göz göze gelince diyaframım kasıldı. Ardından derin nefes alınca kendime geldim.

"Ben odadan çıkıyorum." Derin hızlıca odadan çıkınca Jin gülümseyip bana yaklaştı.

"Beni özledin mi Su?" Gülüp etrafta gezdirdim gözlerimi.

"Aslında senin kılığına giren Jin yanımdaydı. Ama senden çok uzaktı Jin. Hareketleriniz çok zıttı. Ve o her seferinde bana dokunmaktan çekinmiyordu." Bakışlarım ayaklarıma kayınca eli ile çenemi kaldırdı. Koyulaşmıştı gözleri. Her türlü can yakıyordu.

"Artık yok. Ve sen benim sahtemi bile görmüş olsan da ben senin yüzünü sadece hayal ediyordum. İnan ki hatta görmek için kendimi uyumak için zorluyorum, belki rüyamda belirirsin diye. Her çektiğim işkencede, gözlerim kapalı haliyle seni görüyorum. Karanlıkta yüzünü seçmek zor oluyor. Ama orda olduğunu bilmek bile beni huzurlu hissettiriyor. Sende hissediyor musun huzuru benim yanımda?" Fısıltısı beynime çığlık sesi ile kaydedilirken elimi aşağı indirdim. Silahı çıkarıp ters çevirdim ve yerine koydum. Bu halimden tahriş olmuş olmalıydı ki derin bir nefes aldı.

Elimi biraz yukarı çıkarıp kemerinden tutup kendime çektim. Elleri hemen belimi bulurken yine sıcaklık geliyordu ama hissetmemeye çalıştım. Yüzü yüzüme yaklaşırken fısıldadım onun gibi.

"Ben seninleyken zaten huzurluyum. Mutluyum." Minik bir gülümsemesi bende büyük bir etki yaratırken ağzımı araladım.

"Seni, senin beni sevdiğin gibi seviyorum. Bundan pişman değilim. Varlığın olduğu halde yokluğuna aşık oldum Jin. Seni cidden seviyorum."

"Inan ki aynısını sana söylemek isterdim ama unuttum cümlenin yarısını. O yüzden bende sana kopyala yapıştır yapıyorum."

"Hey dur! Romantikliğin içine ettin. Öpme beni!" Yüzü aniden düşünce kocaman gülümseyip ben birleştirdim dudaklarımızı. Beni itelerken sonunda sırtım duvarı buldu. Bu hissi de özlemişim. Ellerimi omuzlarına çıkardım. Ardından da boynuna doladım kollarımı.

Dudağımı önce dişleriyle ezerken sonra orayı emdi. Hızlı geçen zamana inat uyuşukça öpüyordu. Geri çekip boynuma usulca yaklaştı ve minik minik öpücükler bıraktı.

"Özür dilerim Su." Nedenini soramadan tenime geçen dişleri ile çığlık attım.

"Ne yapıyorsun Jin! Çekil!" Kanımın aktığı çok belliydi. Fazla akıyordu. Çünkü giydiğim özel kıyafetin üstüne damladığını duyuyordum. Derin nefesler almaya başladım. İttirmeye çalışsam da yararlı olmuyordu. Gücüm azalıyordu ve gözlerimi kapattım.

Vampir ◆KSJ◆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin