K13

3.8K 225 113
                                        

Kaçıyordum.

En yakın arkadaşımla kendi evimizde karşılaşmamak adına her türlü çabayı sarfediyordum.

Ama hiçbir sike yaramıyordu.

O saçma anın üstünden çokça zaman geçmesine rağmen Meriç'in tavırlarının değiştiğini fark etmemem aptallık olurdu. Kardeşim dediğim adamın tavırları yanlış bir hareketimizden dolayı aniden değişmişti. Adam resmen yüzüme bakmaya çekiniyordu. Durum böyle olunca da ona zahmet vermemek adına ondan kaçmayı görev edinmiştim kendime. Günlerdir kendimi suçlu ve sikik bir halde hissediyordum. Her ne kadar spontene gelişen bir hareket olduğunu bilsem de sanırım bu sadece benim için öyleydi. Meriç'in hal ve hareketleri de bunu destekliyordu. Kafamda her şey yerli yerine oturmaya başlıyordu ve ben bu yükü nasıl kaldıracağımı bilmiyordum.

"Hayırdır, Karadeniz'de gemilerin mi battı?" Boğuk bir sesle konuşan sevdiğime baktım usulca. Ona olanları anlatmayı istiyordum fakat Meriç ile aralarının iyice gerilmesinden korkar haldeydim. "Dalgınım biraz, nasıl gidiyor?" diye sordum önündeki kağıtları işaret ederek. Bu akşam şirketin büyük bir lansmanı vardı ve Koçer de o lansmanın başrolüydü. "Ezberledim sayılır, çok bir şey kalmadı." diyerek omzunu silkti. Hafifçe gülümseyerek kafamı salladım ve önüme dönerek bilgisayarla oyalanmaya devam ettim. Bomboş hissediyordum. Ve bu hallerimi Koçer'e yansıtıyor olmak iyice canımı sıkıyordu. Oturduğu yerden kalkıp bana doğru geldiğini fark ettiğimde laptopu kapattım ve sandalyemi ona doğru çevirdim. Kalçasını masama doğru yasladı ve kollarını birleştirerek yüzüme bakmaya başladı. Tek kaşımı kaldırarak bakışlarına karşılık verdim.

"Kaç gündür halin hal değil senin, anlat dinliyorum." Derin bir nefes aldım ve kafamı başka tarafa doğru çevirdim. Ona asla yalan söyleyemezdim. Çünkü söylenen yalanlar elbet birgün açığa çıkıyordu ve durum o zaman daha da kötüleşiyordu.

"Senden bir şeyleri anlatmanı beklemedim hiçbir zaman, ne olur sen de benden bekleme. Daha kendim bile hazmedemedim bu durumu." diyerek omuzlarımı kaldırıp indirdim. "Benimle mi alakalı?" diye sordu kırgın bir sesle. Gözlerimi hemen gözlerine değdirdim. "Saçmalama, seninle alakalı bir şey olsa konuşmak için ilk durağım sen olurdun zaten." dedim ve ayağa kalkarak karşısında dikildim. Bedenini kollarımın arasına almak istiyordum fakat el hareketiyle beni durdurmuştu. "Ben elendiysem geriye Meriç kalıyor. Dökül çabuk." dedi ve beklentiyle yüzüme bakmaya başladı. İçten bir of çekerek bağladığı kollarını çözdüm ve belime sardım. Kafamı boynunun girintisine sakladım. Gizlediğim şeyin utancını yaşıyordum.

"Söyledi mi sana? Her şeyi." diye sorduğunda kafamı gömdüğüm yerden çıkardım ve anlamayarak yüzüne bakmaya başladım. "Ne söylemesi lazımdı bana?" diye sorduğumda dudaklarını birbirine bastırdı. "Yıllardır içinde tuttuğu şeyi." Sessizce mırıldandığı şeyle birlikte gözlerimi yumdum ve o şeyin tahmin ettiğim şey olmaması için dua etmeye başladım. "Başından beri ima ettiğin şeyden mi bahsediyorsun?" Fısıltıyla sorduğum soruyla beraber gözlerine baktım. Paramparça olduğunu görmüştüm. "Sonunda anladın mı? Ne oldu da anladın? Söylemediyse eğer bir şey olmuş olması lazım değil mi?" Kırgın çıkan sesiyle birlikte yutkundum ve bedeninden iyice ayrıldım. Uzun bir süre yüzümü inceledi fakat ben o hariç her yere bakıyordum.

"Ö-öptü mü seni?" diye hayretle sorduğunda kafamı hızlıca iki yana salladım. "Öptü mü lan? Ben yıllarca o sikik herif yüzünden sana dokunamazken tam kavuştum dediğim zamanda öptü mü seni?"

"Neyden bahsediyorsun? Yıllarca onun yüzünden sana dokunamadım ne demek?" diye sordum şaşkınlıkla.

Elleriyle yüzünü örttü ve derin nefesler almaya başladı. İşe yaramıyordu. Biliyordum çünkü şu an en az ben de onun kadar nefessizdim. "Amacına ulaştı işte. Kafanı karıştırmayı başarmış." diye mırıldandı ellerini yüzünden çekmeden. Kaşlarımı çatarak ellerini yüzünden çekmesini ve gözlerime bakmasını sağladım. "Öpüşmedik. Beni öpmedi. Sadece... Yanlışlıkla oldu tamam mı? İkimiz de ani bir hareket yaptık ve olan oldu işte. Yemin ederim sadece bir saniye sürdü." Bana inanması için tüm yüreğimi gözlerimle ona aktarmaya çalışıyordum. "Söyle, daha fazla anlatmazsan gebereceğim düşünmekten. Meriç mi engel oldu sana bana gelmemen için, hı?" Kafasını iki yana salladı. Boş bir hareketti bu çünkü onu gözlerinden anlayabilecek kadar yakındım ona.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 01, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Koçer | Beni Senden KoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin