Koçer | Beni Senden Koru

K3

Tabiki de onunla abi kardeş olacağımıza inanmıyordum.

Onu tavlayacak ve benim olmasını sağlayacaktım. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum ama yapacağıma yürekten inanıyordum. Kullandığım arabasının arka koltuğunda oturan adam kesinlikle benim olmalıydı. Ve ben de onun. "Arabayı sana sürdürmese miydim acaba? Kaçla gidiyoruz on ile falan mı?" Gözlüklerinin ardındaki bal gözlerini göremesem de sinir kırıntılarının geçtiğini hissedebiliyordum. Yavaş gidiyordum çünkü onunla şu ufak alanda birarada olmak benim için büyük bir nimetti.  "Baygınlık geçireceğim şimdi." diyerek üzerindeki takım elbisesinin ceketini çıkardı ve üzerine yapışmayı geçin adeta derisi olan gömleğiyle kaldı. Boynundaki zincir kolyesi beyaz gömleğiyle ahenk içindeydi. Adam kusursuzdu ulan. "Önüne bakacak mısın artık? Ölmek için daha vaktim var." Dikiz aynasından gözlerimi çekerek dikkatimi yola vermeye çalıştım. Yanaklarım daha ne kadar kızarabilirdi? Kırmızı ışıkla beraber arabayı yavaşlattın ve gözlerimi tekrar dikiz aynasına çevirdim.

"Arkaya bakıyorum, araba kullanırken arkayı sağlama almak önemli." Ağzımdan gevelediğim şeylere cevap olarak sırıttı ve gözlüğünü çıkartarak gömleğinin yakasına astı. Zaten ilk iki düğmesi açık olan gömleği bu hareketiyle daha daha aşağıya sıyrılmıştı. Şu an onunla burada, kendi arabasında çok fena şeyler yapma hayali kuruyordum. İçime derin bir nefes çekerek ona bakmayı kestim. Bakışlarımı dikiz aynasından çekeceğim sırada gözüme arkamızdaki araba takıldı. Koçer'in evinin olduğu siteden çıktığımızdan beri arkamızdan ilerliyordu. Gözlerimi kısarak  bir kez daha süzdüm. Yeşil ışık yandığında gaza yüklendim ve u dönüşü yaparak yön değiştirdim. Gerçekten de bizi takip edip etmediğini öğrenmek için yapmıştım. "Ne yapıyorsun acaba?" Homurdanarak çıkardığı sesleri umursamadım. Şu an da tehlikedeydi ve benim bu tehlikeyi yok etmem gerekiyordu. Silahımı evde bırakmam eksi bir puan olarah hanemize yazılmıştı bile. "Kemerinizi takın." diye uyardım onu.

"Ne? Arkada oturuyorum? Ayrıca ben kemer takmayı sevmem. Ne dönüyor Erce?" Derin bir nefes aldım ve her türlü şeye karşı hazırlıklı olduğumu kendime hatırlattım. Sadece silahlı bir saldırı gerçekleşirse sıkıntı olacaktı. "Bu yol neden bu kadar boş?" diye konuştum kendi kendime. Garip bir şekilde yolda sadece bizim olduğumuz araba ve arkadaki araba vardı. "Ne bileyim ben?" Dikiz aynasından yüzüne baktığımda çatık kaşlarıyla ve büzülü dudaklarıyla karşılaştım. "Şu an o dudakları emmek varken elalemin adamlarıyla uğraşıyorum amına koyayım." diye fısıldadım. Duymadığından emindim. Keşke duysaydı.

"Kemerini tak Koçer." dedim ve arabanın gazına yüklendim. Sert sesimi duyunca burnundan derin bir nefes alarak kemerini bağladı. Kafasını arkaya doğru hafifçe çevirdiğinde arkadaki arabayı fark etti ve tekrar bana döndü. "Sanırım takip ediliyoruz, ha?" Rahat bi tavırla ceketinin cebinden sigara paketini çıkardı ve bir dal yaktı. Hafifçe camı açtı ve kolunu az bir şekilde dışarı çıkartarak sigara içmeye başladı. "Yok artık." dedim inanılmaz bakışlarımı aynadan ona göndererek. "Ne var? Alışkınım bunlara." Yok, gerçekten kafayı yiyecektim ben.  Bu adamın bu kadar rahat olması normal değildi. "Hasiktir, hasiktir! Eğil Koçer!" Silah kullanıyordu, pezevenkler. "Silahımı almayan aklımı sikeyim!" diyerek sertçe direksiyona vurdum. "Kasılma bu kadar. Kurşun geçirmez gibi bir şeysin zaten."

"Sen nasıl bu kadar rahatsın ulan? Ateş altındayız, ateş." Resmiyeti bir kenara bıraktım çünkü arkadaki adamlarım şakası yoktu. Elinde tuttuğu sigarayı bana doğru uzattı. "Sigara içer misin?" Hızımı biraz daha arttırarak arabayı sağa doğru kırdım ve ormanlık bir alana girdim. "Yanlış yer, muhtemelen yolun sonunda bizi bekleyen bir kamyon dolusu adam vardır." Direksiyonu sıkarak kıracaktım birazdan. "Koçer, sadece sus tamam mı?" Onayladığını belirten bir ses çıkardı. "Bir şey daha söyleyebilir miyim?" Kibarca sorduğu soruyla içim titredi. Sonsuza kadar bir şeyler söyleyebilirsin. "Torpidoda silah var, onu belirteyim dedim." diyerek sevimli bir gülümseme gönderdi. Bunu şimdi mi söylüyorsun ulan? "Yalnız ruhsatı yok, adam falan öldürürsen suçu bana atmak gibi bir çakallık düşüneyim deme."