Yaşadığımız atraksiyonlu günün sonunda uzlaşım sergileyerek hepimiz dağılmıştık. Ona sinirlendiğim nokta, beni böyle bir güven testine sokması değildi. Ona bir şey olma hissini bana yaşatmasıydı. Tabiki beyefendinin bundan bir haberi yoktu fakat yine de insanlık namına bunu düşünebilirdi. Maalesef ki konunun başrolu Koçer ise, bu pek mümkün olmuyordu. Lacivert gömleğimi son kez düzelterek odasının kapısını tıklattım. Evet, işim onu korumak olduğu için ofisinde de yanında olmalıydım. Bu düşünce dudaklarıma ufak bir gülümseme serpilmesini sağlamıştı. İçeriden hiçbir ses gelmeyince hafifçe kapıyı araladım ve kafamı o aradan içeriye soktum. Beyefendi henüz teşrif etmemişti.
İçeriye tamamen girerek ardımdan kapıyı kapattım ve odaya göz gezdirdim. Bu ufak masa da neyin nesiydi? Koçer'in masasının çaprazında kalıyordu ve siktir... İsimliğin üzerinde benim adım ve soy adım vardı. Ne yani masa benim miydi? "Günaydın." Gür sesiyle irkilerek kapıdan içeriye giren Koçer'e doğru döndüm. "Merhaba, Koçer bey." Sesim onunla konuşurken hep titreyecek miydi? "İyi uyudun mu?" Sorduğu soruyla beraber gülerek bana doğru yaklaştığında korkuyla bir iki adım geriledim. Adama olan aşkım beni geriyordu resmen. "N-ne? Evet."
Gülümseyerek konuştu. "Ben de iyi uyudum."
"Sevindim. Bu arada bu masa benim mi?" diye sordum, konuyu değiştirmeye çalışarak. Masaya ufak bir göz gezdirerek tekrar bana doğru döndü. "Evet, artık senin. İstediğin gibi kullanabilirsin." Teşekkür ederek masaya doğru ilerledim ve sandalyeye yerleştim. O da kafasını sallayarak kendi masasına doğru yürümeye başladı. Uzun siyah kabanı ve dar kumaş pantolonu içerisinde oldukça seksi görünüyordu. "Bugün kahvaltımı kendim hazırladım. Çok sıkıcıydı açıkçası." Gözlerimi açmakta olduğum laptoptan ona doğru çevirdim. Dişleri arasındaki kalemle kafasını yana yatırmış bir şekilde beni izliyordu. "İsterseniz sizin için iyi bir hizmetçi ayarlayabilirim." diyerek dudaklarımı birbirine bastırdım. Bakışları benim üzerimdeyken tedirgin hissediyordum.
Adam resmen bakışlarıyla beni yiyordu.
"Kimseye güvenemem. Bir süreliğine bende kal." Söylediği şeyle içmekte olduğum kahvem boğazımda kaldı ve öksürmeye başladım. "Bu senin hobin falan mı? Zevk aldığını düşünmeye başlayacağım." Yanıma doğru geldiğinde elindeki peçeteyi bana doğru uzattı. Alarak dudaklarımı sildim ve titreyişimi durdurmaya çalıştım. "Kusura bakmayın, dediğinizi tam olarak anlayamadım sanırım." Şüpheli gözlerle yüzünü taradığımda dudaklarını kıvırdı ve masama kalçasının bir kısmını koyarak oturdu. "Tam olarak neresini anlamadınız Erce Bey?" Dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi ondan kaçırdım. Benimle resmen oynuyordu.
"Sizde kalmamı neden istiyorsunuz ki? Size güvendiğim bir hizmetçi ayarlayabileceğimi söylüyorum." Boğazını temizlediğini belli eden bir ses çıkardı ve ellerini birleştirerek gözlerini kıstı. "Yaşadığım ortamın da tehlikeli olabileceğini düşünüyorum, işini yapıp yapmamak senin seçimin tabii." diyerek kalçasını yasladığı yerden kaldırdı ve odanın çıkışına doğru ilerledi. Arkasından dumur olmuş bir şekilde baksam da geriye dönüp bir bakış atmamıştı. Derin bir nefes alarak kafamı masaya yasladım. Ne yapmam gerektiği konusunda kararsızdım fakat beni can evimden vurmayı başarmıştı. Onunla aynı evde kalmak beni korkutmuyor değildi ama onun yalnız başına tehlikede olması daha çok korkmama nedendi.
Bu demek oluyordu ki, onu evinde de korumamdan başka çare yoktu.
🔥
"Ne yani, doğru mu anlıyorum ben? Şu an Koçer'in evine gidiyorsun. Lan bavul hazırlıyorsun resmen." Meriç'e göz devirerek en sevdiğim pijama takımını da bavula yerleştirdim. Koçer'in kast ettiği 'bir süre' ne kadardı bilmiyordum ama en aza indirgeyerek yanıma az buz eşya alıyordum. "Ya sevişirseniz? Bak elektriklenme falan olursa hemen beni çaldırıyorsun tamam mı? Ben voltajınızı ölçerim." Yüzümü buruşturarak valizin fermuarını kapattım ve yatağın üstünden yere indirdim. "Adamı korumaya gidiyorum, yatağa atmaya değil Meriç." Homurdanarak ellerini eşofmanının cebine soktu ve çıkışa doğru peşimden geldi. "Tamam ya, sevişmeseniz bile koklaşın bari." Kafamı yukarıya doğru kaldırarak sabır dilendiğimde ufak bir kahkaha attı ve bedenimi omzumdan kendine doğru çekerek sarıldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/152416015-288-k943914.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koçer | Beni Senden Koru
Short Story"Ee, işe alındım mı?" diye sordum rahat bir tavırla. Alt dudağını dişlerinin arasına aldı ve burnundan sert bir soluk verdi. "Artık benimlesin." dedi ve önüme kağıt parçalarını uzattı. Bunlar sözleşmeler oluyordu. Başarmanın verdiği rahatlıkla gülüm...