Contract (13)

253 24 4
                                    

Bölüme geçmeden önce özür dilemek istiyorum. Derslerimin yoğunluğundan dolayı bölümlerin arası bayağı açıldı. Neyse, umarım beğenirsiniz!

Yaşlı adam meraklı olduğu kadar da öfkeli olan kalabalığa baktı. Kulağına gelen nefret dolu homurdanmalar karşısında yüzünü buruşturmak istese de kendisini tuttu ve düz bir ifadeyle bakmaya devam etti. Bir gözü, kalabalığın arkasına uzanan yoldaydı. Shen Wei'in bir an önce gelmesini umut ediyordu çünkü artık kapıyı açmaktan başka çaresi kalmamıştı.

"Sessizlik!" heybetli bir ses binlerce kişinin gürültüsünü yürek titreten bir tonlamada bastırdı. Dixing insanları şaşkınca sesin kime ait olduğunu anlamaya çalışıyordu. Özel olarak yükseltilen bu yankılı sesin sahibi ortalıkta görünmüyordu. "Yer altında bastırılarak yaşamaktan yorulduğunuzu, gerçek bir gökyüzünün altında özgürce yaşamak istediğinizi biliyorum." dedi ses. Kalabalık "Evet!" şeklinde çığlıklar atıyordu. "Savaşmak istiyorsunuz." dedi ses tekrar. Kalabalık yine onaylayan çığlıklar atıyorlardı. Sesin sahibini görmeselerde kulaklarını doldurup zihinlerine taşan ses onları mest etmişti. "Ama buna izin vermiyorum!" ve, şaşkınlık nidaları yükseldi. Yoğun, siyah ve soğuk bir sis binlerce kişinin ayaklarının altında birden varoldu. Sisin içinde bulunmak bile insanın tüm gücü emiliyormuş gibi hissettiriyordu. Neyse ki sis fazla beklemeden hareket etti ve kürsüde dikilen yaşlı adamın yanında toparlandı, siyah pelerinli ve maskeli bir adama dönüştü. Shen Wei, sahip olduğu yeni güçleri sayesinde kendisini olduğundan çok daha güçlü gösterebiliyordu.

"Sen kimsin!?" diye bağırdı birisi net duyulur bir sesle. Shen Wei, işlemeli maskesini düzeltti ve bir süre kalabalığa göz gezdirdi.

"Siyah pelerinli elçi." dedi aynı sert ses tonuyla. Sesi, kalabalığın bir kez daha irkilmesine sebep oldu. "Hem Dixing'i hem de Haixing'i korumakla görevliyim."

"Neden seni dinleyecek mişiz?!" diye sordu başka birisi. Shen Wei, elindeki asayı yere sertçe vurduğunda yaşlı adam da dahil olmak üzere meydanda toplana istisnasız herkes dizlerinin üzerine çöktü. Havada mükemmel bir ağırlık vardı.

"Sizden, hepinizden daha güçlüyüm. Beni dinlemezseniz hepinizi kolayca yok edebilirim. Ama dinlerseniz, sizlere Haixing'de bir hayat vaat edebilirim." bunları söyledikten hemen sonra asayı tekrar yere vurdu. Havadaki ağırlık yok olmuştu. İnsanlar yavaşça ayağa kalktılar. Shen Wei, yüzündeki maskenin varlığından çok memnundu çünkü az önce kurduğu cümle yüzünden fazlasıyla utanmıştı. Yüzünü bırak, kulakları bile kızarmıştı. "Şimdi, karar verin. Ya bana itaat edersiniz, ya da yarını göremezsiniz!"

Shen Wei'in yer çekimi kuvvetini arttırmak üzerine olan ufak numarası işe yaramış olacak ki kalabalık kolayca ona boyun eğdi. Her ne kadar bu şekilde kendini beğenmiş bir konuşma yapmaktan utanıyor olsa da insanların ona itaat etmesi az çok hoşuna gidiyordu.

"Haixing'in yüksek mevkili insanları varlığımızdan haberdarlar. Bir savaş başlamadan, kimse yaralanmadan, kan dökülmeden bir anlaşma yapmak istiyorlar." asasını yere iki defa vurdu. Kalabalığın ayaklarının altından süzülerek gelen soğuk sis Shen Wei'in etrafında altı kişiyi yarattı. "Bunlar, Haixing'deki Özel Soruşturma Departmanı. Dixing insanları ile ilgili konularla ilgileniyorlar." döndü ve etkileyici bir şekilde gülümseyen sevgilisine baktı. "Şef Zhao, anlaşmadan bahsedin." Zhao Yunlan, Shen Wei'ye flörtöz bir şekilde göz kırptı ve bir adım öne geldi.

"Öncelikle." dedi Yunlan gülümseyerek. "Dixing insanları ve tarihi hakkında fazlaca bilgiye sahibim ve bilmenizi isterim ki sizi buraya tıkanlar biz değiliz." Kalabalık homurdandığında Shen Wei susun dercesine elini kaldırdı. Sessizliğin ardından Yunlan devam etti. "Haixing halkı yaptıklarıyla övünmeyi sever. Emin olun bu gerçek olsaydı bilirdim.
Anlaşmaya gelirsek, birkaç ay beklerseniz eğer, yukarıda bizimle birlikte barış içinde özgürce yaşayabileceksiniz."

"Neden birkaç ay?! Oyalamayı bırakın!" Zhao Yunlan'ın bağıran kişiye attığı bakış genç adamın yutkunmasına sebep oldu.

"Haixing halkı, Dixing halkını bilmiyor, tanımıyor. Sizin sahip olduğunuz güçler onlara bir efsane gibi geliyor. Bir masal gibi. Bu yüzden birkaç aylık bir ön hazırlık süreci lazım. Bu süreçte hem Haixing halkını Dixing halkı ile birlikte yaşama fikrine alıştıracak, hem de yeryüzüne çıktığınızda sıkıntı çekmemeniz için düzenlemeler yapılacak." derin bir nefes aldı. "Tek bir kural var, o da güçlerinizi Dixing'li veya Haixing'li hiç fark etmez, birisine zarar vermek için kullanmamanız. Böyle bir durum gerçekleşirse şayet, zarar veren kişi tekrardan Dixing'e sürülecek. Sorusu olan var mı?" bir anda kalabalık büyük bir uğultuya kapıldığında Shen Wei asasını yere vurdu. Sessizlik sağlandı.

"Kimse zarar görmeden hayallerinize kavuşabileceksiniz. Arzu ettiğiniz yeryüzüne kavuşabileceksiniz. Eğer, bu anlaşmaya itirazı olan, hala savaşmaktan tarafa olanlar varsa kendilerini belli etsinler." Shen Wei'in sözlerinden sonra sessizlik bir süre devam etti. "O zaman kabul edilmiştir. Birkaç aylık beklemenin ardından yeryüzüne kavuşacağız!" kalabalık büyük bir neşeyle bağırdı. "Bu bekleme sürecinde, taşınmaya hazırlanmanız çok iyi olur." Shen Wei'in bu sözleri üzerine kimsenin beklemediği bir şey oldu, kalabalık aynı anda, aynı sözleri sarf etti.

"EMREDERSİNİZ!"

Shen Wei, içinin titrediğini hissetti, gülümsememek için kendisini zor tutuyordu. Asasını yere sertçe vurdu iki defa ve ÖSD ile birlikte siyah sisin içinde kayboldu.

Lin Jing'in laboratuvarına döndüklerinde kendi kıyafetlerine döndü. Zhao Yunlan, yarım ağız sırıtarak bakıyordu ona. Shen Wei kutlamalardan kurtulup sevgilisiyle göz göze geldiğinde tüm vücudunun titrediğini hissetti. Yunlan'ın gözlerindeki bakış çok farklıydı...

Yeni bölüm coming soon. Biliyorum bir önceki bölümle bu bölümün arasında neredeyse bir ay var ama bu sefer öyle olmayacak.
Umarım beğenmişsinizdir!

For A Week (Weilan BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin