Yazardan
Saat 7:23
Alarım çalmasıyla uyanmıştı atakan bugun ki çekimlere erken gitmesi gerekiyordu kalkıp üstünü değiştirdi kahvaltısını yaptı ve telefonunu alıp arabasına bindi gelen bildirimlere bakarken bi çoğunun instagramdan geldiğini gördü ama bir an altta kalan bildirimlerden kısa bir mesaj şok geçirmesine yetti
'hoşçakal... ' orman gözlüsü atmıştı bu mesajı hızlıca mesajın üzerine tıkladı ve diğer bütün mesajları okumaya başladı mesajları bittirdiğinde ağladığını yeni farketmişti orman gözlü konumunu atmıştı ona orman gözlü diye hitap etmek istemiyordu ama ismini dahi bilmediği için ona hitap etmesi gerekiyordu
'lütfen düşündüğüm şeyi yapmış olma orman gözlüm lütfen' diye bağırmaya başladı arabanın içinde bir yandan ağlarken diper yandan hava alanına doğru yola çıkmıştı bile yolda giderken yönetmeni aradı ve çok yakın bir akrabasının öldüğünü o yüzden izmire gitmesi gerektiğini söyledi ilk uçağa bindi orman gözlüsünü düşünmeye başlafı ne olmuştuda öyle mesajlar yazmıştı en sonunda 3 gün önce gazettelere verdiği röportaj aklına gelince orman gözlüsünün onu yanlış anladığını fark etti röportajda 'özel hayatınızla ilgili biraz konuşabilirmiyiz? 'sorusuna şu şekilde yanıt vermişti
'sürekli bilinmeyen numaradan mesajlar alıyorum davranmaya ve terslememeye çalışıyorum ama hayatımda birisi zaten var ve o sürekli beni sevdiğini söyleyip doruyo burdan birer kez daha söylüyorum kusura bakma seni sevmiyorum lütfen bana mesaj atmayı bırak yoksa numaramı değiştiricem'
Bu konuşması tamda orman gözlüyü gösteriyordu ama o orman gözlüden değilde değilde başka bilinmeyen numaradan bahsetmiştti yanlış anlaşılmaya çok açık olan bu cümle izmirlisi ondan kopartmışmıydı acaba kendine lanetler yağdırmaya başladı o anda hayatta olan tek kadın annesini ve orman gözlüsüydü şimdi sadece annesi kalmıştı
1 saat sorna
Uçaktan inmiş ve hava alanında çıkmıştı atakan hızlıca boşta olan bir taksiye bindi orman gözlünün attığı konumu söyledi adam yarım saat sorna onu tam evin önünde indirdi atakan parayı ödedi ve arabadan indi koşarak karşısındaki evin kapasına doğru gitti kapı kilitliydi son çare olarak tekmeliyerek kapıyı kıran atakan yine aynı hızla içeri girdi ve kapıyı kapattı evin bütün odalırını tek tek gezmeye başladı
En son açtığı kapda oeman gözlüsünün odasına geldiğini anladı duvarda kendi resimleri vardı ve tabi ki orman gözlüsünün... Bu odaya daha sorna bi daha girmesi gerektiğini aklının bi köşesine yazdı ve odadan çıktı son çare olarak tuvalet kalmıştı kapıyı açtığında hiç görmek istemediği bi manzara ile karşılaştı
... Yere çöküp ağlamaya başladı sürünerek havada iple asılı duran, mosmor olmuş orman gözlüsünün yanına gitti zorla ayağa kalkıp boğazındaki ipleri çözdü ve kucağına aldı orman gözlüsünü onun yüzünden kendi canına kıymıştı ve bu vicdan azabı ona ömür boyu yeterdi ağlayarak kucağındaki bedenle yere çöktü orman gözlüsüne sarılıp konuşmaya başladı'güzelim, orman gözlüm... Bak ben geldim... Hadi ne olur aç o güzel orman rengi gözlerini bi kez olsun görsem... Sen beni yanlış anladın... Bak gerçekten seni kast etmemiştim çok aptal bi insanım... Özür dilerim güzelim,hadi kalk, aç o güzel gözlerini... Şaka yaptım de. Ben seni hiç bırakırmıyım gamzeli oğluşum de... Bir kere bile seni öpmeden, koklayamadan, sarılmadan gitme... Hadi bak ne istersen yapıcam söz.yeter ki kalk şurdan... Kalk hadi lütfen'ağlamaktan sesi kısılmıştı orman gözlsünü sarsmaya başladı iyice kendini kaybetmişti bir yandan bağırmaya çalışırken bir yandan yerde cansız kızı sarsıyordu
'lütfen, lütfen kalk hadi lütfen' her kelimesinden sorna kızı daha hızlı sarsıyordu en sonunda boşa olduğunu anladı ve kucağındaki kıza daha sıkı sarıldı.
4 saat sorna
Polis ve ambulans gelip evi incelemiş ve kızın cansız bedenini morga götürmek için almışlardı atakanın ifadesini aldıktan sorna ataknı serbest bırakmışlardı atakan fazlasıyla yıkılmıştı bir kişinin ölümüne sebep olmak bu kadar kötü mü hissetiriyordu?
Defalarca içinden tekrarlıyodu 'aptal atakan niye gazetelere öyle röportaj veriyorsun şimdi rahatla senin yüzünden bi insan canına kıydı'Eve tekrar girdiğinde orman gözlünüb odasına kapıyı kapattı ve kilitledi yavaş adımlarla makyaj masasının üzerinde duran fotoğrafları incelemeye başladı tamda rüyasında gördüğü kızın aynısıydı arkasını döndüğünde yatağının üstünde bir zarf duruyordu' intihar mektubu'diye içinden geçirdi zarfı eline aldı açmadan önce bir kez daha etrafına bakında komidinin üzerindeki sabundan yapılmış mira yazısını gördüğünde Orman gözlüsünün isminin mira olduğunu anladı mira... Ne güzel isimdi öyle... Gözleri yine dolmaya başlamıştı gözü duvardaki fotoğraflara kaydığında mira ve kendisinin çekilmiş 3 tane olduğunu gördü mira ona sarılmıştı düşüncesi bile mutlu etmişti o zaman miradan haberi olsaydı daha sıkı sarılırdı ona hiç bırakmıicakmış gibi sarılırdı
En sonunda intihar mektubunu okuma cesaretini bulduğunda zarfı yırtıp intihar mektubunu elleri arasına aldı göz yaşları kağıdı ıslatırken açıp okumaya başladı
'sakın üzülme çünkü beni bu duruma sen getirdin seninle tekrar hayat bulurum sandım ama sen beni yanılttın tam kendimi toparlamışken bir darbede sen vurdun bana ama ben seni yine affediyorum sen beni sevmemiş olduğunu milyonların önünde söykemiş olsanda ben seni affediyorum ve seni çok seviyorum umarım üzülmüyosundur üzülünce gamzen çıkmaz ki senin... Sen hep gül, gül ki o gamzen çıksın gamzeli oğluşum... '
Son cümlesini okuduğunda acıyla gülümsedi atakan ölürken bile onun gamzesi hakında bişeyler yazıcak kadar çok seven birini kendi elleriyle kaybetmişti okumaya devam etti mektubu
'sen mükemmel bir insansın beni unut ve önüne bak zaten birini sevmediysen onu unutmam da kolay olur Ben buradan gittikten sonra bile aklımda sen olacaksın görüyor musun bak? Sen iki gazeteci görüp beni sevmediğini söylüyorsun Ama ben ölürken bile seni düşünüyorum.. '
İki sattır boşluk bırakıp yamzaya devam etmişti mira
' Kimsenin seni üzmesine izin verme ve kimse için değişme.. yüzünden o 5 yaşındaki çocuk Gülümsemesi hiç eksik olmasın gamzeli oğluşum... Gamze'nin Öpüyorum kocaman...
Sevgilerle mira'
Bu kadar seven birini kaybettiği için kendine lanetler yağdırıyordu Atakan bu kendine yağdırdığı lanetlerin içinde bu kaçıncısıydı acaba? Miranın o güzel kalbi hatırına gülümsemeye çalıştı ama yapamıyordu işte... Mira ellerinden kayıp gitmişken yapamıyordu... yatağın kenarına Çünkü sürünerek miranın dolabına açtı ve içinden tişört çıkardı Tıpkı Mira gibi korkuyodu diyemezdi Çünkü kokusunu ilk defa duyuyordu ve bu koku dünyanın en güzel kokusu olabilirdi yerde yan dönmüş dizlerini Karnına kadar toplamış bir şekilde yatarken bir yandan da Mira'nın tişörtünü kokuyordu her nefes aldığında vücudun titrediğini hissediyordu kendini kaybetmişti... keşke dün gece uyumasaydı mirayı hayatta tutmayı başarırdı en azından çalışıldı uyuduğu için bir lanet daha savurdu kendine... Umarım bu lanetler tutarda bende geberir giderim diye geçirdi içinden...
Finalde ağlayanlar? Ben sizi ağlattığım için çok özür dilerim sizi çok seviyorum bu güne kadar yanımda olan herkese çok teşekkür ediyorum final bu arada 1000 kelimelik bi bölüm oldu her neyse öpüldünüz kelebeklerim 🦋 ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
orman gözlü ~texting~{tamamlandı}
RastgeleBilinmeyen bi numaranın atakana yazmasıyla başlıyo herşey. Yeri gelicek ağlatıcam yeri gelicek kahka atırıcam sizlere kelebeklerim 🦋 İyi okumalar ❤️