Almir: Delibal çok güzel gülüyorsun.
(Gönderilemedi)
Almir: Gökyüzünün güneşi, senin gülüşün gibi.
(Gönderilemedi)
Almir: O kadar eşsizsin ki,
(Gönderilemedi)
Almir: Güneş kıskanıyor seni, enerjini.
(Gönderilemedi)
Almir: Ama ben karanlıkta kaldım Delibal.
(Gönderilemedi)
Almir: Sensiz, karanlıktayım.
(Gönderilemedi)
Almir: Kurtaramaz kimse beni.
(Gönderilemedi)
Almir: Dolduramaz boşluğunu kimse, doldurmasında zaten.
(Gönderilemedi)
Almir: Bir tek sen kal bende.
(Gönderilemedi)
-
"Ya Almir yapma şunu!" O gülerken tikiyle oynamaya devam ettim.
"Ne yapmayayım Delibal?"
İnadına inadına gittim.
Tikiyle oynamayı bıraktıktan sonra bana çok kızacaktı ama yine de onu böyle doyasıya ve içten gülerken seyretmeyi çok seviyordum.
"Ahaha çok gıcıksı - ahaha" en sonunda geri çekildim ve onu gülerken izlemeye başladım, kendine gelip susması epey zaman alıyordu.
O gülerken istemsizce bende güldüm.
Gülüşü cennet'ti.
Onun gülüşü benim yeryüzünde ki cennet'imdi.
"Çok güzelsin, gülüşün çok güzel."
*
Çok güzelsiniz deliballarım
☾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
son dans | texting
Cerita Pendek[texting, tamamlandı] Almir: Özür dilerim, Delibal. (Gönderilemedi) 298 | v'