"Ah Aybala'm nasıl saklarsın kızım bunu benden? Ya sen! Sen nasıl evlatsın Asıf! Allah korusun kötü bir şey olmuş olsaydı Hasan hastane köşelerinde acı çekerken ben burada kadınlarla gün eğlencesi yapıyor olacaktım.Aman yarabbim!""Çok özür dilerim Zahide Teyze." dedim sıkıntılı bir ses tonuyla.
Zahide Teyze gün bitipte herkesi uğurladıktan sonra olan biteni öğrenmiş çıldırmıştı.Sesleri duyduğumda Selim'le balkonda oturuyorduk.
Selim, Zahide Teyze'nin annemle gönderdiği günden kalan börek çöreklerin tadına bakıyor ben de yanında çayımı yudumluyordum.
Evlerin yakınlığından ve kapı pencerelerinde ev havalansın diye açık olmasından ötürü tüm olaya balkondan şahit olmuş bulunduk.
Anneme olanları anlatıp olayın görgü tanığı olarak Zahide Teyze'lere gitmek için izin aldım ve işte şimdi buradaydım.Ikına sıkıla koltuğa sinmiş oturuyordum.Zahide Teyze'nin bu kadar sinirleneceği aklımın ucundan bile geçmezdi.Hep onu güler yüzle gördüğümden şaşkınlık içerisindeydim.
"Zahide utanmıyor musun kıza bağırmaya! Onun bir suçu yok. Ben dedim söyleme diye."
Benim yüzümden Hasan Amca'nın da sesini yükseltmesi ile daha da üzüldüm.Öyle gerilmiştim ki dudaklarımı kemirmeye başladım.
"En büyük fırçayı sana çekeceğim zaten! Aşkolsun Hasan insan onca yıllık karısından böyle bir şeyi saklar mı? Vay başıma gelenler kocam hastanelik olmuşta haberim yok, vay!"
Elleriyle başını ovup derin derin soluklandı.Asıf anında annesinin omuzlarından tutup yanıma oturttururken bir yandan da ona söyleniyordu.
"Anacığım tamam sakin ol! Yaptığın iş mi şimdi senin? Otur şuraya bir bardak su iç.Ne evhamlı kadınsın anlamadım gitti.Bak işte yok babamın bir şeyciği.Hem ben yanındaydım bana da mı güvenin yok!"
Asıf da benimle Zahide Teyze'nin arasına oturunca bu kez Hasan Amca kalktı ayağa.
İsyan eder gibi bir ses tonuyla "Hanım sekeyim mi ortalıklarda? O zaman mı inanacaksın! Turp gibiyim diyorum anlamıyorsun." deyip sargıdaki bacağıyla aksak aksak yürümeye başladı salonda.
"Otur Hasan otur! Bacağını gördükçe sinirlerim boşanıyor!" diye söylenip Asıf'ın eline tutuşturduğu sudan bir yudum içtiğini görebildim.
Asıf, koca cüssesiyle aramıza çöktüğünden Zahide Teyze'yi tam göremiyordum.Suçluluk psikolojisiyle yerimden kımıldamayada yeltenmiyordum zaten.
Asıf'ın arkasında kalmak işime gelmişti.Az evvel gözlerinden ateş püskürterek bana kızan Zahide Teyze'nin hedefi değişmiş, şimdi Asıf'a, Hasan Amca'ya çıkışıyordu.
"Hanım abartıyorsun!" deyip öfkeyle geri yerine oturan Hasan Amca ile göz göze gelince koltuğu tırnaklamayı bıraktım.
Konuyu değiştirmem gerektiğini düşünüp bir cesaret ayağa kalkıp masadaki boş çay bardaklarını tepsiye dizmeye başladım.Gerginlikten ne yaptığımı ben de bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYBALA
RomanceAybala'nın mizacı neşeli ve iyimserdi.Güçlü bir anlayış ve sakin bir muhakeme yeteneğine sahipti buna rağmen tek kusuru çabuk kırılan kalbiydi. Aybala'nın gözünden sizlere bu hikayeyi aktarmaya çalışacağım. Bir Mahalle Hikayesi 19.01.2019