Bazen, o an düşünmeden aptalca şeyler yapardık. Diana genel olarak yaptıklarından pişman olan biri olmazdı. O an aklına gelen ilk şey SHIELD'ın mutant denekler ile ne ilgisi olduğuydu. Ve kaybedecek bir şeyi de olmadığı için kendini kaosun ortasına atmaktan çekinmezdi.
Dünyanın sonu değildi sonuçta.
Ama Steve Rogers'a belleği vermek için öptükten sonra Cordie'nin sorgulayıcı bakışlarıyla karşılaştığında sadece bir anlığına pişmanlık hissetti. Ama unutmamalıydı ki, Cordie'de bir SHIELD ajanıydı. Belki de ondan gizlediği bir sürü şey vardı. Ya da burada dönen her şeyi biliyordu bile. Yine de, bilemezdik.
Diana'yı asansör ile üst kata çıkarttılar ve bir toplantı odasına soktular. Hemen ardından içeri Natasha ve Sierra girmişti.
"Bu iki oldu." dedi Sierra kızgınlıkla. "Gizlice SHIELD'ın işlerine burnunu sokuşunun ikinci seferi!"
"HYDRA görevinde çıkarılanların arasında denekler varmış! Hemde mutantlar! Bize olmadığını söylemişlerdi!" dedi Diana.
"Bir casus gibi davranmayı kes artık!" dedi Sierra bağırarak. "Bana bu işlere girmek istemediğini, sadece eğitmenlik yapacağını söylüyorsun! Ama 2 gün sonra bir bakıyorum Diana casusluk peşinde!"
"Bak..." Diana kardeşine yaklaştı. "...özür dilerim, tamam mı? Ama annemin ve SHIELD'ın yalanlarından artık bıktım."
"Bu işlere karışmanı istemiyorum Diana, senin için endişeleniyorum. Bir gün başına çok kötü bir şey gelecek." dedi Sierra yumuşayarak.
Diana hafifçe kafasını salladı. "Tamam."
"Bu kadar kolay mı pes edeceksin?" diye sordu Natasha. "Şaşırtıcı."
Belleği aldığını şu an söyleyemezdi. Dinleniyor olabilirlerdi. Bu yüzden uzatmayacaktı.
Genç kız tam bir şey demek üzereyken kapı tekrar açıldı ve Cordie ile Brock Rumlow gözüktü. Diana onu eskiden tanıyordu. O zamanda sevmezdi, hâlâ sevmiyordu.
"Fury gidebileceğinizi söylüyor." dedi Rumlow.
"Nick ile konuşmam gerek." dedi Natasha.
"Şu an burada değil." dedi Cordie. "Yarın gelecek, o zaman görüşebilirsiniz."
"Tamam o zaman, sağ ol." dedi Natasha ve Sierra ile ikisi çıktı.
Cordie'de tam gitmek üzere iken Diana onu durdurdu.
"Bekle, dur."
Rumlow'ın bakışları ikisinde dolaşırken Diana ona gitmesi için beklentiyle bakıyordu.
