Evet bu kadar okuyucu var diye bende yb yazdımmmm. Umarım beğenebilirsiniz.
Demi'nin Ağzından ;
Sabah uyandığımda bir sandalyede bağlıydım. Ellerim ve ayaklarım sandalyeye bağlanmıştı. "Kimse yok muuuu ????" Diye bağırdım. Ayak sesleri yaklaşıyordu. Korkmuyordum da değildi. Altıma edebilirdim. Ve birden karanlıklar arasında bir adam içeri girdi. "Evet var." Dedi kalın bir sesle. Adam yaklaştı. AMAN TANRIM ! BU JOE ! "Joe bırak beni lütfen lütfen ! Ne istiyorsun benden ! Ben kilolu ve çirkin bir kızım !" Dedim ağlamaklı sesimle. "Ben seni böyle seviyorum ve bence asıl önemli olan bu. Seni doğal sevmek. Kilolu ve çirkin ol ben içindeki seni seviyorum ve onu bırakacağımı sanmıyorum." Dedi. Joe ilk kez böyle konuşmuştu. Duygularını hissetmeye çalıştım. Mesela ben Niall'ı sevsemde bayılsamda o beni sevmese ? Nasıl umutsuzluğa kapılırdım. Ama Joe güçlü bir şekilde peşimden geldi ve sevdiğini bırakmadı. Aslında gerçek sevgi böyle olurdu ama ben aynı şeyleri hissediyor muydum ? Immm.... Hayır. "Bak Joe gerçek sevgi senin dediğin gibi olur. Seni anlıyorum. Mesela ben Niall'ı o kadaaaaar seviyorum. Ve o beni sevmeseydi umutsuzluğa kapılırdım. Ama sen bu durumda güçlü bir şekilde sevdiğini bırakmadın. Seni tebrik ediyorum. Ama ben sana karşı bu hisleri hissetmiyorum. Çok üzgünüm." Dedim. Joe durdu ve düşündü. "Ben....Seni anlıyorum.... Artık peşini bırakacağım...." Dedi Joe. Beni çözdü. "Seninle gurur duyuyorum." Dedim ve Joe'ya sarıldım. O da bana sarıldı. Ondan ayrıldım ve küçük siyah odadan çıktım. Ohhh mis gibi hava. Hemen kızların yanına gittim. Çok telaşlıydılar. "Noldu ?" dedim merakla. İkiside birden döndü ve "Demiiiiiiiiiiiiii!" diye bağırarak bana sarıldılar. Nolduğunu şaşırmıştım. "Hey hey hey. Noldu ?" dedim. Benden ayrıldılar. "Sabahtan beri yoksun." dedi Selena. "Ne kadar zamandır yoksunnnn" diye de ekledi Miley. "Şey.. Benim işlerim vardı da..." dedim. "Peki ama böyle kaybolma. Haber ver." dedi Selena. "Peki peki." dedim.
***
Ertesi gün Miley, Selena ve ben büyük bahçede geziyorduk. Bir an gök gürledi. Şimşek çaktı ve hava karardı. Herkes havaya bakıp çığlıklar atıyordu. Birden dolu yağmaya başladı. Herkes çığlıklarla bir yerlere dağıldı. Ben hemen biraz ilerideki mağra gibi çıkıntılı yere girdim. İçine giriliyordu. Mağra gibiydi. Küçük ve dardı. Off keşke odaya gitseydim. Ama şimdi de ortada gidemem dolular kafama kafama çarpar. O an Joe geldi. "Hadi gel bloğa gidelim burda kalma da odada ısın. Selena ve Miley odada." dedi Joe. Elinde büyük bir şemsiye vardı. "Pekala." dedim ve yerden kalktım. Küçük ve dar mağradan çıktım. Joe'nun yanına sokuldum ve beraber yavaşa bloğa doğru ilerledik. "Saol." dedim ona bakmadan. "Rica ederim. Her zaman." dedi Joe. "Seni Selena ve ya Miley mi gönderdi ?" dedim merakla. "Hayır. Seni orda gördüm ve geldim." dedi Joe. "Joe. Çok, çok, çok teşekkür ederim. Sen olmasan öylee bekleyecektim." dedim. "Bişi değil." dedi Joe. İşte gelmiştik. Dolu hızla devam ediyordu. Bloğa girdik. Beraber kata çıktık. Ben bizim odaya o da bizim çaprazımızdaki yani kendi odalarına girdi. Odaya girdiğimde sırıl sıklamdı. "Kim getirdi seni ?" dedi Miley. "Bekleyin anlatırım." Sıcak pijamalarımı ve yeni çamaşırlar alıp banyoya girdim ve üstümü değiştirip diğerlerini kirliye attım. Kızların yanına gidip ateş yanan şöminenin yanına bağdaş kurdum ve ıslak saçlarıma havlu sardım. Daha sonra herşeyi anlattım. "Siz böyle Joe ile falan.Noluyoo ?" dedi Miley gülerek. Bende güldüm. "Sus yaa." dedim.
Biliyorum bayaa kısa oldu ama son günlerde ilham gelmiyor ve hikayenin finalini yazmayı düşünüyorum. Biliyorum çok az bölüm oldu ama eski bölümlerdne bayaa uzun olanlar da var. Hem aklıma yazacak şey gelmiyor. Yeni hikaye yazacağım. Ama galiba. Hem ben haber veririm finalde.
