Part 16:"I missed him."

346 42 14
                                    

Merhabalaaar işte yeni bölüm geldi *-* Beklettiğim için gerçekten çok özür dilerim, umarım beğenirsiniz :)) Lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. İyi okumalaar! :*

-JESSICA-

"Bir an önce eve gitmek istiyorum, yapmam gereken şeyler var." dedim.

"Bu gece burada kalın, lütfen." dedi Luke gözlerime yalvarırcasına bakarak.

"Yok, biz kalabalık yapmayalım." dedim. 

"Ah, şey tabii kalırız Luke." dedi Kelly. 

Ne?

Ne demek kalırız?

Ona ters bakışlar attıktan sonra Luke araya girdi.

"Evimizde yer var Jessica, gerekirse siz benim odamda yatarsınız." 

"Ama benim duş almam gerekiyor ve yanımda kıyafet yok." diye konuştum.

"Bizim bir banyomuz var ve kıyafet de var, bunları dert etme." 

Kesinlikle beni sinir ediyordu. Kesinlikle. Birşey söylemedim sadece dudağımı ısırmakla yetindim.

"Pekala, o zaman ben şuan duşa girmek istiyorum çünkü buna gerçekten çok ihtiyacım var." dedim Luke'a.

"Olur. Ben sana kıyafet veririm." dedi. Oturduğum yerden kalktım ve yukarıya çıktım. 

"İstersen benim odamdakine girebilirsin, diğerleri büyük banyoyu kullanabilir belki." dedi. Her ne kadar istemesem de söylediği şey oldukça mantıklıydı. 

Biraz düşünsem de sonunda kabul ettim. "Peki."

Luke'un odasına girdiğimizde o önden girmişti çünkü ben girerkek biraz garip olmuştum. Buraya uzun zamandır gelmemiştim. Etrafa bakındım, hiçbir değişiklik yoktu. Tek bir şey dikkatimi çekmişti. Bir eksiklik vardı. Komodinin üzerindeki fotoğrafımız yoktu. Zaten ayrılmak isteyen birinin o fotoğrafı saklaması daha garip olurdu. Ah, her neyse.

Luke'un bana baktığını bana yaklaşırken farkettim. Elinde tişört vardı.

"Fotoğrafı arıyorsan, atmadım. Hala saklıyorum merak etme."

"İyi." dedim ve elindeki tşörtü alıp banyoya ilerledim. 

"Kapının arkasındaki büyük havlulardan kullanabilirsin, temizler." diye arkamdan bağırdı.

Banyoya girdiğimde de yine bir eksiklik gözümden kaçmamıştı. Luke'a aldığım parfüm, burada dururdu ama şuan yoktu. Acaba atmış mıydı? 

Bunları düşünmemeye çalışarak duşa girdim ve işim yaklaşık yarım saat sonra bitmişti. Luke'un verdiği tişörtü üzerime geçirdiğimde elbise gibi olmuştu. Dizimden bayağı yukarıdaydı. Saçlarım için dolapların birinden küçük bir havlu aldım. Aynada kendime bakarken boynumdaki morarıklığı gördüm. Parmağımla hafifçe dokundum. Göz altlarım ağlamaktan berbat bir hal almıştı. Bu yaşadığım birkaç günü hafızamdan silmek zor olacak gibi duruyordu. 

Havluyu saçıma sarıp banyodan çıktım. Luke'dan tarak istemem gerekiyordu çünkü saçlarımın taranmaya ihtiyacı vardı. Odaya girdiğimde Luke'ta o sırada odaya geldi. Beni görünce gülümsedi.

"Şey, ben birşeye ihtiyacın var mı diye sormaya gelmiştim."

"Ah, aslında bir tarağa ihtiyacım var." dedim. 

"Hemen getiriyorum." dedi ve banyoya girdi. Odadaki aynada tekrar kendime baktım. Luke elinde tarakla yanıma geldi. 

"Tişört çok yakışmış, ama onun altına birşey bulalım bu şekilde aşağıya inme." dedi tarağı bana uzatırken. 

Forget or Forgive // l.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin