8

1.4K 109 9
                                    

"ne?! ona böyle mi söyledin?" diyerek bir anda ayağa kalkan rosé'ye gözlerimi diktim. dün taehyung'a söylediklerimi ona anlatmıştım. hâliyle bana kızmıştı da.

"evet," dedim fısıltıdan farksız sesim ile. rosie sinirlendiğinde çok korkunç oluyordu.

derin bir nefes alarak yüzünü sıvadı. sakin olmaya çalışıyordu. evet anlıyordum taehyung'a o kadar her şeyi açık etmem yanlıştı. zaten o sözlerden sonra yüzüme bile bakmadan gitmişti. ama dayanamamıştım işte. bize değil o şizofren kıza inanması beni sinirlendiyordu.

"yanlış mı yaptım?" yanlış yaptığımı biliyordum zaten.  onun sakinleşmesini bekliyordum.

rosé'nin soruma cevap vermesini beklerken, kapı çaldı. kapıya bakmaya giderken kimin geldiğini düşünüyordum ben de.

"merhaba kızlar!" dedi içeriye elinde alışveriş paketleri ile girerek. bu tabii ki de jennie idi.

rosé yüzünü asarak ona baktı. "n'oldu?" merakla sordu jennie. elindeki paketleri yere bırakarak rosé'nin yüzünü avucunun içine aldı. "bir şey mi oldu?"

"içeriye geç," kapıyı kapatıp yanıma geldi rosé. jennie de yanımıza gelerek koltuğa oturdu.

bir süre bir birimize baktığımızda jennie olayı anlamıştı.

koltuğa oturarak ellerini dizine koydu rosé. "yanlış yapıyorsunuz. bizim o kızın yaptığı kötülükleri bilmiyormuş gibi yapmamız lazım ama lisa ve sen! jennie unni! hep ona açık etmeye çalışıyorsunuz. taehyung o kızın şizofren olduğunu değil de bizim şizofren olduğumuzu düşünecek. neden mi? çünkü ona âşık. yıllardır seviyor. sence bu durumda bize mi inanır ona mı? aşk gözünü kör etmiş. rahatına bırakın demedim mi? biz sadece taehyung'u o kızdan korumalıyız ve bunu taehyung'a hiçbir şey belli etmeden yapmalıyız."

haklıydı. yanlış yapmıştık. eğer rosé olmasaydı ona her şeyi açık etmek de devam edecektik. âşıktı hem de ona. doğru söylüyordu, bize mi inanır yoksa âşık olduğu kıza mı? tabii ki âşık olduğu kıza.

bunu düşünürken içim burkulmamıştı değildi.

"evet haklısın," dedim onu onaylayarak.

jennie unni ise bir şey söylemeyerek tırnaklarına bakıyordu.

"bundan sonra taehyung'a bu olay hakkında tek kelime bile etmiyoruz. neden biliyor musunuz? ilk sebeb, eğer claire ve bizim aramız bozulursa taehyung sizin bu söylediğiniz şeyleri hatırlayacak. ve claire'ye inanacak. sonuçta âşık olduğu kız claire. bunu değiştiremeyiz. zaten söylediğimiz bu şeylere kanıt olmadan asla inanmaz. taehyung'dan bahsediyoruz. gözü görmediği bir şeye inanmaz o. ikinci sebeb ise, her ne kadar siz, jennie ve lisa, taehyung'un liseden beridir en yakın arkadaşı olsanız da bu konu hakkında konuşarak onun güvenini kaybediyorsunuz,"

jennie kafasını renkli ve bakımlı tırnaklarından kaldırmadan dudaklarını yaladı. "öyle olacağını sanmıyorum,"

"sen sadece öyle olacağını sanmıyorsun. ama olabilir. değil mi?" diye vurgulayarak konuştu rosé.

sakince onları dinliyordum.

bir süre rosé jennie'nin yüzünde anlamsız bakışlarını gezdirirken bir şeyler düşündüğünü anlamıştım. jennie ise gözlerini tırnaklarından ayırmadan bir şey düşünüyormuş gibi yapıyordu. sanırım düşünüyordu da.

sonunda gözlerini tırnaklarından ayırıp rosé ile göz göze geldi jennie. "taehyung'un güvenini kaybedeceğimiz saçmalık. biz onun iyiliği için ona her şeyi anlatıyoruz." ortam kızışıyordu. jennie ciddi gibiydi.

toi et moi ❦ taelice [düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin