Alarmın sesiyle uyandım. Ve sıcacık yatağımdan çıktım. Ve dolabımın karşısındayım. Üstüme...
Bunları giydim. Saçımı da...
Bu şekilde yaptım. Ve makyajımı da...
Makyajımı da yaptım. Ve aşağıya indim. Buzdolabını açtım. Bir iki atıştırmalık aldım.
Ve hemen hazırladım kahvaltımı. Kahvaltı yaparken annem aradı. Telefonumu aldım. Ve konuşmaya başladım.
Jisoo:Alo anne?
Anne:Alo kuzum nasılsın?
Jisoo:İyiyim annecim. Siz nasılsınız?
Anne:Baban da iyi bende iyiyiz.
Jisoo:Babama verir misin? Onunla da konuşayım.
Anne:Baban şuan evde değil. Neyse. Kızım ocakta yemeğim yanıyor. Bakmam lazım. Hadi kendine iyi bak. Görüşürüz.
Jisoo:Peki. Görüşürüz.
Dedim. Ve telefonu kulağımdan çektim. Kahvaltımı yapmaya devam ettim. Sonra bir daha telefonum çaldı.
Jisoo:Yine mi?
Dedim. Ve açtım. Arayan Jungkook'du.
Jungkook:Alo Jisoo?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk•Jeon Jungkook☆
General FictionOnu her gördüğümde mutlu oluyorum. Onu her gördüğümde istemesem de ona bakıyorum. Ama onu o kızla gördüğümde yıkıldım. Bu ondan hoşlandığım anlamına mı geliyor?