Bugün tatilimizden dönüyoruz. Ama ondan önce otelde kalacağız. Ve şuan oteldeyiz sıra numaralarını alıyoruz.
Jungkook:Jisoo ile ben aynı odada kalacağım.
Sowon:Yok...yanlışlık var. Benimle kalmak istiyor.
Sinirle Sowon'a döndüm.
Jisoo:Siz yanlış anladınız. Biz beraber kalacağız.
Reception:Peki,hanfendi.
Valizlerimizi aldık. Ve odaya girmeden önce Jungkook'a "bir işim var." Dedim. Sonra da Sowon'un yanına ilerledim.
Ve onu duvarla kendi arama aldım.
Jisoo:Sen ne yapmaya çalıyorsun ha?
Tam elini kaldırıp vuracakken elini havda tuttum.
Jisoo:Sowon son kez tekrarlıyorum. Jungkook ile aramıza girme. İlışkimizi yıpratma. Hele bir dene. Kabusun olurum senin. Anladın mı? Hadi uza şimdi.
...
Sabah büyük bir mutluluk ile uyandım. Ve üstüme valizden çıkarıp...
Bunları giydim. Saçımı da yaptıktan sonra Jungkook ile beraber kahvaltı yapmaya indik.
Lisa'nın ağzından.
G-Dragon'un uyanması ile bende uyandım. Ve üstüme...
Bunları giydim.
Lisa:Aşkım hadi gidelim.
G-Dragon ile beraber kahvaltı yapmaya indik. Ve bizimkileri gördük.
Jisoo:Günaydın.
Lisa:Günaydın.
Suga yoktu. Hâlâ uyuduğunu anladım. Ve hafiften sırıttım.
Jin:Bu niye sırıtıyor ki?
Lisa:Ne diyon la?
Jisoo'nun ağzından.
Suga geldiğinde kahvaltımızı yaptık. Ve tekrar evime döndük. Çok mutluyum.
Jisoo:Görüşürüz oppaa.
Jungkook:Görüşürüz prenses.
Dedi ve gitti. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdim. Ve üstümü değiştirdim. Televizyonun başına geçtim.
Umarım beğenirsiniz. İlk hikayem olduğu için bir iki yerde hata yapmış olabilirim. Bunun için hepinizden özür dilerim.
❤❤❤💎💎😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk•Jeon Jungkook☆
Ficción GeneralOnu her gördüğümde mutlu oluyorum. Onu her gördüğümde istemesem de ona bakıyorum. Ama onu o kızla gördüğümde yıkıldım. Bu ondan hoşlandığım anlamına mı geliyor?