Tabi ki gideceğim. Lisa'yı bu soğukta yalnız bırakamam.
Karnımı doyurduktan sonra...
Jisoo:Ben karavana gidip uyuyacağım.
Jungkook:Tamam güzelim.
Lisanın ağzından
Ormana gezmek için çıktığımda kaybolduğumu farkettim.
Lisa:Kimse var mı? Ya niye kimse yok ya!
Kurt uluma sesleri geliyordu. Ve hava da soğuyordu. Çok korkuyordum.
Çalılıklardan ses geldi. Hemen ayağımın yanındaki odunu aldım. Ve yaklaşmaya başladım.
Tam vuracekken durdum. Bu Jisoo'ydu.
Lisa:Senin ne işin var burda?
Jisoo:Asıl senin ne işin var? Yürü gidiyoruz.
Kurt sesleri gelmeye başladı.
Jisoo'nun ağzından
Lisa'yı bulduğumda kurt sesleri gelmeye başladı. Birbirimize yaklaştık. Ellerim titriyordu. Ve hava çok soğuktu.
Lisa:Ellerin titriyor...
Kurt sesleri giderek artınca...
Jisoo:Aaaaa!
İkimizde çığlık attık. Ve bütün gücümüzle koşmaya başladık.
Koşarken önümüze Jungkook ve Dragon çıktı.
Bir an yere düşecek gibi oldum. Ama Jungkook tuttu.
Jungkook:İyi misin?
Jisoo:İyiyim. İyiyim...
Jungkook elimden tuttu ve ayağa kaldırdı.
Jisoo:Jungkook...
Gözlerimi sonsuzluğa kapadım.
Jungkook'un ağzından
Jisoo'yu kucağıma aldım. Ve karavana götürdüm. Elleri titriyordu.
Yatağa koydum. Üstünü örttüm. Ve sıcak bir çorba hazırladım.
Alnına da ateşi geçsin diye bez ıslatıp koydum.
Yavaşça gözlerini açtı.
Jisoo'nun ağzından
Gözlerimi açtığımda karşımda Jungkook'u gördüm. Çok üşüyordum.
Jisoo:Jungkook...donuyorum
Jungkook:Birşey yok. Yanındayım...
Jisoo:Sarıl bana...
Yaklaştı ve sarıldı.
Jungkook:Yok yok...Bu böyle olmayacak. Hastaneye gidiyoruz.
...
Hastaneden geldiğimizde karavana girdik. Ve Jungkook bana ilaçlarımı içirdi.
Jisoo:Aşkım ne olur burdan gidelim.
Jungkook:Tamam. Hem zaten artık evlendiğimize göre şarkı klibi de çekemeyiz.
...
Eve gelmeden önce şirkete geçtik. Ve artık çalışmayacağımızı söyledik.
Armylerle vedalaştık. Ve evimize gittik.
Jisoo:Ohh be! Evimi özlemişim.
Jungkook:Bende...
Jungkook:Suga arıyor.
Jisoo:Aç. Ve sesliye al.
Jungkook:Peki...
Jungkook:Alo?
Suga:Çabuk...çabuk buraya gelin.
Jungkook:Nerdesiniz?
Suga:Mahkemedeyiz.
Jisoo:Ne? Niye ordasınız?
Suga:Gelince görürsünüz yenge.
Telefonu kapattı.
Jisoo:Hadi Jungkook gidiyoruz.
...
Mahkemeye geldiğimizde Yoon'u gördük. Tutukluydu. Hemen içeri girdik.
Hakim:Siz kimsiniz?
Jisoo:Biz Yoon'un arkadaşlarıyız.
Bizimkilerin oturduğu yere oturduk.
Hakim:Kızım açıklamaya devam et.
Sowon:Yoon beni pisliğe buladı. Her fırsatta sıkıştırıp döv-
Ayağa kalktım. Sowon'a doğru yürüdüm. Ama polisler tuttu.
Sowon:Videomu çekip internete attı...
Yoon:Hayır. Ben öyle birşey yapmam...
Hakim:Alınan karar...Yoon 2 yıl hapis cezası almıştır...
Bu dediği şey aklımda sürekli dolanıyordu...
Jisoo:Sowon. Neyin var? Yoon öyle biri değil. Yoon öyle birşey yapmaz!
Hakim:Susun. Götürebilirsiniz...
Polisler Yoon'u götürüyorlardı. Koşarak Yoon'a sarıldım.
Jisoo:Seni bırakmayacağım...
İkimizde ağlıyorduk. Hatta bizimkilerde Taehyung Yoon'a yaklaştı.
Taehyung:Seni seviyorum...
Bu dediği şeyle Yoon dona kaldı. Ve Taehyung'a sarıldı.
Yoon:Seni seviyorum.
Polis:Hadi...
Yoon kapıya doğru yürümeye başladı...
Yoon:Ne olur beni bırakmayın. Gitmeme izin vermeyin. Hepinizi çok seviyorum.
Yoon tam kapıdan çıkacakken içeri Lisa girdi.
Lisa:Durun!
Sowon'a doğru ilerledi.
Lisa:Hakim Bey bu kız yalan söylüyor. Bakın hatta görüntüleri burda.
Dedi. Ve kayıtları izletti.
Lisa:Şimdi inandınız mı?
Hakim:İnandım kızım. 2 yıl hapis cezası Sowon'a verilmiştir. Ve daha önce de hapis yattığı için cezası 3 yıl olmuştur...
Sevinerek birbirimize sarıldık. Sowon'dan artık kurtulduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk•Jeon Jungkook☆
General FictionOnu her gördüğümde mutlu oluyorum. Onu her gördüğümde istemesem de ona bakıyorum. Ama onu o kızla gördüğümde yıkıldım. Bu ondan hoşlandığım anlamına mı geliyor?