Sabah gözüme vuran güneş ışıklarıyla uyandım. Ve yataktan fırladım.
Jisoo:Yupi!!! Bu gün-de tatil.
Günlük işlerimi hallettim. Ve dolabımdan üstüme...
Bunları giydim. Ve aşağı indim. Kahvaltımı hazırladım. Ve yedim. Sonra da mutfağı topladım. Ve dişlerimi fırçaladım.
Jisoo:Acaba bu gün Lisa ile birşeyler mi yapsak?
Telefonumu aldım. Ve Lisa'yı aradım.
Jisoo:Alo Lisa? Bu gün beraber birşeyler yapalım mı?
Lisa:Olur. Hemen geliyorum.
Jisoo:Tamam. Hadi kapatıyorum.
Dedim. Vedalaştık ve kapattım. Biraz sonra kapı çaldı. Ve açtım.
Jisoo:Hoşgeldin kanki
Lisa:Hosbuldum.
Odama çıktık. Ve yatağımın üstünü topladım. Ben koltuğa oturdum. Lisa da yatağa oturdu.
Lisa:Hoşlandığın biri var mı?
Jisoo:Niye sordun ki?
Lisa:Lütfen sorumu cevaplar mısın?
Jisoo:Evet var.
Lisa'nın ağzından.
Evet dedi. Eğer G-Dragon'dan hoşlanıyorsa mahvolurum. O sırada konuşmasına devam etti.
Jisoo:Peki. Senin var mı?
Lisa:Evet.
Dedim. Ve gülümsedim. Umarım G-Dragon'dan hoşlanmıyordur.
Çünkü ben G-Dragon'a beslediğim duyguları başka kimse de hissetmedim. Ona çok bağlandım.
Bu bölüm biraz kısa oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk•Jeon Jungkook☆
Ficção GeralOnu her gördüğümde mutlu oluyorum. Onu her gördüğümde istemesem de ona bakıyorum. Ama onu o kızla gördüğümde yıkıldım. Bu ondan hoşlandığım anlamına mı geliyor?