4 gün sonra...
Kapı çok fazla çalıyordu. Yatağımdan kalkıp kapıyı açtım. Ve iki tane kişi içeri girdiler.
1.kişi:Jisoo kim?
Jisoo:Benim.
2.kişi:Hadi o zaman.
Dediler ve iki kolumdan sürükleyip götürmeye çalışıyorlardı.
Jisoo:Siz ne yapıyorsunuz?
Dışarı çıkardılar. Ve bizimkileri gördüm.
Jisoo:Yardım etsenize...hadi Lisa.
Hiçbiri gelmiyordu.
1.kişi:Hadi hızlı ol. Hastaneye geç kalacağız müdür çok kızar sonra.
Bunlar ne diyor?
Jisoo:Ne hastenesi?
2.kişi:Deli hastanesi.
Jisoo:Ne? Beni mi oraya götüreceksiniz?
Kafa salladılar.
Hayatımda herşey birbir gidiyordu. Teker teker...
Jisoo:Aaaaa!Beni bırakmayın. Aaaaa! Lütfen. Oraya gitmeme izin vermeyin. Beni bırakmayın...
...
Artık hayata küsmüştüm. Önce Jungkook sonra...Yine başa döndük.
O günden sonra beni deli sanıp hastaneye yatırdılar. Yani anlayacağınız hayatımdaki herşey berbat.
Ama en acısı da ne biliyor musunuz? Keşke o üniversite sınavını kazanıp da doktor olsaydım...
Hayatımın anlamını kurtarırdım.
...
Burda Eun Woo diye bir arkadaşım olmuştu. Ve şimdi onunla beraber yemekhaneye inip,yemek yiyeceğiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk•Jeon Jungkook☆
General FictionOnu her gördüğümde mutlu oluyorum. Onu her gördüğümde istemesem de ona bakıyorum. Ama onu o kızla gördüğümde yıkıldım. Bu ondan hoşlandığım anlamına mı geliyor?