0.7

1.4K 127 11
                                    


Küçük bir çocuk gibi burnumu çekerek baş parmağımın tırnağını ısırıyordum.

O beni öptükten sonra ona sıkı sıkı sarılmış ve bırakmamıştım. Titreyen bacaklarımla, ondan destek alarak yatağa yatmıştım.

Başımı onun göğsüne yaslamış kalp atışlarını dinliyordum.
Saçlarımla oynuyordu. Rolleri değişmiştik. O, çoğu şeyi umursamaz, hayatındaki tek değerli şeyi Gece olan, Melodi karakteriydi. Ben ise duygusal, küçük Gece'ydim.
Küçük bedeni ile beni ısıtmaya çalışıyordu. Kısa kollarını tüm vücuduma sarmayı az da olsa başarabilmişti.

Dokununca kırılmasından korkuyordum.
Bir kere daha burnumu çekince ellerini saçlarıma doladı.

"Niye bu kadar fazla ağladın?"

Sesinden de anladığım kadarıyla ona sarıldığım süre zarfında o da ağlamıştı.

"Beni bırakacağını sanmıştım. Bir an sen gidersen neler olacağını düşündüm. Hiç, hayatımda koca bir hiçlik olacaktı. Sabahları, sana sarıldığım geceleri özleyip, hemen gece olmasına dileyemezdim. Onun yerine senin yüzünü görmeyi dileyecektim. Ne kadar acı olurdu. Seni ağlarken gördüğümde yanına gidecek cesaretim olmazdı. Utanırdım. Her gün konuştuğum, sarıldığım sana, bir dakika konuşabilir miyiz diye soracaktım belki de. Bunları düşündükçe çıldırdım. Daha felaketlerini bile düşündüm. Seni kaybetmekten çok korkuyorum. Gece'mi kaybetmekten cok korkuyorum."

Son cümlemde sesim titremişti, incelmişti. Gece'nin yüzünü çok seçemesem de gülümsediğini görebiliyordum. Alnıma sıcak bir öpücük kondurdu.

"Ben de."

Anlamadığımı belirten bir ses çıkarttım.

"Ben de güzel Melodi'mi kaybetmekten korkuyorum."

Bu cümleyi duyduğumda içim huzurla doldu. Bedenim rahatladı. Tarif edilemez güzel duygular içerisindeydim.
Gece'nin söylediği kelimelerle rahatlayan bedenim, Gece'nin kokusuyla ve sıcaklığıyla mayışıyordu.

Göz kapaklarım kapanmadan önce Gece'nin sesini duydum.

"Seni uzay kadar seviyorum meleğim."

~~~~~~~~~~

Yarı uyanık halimle elimi uzatıp Gece'nin bedenini hissetmeye çalıştım. Yoktu. Korkuyla gözlerimi açtım, yine yoktu. Yatakta aniden ayağa kalktım. Etrafa bakındım. Yoktu. Evi aceleyle aramaya başladım.

"Gece!"

Odaların kapısını tek tek açıyordum.

"Gece!"

Hiçbir yerde yoktu. Gözlerim dolmaya başladı. Sesim çok aciz çıkıyordu.

"Gece, nerdesin? Yalvarırım nerdesin?"

Beni bırakmayacağına çok inanmıştım. Bütün odalara baktığımda yoktu. Saate baktım, bugün dersi yoktu. Okula gitmiş olamazdı.
Tekrar odama geldim.

"Neden yaptın?"

Yatağa doğru ilerledim. Yürürken hafif sendeledim. Tutunmak için yatağın yanındaki komodine elimi koydum. Elimin altında bir kağıt parçası vardı. Ne yani sadece bir mektup bırakıp mı gitmişti?

Gözümdeki yaşlardan dolayı kâğıtta yazanları göremiyordum. Kolumla gözünü sildim. Kâğıt nokta nokta ıslanmıştı. Sadece tek bir cümle vardı.

"Özür dilerim."

My Black Loneliness~ (GXG) -texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin