Kapının sesini duymamla gözlerimi açıyorum. Uyuya kaldığım koltukta rahatsızca kıpırdanıyorum. Usulca ayağa kalkıp ilerliyorum. Kapının önündeki aynadan kendime bakıyorum uzun bir süre. Şişmiş göz altları, zayıflıktan kemiğime yapışan deri tabakası, solgun yüz... Yavaş yavaş silmeye çalışıyorum kendimi.
Kapı tekrar çaldığında kendime geliyorum ve ağır ağır kapıya yöneliyorum....
Hızla atan iki kalp,
Bütün duyguları barındıran iki yüz,
Ölmek üzere olan iki zayıf beden...
Biri kırılmış, biri de kırmış..
Ama ikisi de birbirine muhtaç, tek fark biri daha fazla..
Ne kadar kin beslemeye çalışıp senden uzaklaşmaya çalıştıysam da, şuan seni, saç diplerinden küçük ayaklarına kadar özlediğimi fark ediyorum.
Yaşlar süzülüyor kızarmış gözlerinden.
Hıçkırıkların yükseliyor boş apartmanda.
Titriyor küçük bedenin, titriyor kısa bacakların.
Neden ağladığını bilmiyorum. Benim yüzümden olmadığını biliyorum.
Birden kendini yere bırakıyorsun. Dizlerinin üzerine. Dayanamayıp ben de yere çömeliyorum.
Bileklerimden tutuyorsun beni. Kendine çekip sarılıyorsun bana.
Sarılamıyorum sana. Kollarım yana düşüyor."Lütfen, ihtiyacım var. Sarılır mısın bana?"
Tepkisiz kalıyorum. Ellerim bulmuyor belini. Sarılamıyor bedenim sana.
"Lütfen..."
Fısıltıyla çıkıyor sesin.
Vücudumu oynatamıyorum. Kas katı kesiliyorum.
Ağlamadan, sessizce bekliyorsun uzun bir süre. Sarılmamı bekliyorsun. Tepkisiz kaldığımı fark edip hıçkırarak ağlıyorsun.
Bir kaç kişi seslerimizi duyup kapılarını açıp bize bakıyor. Bizim hakkımızda konuşuyorlar aralarında. Ahlaksız olduğumuzu söylüyorlar. Kınayıcı bakışlarının ardından kapılarını kapatıyorlar. Ben ise kaşlarım havada onlara bakıyorum.Başını göğsümden kaldırıyorsun.
Ellerini yanaklarıma koyuyorsun. Dudaklarını aralıyorsun, sonra tekrar kapatıyorsun. Ağlamaya devam ediyorsun.
Dayanamayıp kalkıyorum yerden. Eve giriyorum. Hızla kalkıyorsun sende."Mel-"
Kapıyı kapatıyorum yüzüne, daha fazla kırılmasın kalbim diye. Avuç içlerinle vuruyorsun kapıya. İsmimi söylüyorsun, binlerce defa. İsmimi söylerken çıldırıyorsun, tepinme seslerin duyuluyor.
Mutfağa geçiyorum, ayaklarımı sürüye sürüye. Mutfağa girdiğimde bir süre bekliyorum. Hırkamın köşelerini tutuyorum. Duvara yaslıyorum bedenimi. Saat çarpıyor gözüme. 03.45. Bu saatte neden geldiğini sorguluyorum kendimce. Yere çömeliyorum. Dizlerimi karnıma çekiyorum, ellerimle sarıyorum bacaklarımı. Başımı yaslıyorum diz kapaklarıma.Çığlıklarınla uyuyorum o gece...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Black Loneliness~ (GXG) -texting-
Romansa"Ağlama, gözlerin ağlamak için fazla güzel"