Kitaplarda hayat bulduğumu saniyordum. Bunca zaman okuduğum ne varsa belki hayal dünyaminda yardimiyla az cok gördüm saniyordum.
Ama öyle değilmiş iste. Birini ne kadar cok severseniz size o kadar uzakmis. Birini ne kadar özlerseniz size o kadar imkansizmis.
Sicak nefesiyle hayat bulduğumu düsünsemde aslinda kendi sonuma yaklasiyordum. Farkindaydim belki ama olmuyordu ya iste. Seviyorsaniz Hayir lariniz ölüyordu içinizde. Evet leriniz sizin gardinizi indiriyordu.
Ben sana daha ne kadar Evet derim bilmiyorum ama bu gece sana Evet diyemeyecegim.
" Hayır" dedim tek solukta. Ne kadar istesemde sana bugün ve bundan sonraki hergün Hayır.
" Gördüklerin yüzünden mi?" Dedi.
" Hayır " dedim yine. Sana bundan sonra Hayır.
" Ne peki?" Diye sordu yüzsüzce.
" Sana bundan sonra ben Hayırım Atakan. Lütfen seninle görüşmek istemiyorum. "
Yatağın sağ tarafındaki ağırlık kalktı.
Adimlar kapiya kadar gidip durdu. Kimse bisey demedi. Benden bir Gitme bekledi ama alamadi. Benimde bir gururum vardi. En azindan bir iki gun sonra gelseydin. Iki uc saat sonra gelmekte neydi?
Uyandım yine. Uykum yoktu saat erkendi. Ama uyandim ben. Onun kokusuyla doymuştum bu sabaha.
Kalkip giyindim. Masanın üzerindeki silahi belime gecirip botlarimi giydim. Kapidaki korumalar arkamda gelirken kahvalti salonuna indim.
Marcusa doğru yaklasip karsisina oturdum.
" Günaydın" dedi saskinlikla.
Bu kiz güzelsin dediğim de bana saldiran kiz mi bakisi atiyordu.
" Öyle bakma. Beni kurtardın. Bunu nasil oderim bilmiyorum" dedim.
" Bisey yapmadim" dedi. Oysa herseyi yapmışken.
" Eğer beni kurtarmasaydin belki hayatta olmazdım. " dedim.
" Benimle evlenmen benim için büyük bi iyilik olurdu" dedi.
Bu sefer saskinca ona bakarken gülümsedi.
" Üvey babam beni ariyor. Biran önce evlenip dedemin mirasını üstlenmem gerek. Evlenmeden vermiyorlar" dedi. " Senin Atakanı sevdigini biliyorum ama-"
" KABUL ediyorum " dedim.. "Beni buradan götürebilir misin? "
"Evet. Nereye istersen" dedi sevincle.
" Kıbrıs a gidelim" dedim. Sonra sevincle ayagi kalkip benide kaldirdi. Sıkıca sardı bedenimi. Bende sarıldım. Kurtulusuma sıkıca.
***********
Üzerime giydiğim siyah straplez arkada ipleri olan dar bir badi. Altina siyah dar bi etek. Kendimle bu denli seksi oynamalari sevmesemde yinede aksam ki yemek icin en uygunu buydu.
" Çok şıksın " dedi suan duymak istemediğim ses.
" Biliyorum " dedim.
" Abin aşağıda anneni sakinlestiriyor. " dedi. Ellerini omzuma koyup beni kendine cevirdi.
" Ailenin başına bisey gelmesini istemiyorsan sessiz dur. Agzini bicak acmasin. " dedi. Kafami tamam anlaminda salladim.
" ingiltere deki annem? " diye sordum.
" Kaçmış. " dedi. " Babanın yanına" üzüntüyle kafami salladim. Ben onlar icin nelere katlanmisken. Bunlar bana fazla degil miydi.
" Inelim" dedi kolunu uzatirken.
Kolunu es gecip önden kapiyi actim. Salona inip davetin icerisine baktim balkondan. Sık bir ortamda masalar siyah koltuklar beyazdi. Balkona çıkan Atakanla birlikte kafalar bize döndü.
Tanıdık simalara üzüntüyle baktim.
Belimde hissettiğim el ile kendime geldim.
Merdivenleri yavas yavas inip biyolojik annemin bana hizla gelisine baktim. Tam karşımda durdu. Ne yasliydi nede gencti. Ama cok guzel bakımlı biriydi. Vücudun da tek bir kusur yoktu. Guzeldi. Sacları brnim gibi kahverengi bukle bukleydi.
" Eylül" dedi fisiltiyla. " 20 yildit kayip bebeğim" diyip sarildi sıkıca. Benimde icimde birseyler koparken ellerim istemsizce annemi sardi. Kokusu bana bir yabanci gibi degildi.
Gözlerim istemsizce kapandi. Kokuyi icime cekip saatlerce boyle kalabilirdim.
" Kızımı biraz da bana bırak" dedi Babam.
Babam.Hayatim boyunca baska bir adama baba demistim. Onu sık görmemiş olsamda beni hic kırmadan büyüttü. Simdi karsimdaki sert mizacli takim elbiseli yakisikli adam hala diriydi. Yaslanmayi unutmus dediklerimizden.
" Gel bakalım" diyip sarildi belime. Beni icine sokmak ister gibi sıkıyordu. Derin nefesler alıyor ve beni sarmaliyordu.
Cekildigimizde bana bakiyor ve gulumsuyordu.
" Alper kardeşine merhaba desene" diye uyardi babam.
" Merhaba" dedi sadece. Sicak bir abi sefkati yoktu gülümseme bile.
" Atakanla is konuşacağiz." Diyip yanimiz dan ayrildilar.
Herkes yemek yiyip sohbet ederken annem ve babam beni ortalarina almis cocuk gibi besliyor lardi. Cabucak kanim isinmis ve bende onlara yakin davraniyordum.
" Bizimle geliyorsun degil mi?" Diye sordu.
"Atakan ne der bilmiyorum" dedim.
" Hayir" dedi o ses. " Nısanlim benimle kalıyor" dedi.
" Nisanli?!" Sesleri ailemden yukselirken bende saskinca bakiyordum.
" Müstakbel karım" diye elimde tutup beni salona tanitti. " Eylül Tekinoglu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇINILMAZ SON (DÜZENLENİYOR)
RomanceHikaye kapağı için ' parodyy' adlı okuruma çok teşekkür ederim ☺