0.0

227 30 6
                                    

"Memleketmiş!"

Söylenirken bir yandan da bavulumu hazırlıyordum. Sevgili babam tatilimizi memleketi olan küçük bir kasabada geçirme kararı almıştı.

"Oğlum, lütfen" anneme göz devirip elimdeki son sweati de bavula yerleştirdim. kapının arkasındaki kaykayı gördüğümde elime alıp yatağa oturdum.

Perdenin açıklığından dışarıdaki sahaya baktım. Neden orada olmak varken buradaydım ki?

Ağzımdan küçük bir küfür çıkmasıyla babamın kapıdan bana baktığını fark etmem bir olmuştu.

Umursamadan sırt çantamı taktım. şapkamı tersine çevirip kaykayımı koltuğumun altına bavulumu da diğer elime aldım. Babama hiçbir şey demeden odadan koridora geçtim.

"Abiş kamp yaparız değil mi?"

Bavulumu diğerlerinin yanına bırakıp tekrar koridorun ortasına döndüm. Diz çöküp miniğime baktım.

"Tabii ki prensesim." Gülümseyerek şapkamla oynamaya başlamıştı. Şapkamı çıkarıp saçlarımı düzeltti. Minik elleri ile yüzümü tutup öptü. Şapkamı kafama düz taktığında ellerini çekip arkasında birleştirerek gülmeye başladı.

"Böyle daha iyi abiş"

Yanağından makas alıp doğruldum.

"Sen nasıl istersen öyle olsun fıstık."

Gülüp annemin yanına döndüğünde bavulları arabaya taşımak için kapıya yöneldim. Omzuma değen el gerime bakmama neden olmuştu.

"Söz veriyorum çok güzel bir tatil olacak" Babamın mahcubiyetle kurduğu cümle gram ikna edici değildi.

"Eminim öyle olur baba" dedim umursamaz bir tavırla. Ev kapısı açıktı ayakkabılarımı giydim sonrasında
bavulları alıp asansörün önünde beklemeye başladım.

Azra?

"Nereye Bulut?"

"Şehir dışına"

"Ne zaman dönersiniz?"

"Tatil sonu"

Arkasından gelen çocuk kollarını Azra' nın beline doladı.

"Selam, Can ben"
Elini uzattığında kıpırdamadan Azra' ya bakmaya başladım.

"Aşkım, Bulut sınıf arkadaşım."

Elinin havada kaldığı fark ettiğinde hiç istifini bozmadan tekrar Azra' nın belini kavradı.

Asansör geldiğinde içeri geçtim.

"Görüşürüz Bulut"

"Görüşmeyiz Azra"

Zemin kat tuşuna basıp aşağı indim.
arabanın bagajını açıp sinirle bavulları yerleştiriyordum.

Cebimde titreyen telefon daha çok sinirimi bozuyordu.

"Ne var?"

"Sakin ol şampiyon"

"Uzatma kardeşim"

"Memlekete geliyormuşsun?"

"Sen nerden duydun a*ınakoyim?"

"Biz kuzeniz ya hani, amcam babama söylemiş olabilir mii?"

"Gelmemek için direniyorum sakın babama Bulut gelsin dedim, deme"

"Bulut gelsin demedim"

"Aferin"

"Bulut gelsin kelimesinden daha çoğunu vadettim"

BAL | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin