0.1

111 28 0
                                    


Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz 🦋

Herkes klasik olarak ya araba sesleri ya da alarmı ile uyanır değil mi? Normali de budur zaten, öyleyse burada sorun var.

Horoz sesleri kulaklarımı hunharca doldururken yataktan kalkıp açık olan pencereyi kapattım.

Umarım yalıtım vardır.

Tekrar yatağa oturduğumda hala seslerin devam etmesi çıldırma sebebim olacaktı, ellerimi kulaklarıma bastırıp kendi kendime şarkı söylemeye çalışıyordum.

"Gittim fotoğrafçıya otur dedi gülümse gülümseyemem dedim"

Bu kadar olmazdı nasıl bu şarkı horoz sesini bastırmaz?

Hızla duşa girdiğimde bedenime değen ılık su kaslarımın gevşemesini sağlıyor ardından gelen rahatlama hissi ise üzerimdeki bütün negatif enerjiyi toplayıp atıyordu.
15 dakikanın ardından işim bitti belime sardığım havlu ile odaya geçtim.

Kapı ard arda bir kaç kez tıklandığında alt eşofmanımı giyip kapıyı açtım.

Kapıdaki Atlas' ın ikizi Denis' di.

"Bulut, kahvaltı hazır" dedi baştan aşağı bedenimi incelerken.

Gözlerini gözlerime çevirdi fakat uzun süre bakamadan kaçırdı bakışlarını.

"Tamam üstümü giyeyim iniyorum, Denis."

Çıkıp kapıyı kapattığında üzerime tişörtümü geçirdim. Havluyu geri banyoya asıp odadan çıktım. Aşağıdan gelen kaşık çatal sesleri ile karışık porselen tabak sesleri konuşmaların arasından kendini belli ediyordu.

Geldiğimi ilk gören Atlas' dı.

"Günaydın kuzi!"

"Günaydın" diye fısıldadım. Masa kalabalıktı uzun süredir böyle bir kalabalık ortamda bulunmadığım için garipsemiştim ne yapacağımı bilmeyerek dikilmeye başladım.

"Yardım edeyim mi?" Diye sordum son çare.

"Otur aslanım sen" dedi babaannem.

Atlas' da yanında duran sandalyeyi işaret ederken bana bakıyordu. Geçip yanına oturdum.

Mutfak da görevli kadın bana da servis açtığında tabağımdakileri yemeye başladım.

Karşımda oturan Denis' e bakışlarım kaydığında beni izlediğini fark etmiştim.

Tabaktan başımı kaldırıp kaşlarımı dikleştirip bende ona bakmaya başladım. Yüzünü yere çevirdiğinde daha fazla bakmayı kesip önüme döndüm.

Bu kızın derdi neydi?

"Kuzilerin en yakışıklısı bugün ne yapmak ister bakalım?"

Aydeniz gülerek Atlas' a bakıyordu.

"Bir kere Bulut, abişlerin en yakışıklısı Atlas!"

Herkes gülmeye başladığında Aydeniz' e göz kırptım.

"Sahilde kaykay sürebiliriz?"

"Ben diyorum ya efsane bi kuzim var diye!"

Atlas önerimi beğenirken bir yandan da şakayla karışık övgülerini iletiyordu.

Cidden buranın tek çekilir yanı Atlas' dı.

Kahvaltı bitimine kalmadan Atlas ile üst kata çoktan çıkmıştık.

O kendi odasından kaykayını alırken bende sırt çantamı ve kaykayımı almış onu bekliyordum.

"Hazırımke"

BAL | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin