-araf-
sabah gülme sesleriyle karışık bağarışmalarla uyandım.Offf bu ne gürültü.Zaten hala sinirliyim.Dün neredeyse sabaha kadar sinirimi atmak için spor yaptım ama hala bi değişiklik yok.O Işıl denen kızı elime geçirsem öldürücem.Odamın kapısı hızla açıldı ve milay koşarak yatağıma atladı.
''Abiii kurtar beni,kurtar lütfen.Baray beni gıdıklıyor''
''Sayende boğularak ölücem milay çek ellerini boğazımdan''
milay ellerini boynumdan çekip yatağa bağdaş kurarak oturdu.Kapıda duran baray'a başımla işaret verdim.O da ne demek istediğimi doğru anlamış olacak ki yatağa yaklaştı.Milay ''sizin bu bakışmalarınız hayra alamet değil amaaaa yo yo yo ben sizin amacınızı anl-''derken barayla birlikte onu gıdıklamaya başladık.Gözünden yaş gelene kadar devam ettikten sonra bıraktık.Yataktan kalktım ve dolaptan çıkardığım siyah tişörtü üzerime geçirdim.Kot pantalonuma giydikten sonra iki telefonumu da alıp cebime yerleştirdim.Ben odadan çıktıktan sonra baray ve milay arkamdan geldi.Aşağıya inip mutfağa geçtim.Veeeee harika bir kahvaltı sofrası beni karşılamadı tabiki.Bu evde yemek yapmayı bilen tek bir kişi bile yok.Zaten evede düzenli olarak gelmiyoruz.Bir bardak su içip salona geçtim.Özalp ailesinin dosyası dağılmış halde sehpanın üstünde duruyordu.Elime ışılın bi fotoğrafını aldım.Çimenlere yatmış kameraya gülümsüyor,arkasında deniz ve havada uçuşan kuşlar.Güzel bir kız aslında.Off ne diyorum ben.Sanırım uykumu iyi alamadım.Kapı çaldı ve baray kapıyı açmaya gitti.İçeriye korumalarımızdan biri girdi.''Efendim babanız geldi.''dedi.''Alın içeri''dedim.Babam gelip önce milaya sarıldı sonra baray ve bana selam verdi.
babam''Kızları elinizden kaçırmışsınız.''
Baray''Göründükleri gibi değillermiş.''
babam''sizi uyarmıştım.İki gün sonra ihale var ve tunç özalpin çekilmeye niyeti yok.Gidip anlaşma yapın ihaleden biz çekiliyoruz ama onlara ortak olucaz.''
Barayla birbirimize şaşkınca baktık.Böyle bir şeyi beklemiyorduk.Sonuçta hala ihaleyi kazanmak için şansımız var ama babam çekilmemizi söylüyor.Tüm itarazlarımıza rağmen babam bizi ikna etti.Ne güzel ya önce adamı tehdit edip kızlarını kaçıralım sonra adamla ortak olmaya çalışalım.Babam gittikten sonra milayla birlikte kafe masal'a gittik.Burayı severdik,ağaçların ortasında fazla kişinin bilmediği sessiz sakin bir yerdi.Cam kenarı olan masalardan birine oturduk.Garson siparişlerimizi almak için geldi ama ooo onun burda ne işi var?Ne yani garson o mu?
-Işıl selin-
Sabah yanımda bir adet brad pittle uyandım dermişim.Ahh nerde o günler.Yanımdaki sizinde hayallerinizi süsleyen kocaman bi oyuncak ayı da değil.Ayı ama oyuncak değil.İnsan ama ayı olan bi insan aaay ne diyorum ya ben???Yine benim devreler yandı.Deliriyo muyum acaba?
*Senin için 5 yıldızlı güzel bi deliler hastanesinde yer ayarliyim mi?*
Defolup gider misin iç ses
*Sonra beni çok ararsın ama*
''Nah ararım''dedim.AOOOW sanırım fazla yüksek sesle söyledim.Güneş yataktan zıplayıp yere çakıldı.Yerden kalktıktan sonra ufak tefek boğuşmalar yaşadık.Giyinip aşağıya indik ve kahvaltı sofrasına oturduk.Dün akşam birkaç karar aldık güneşle.Farklı bi eve çıkacaktık,iş bulacaktık ve hem okuyup hem de çalışmayı deneyecektik.Evet zenginiz ama kendi paramızı kendmiz kazanmak istiyoruz.Ya da fazla kaşınıyoruz ve sürekli başımıza bela açıyoruz amaaaan neyse ne bakalım babam ne diyecek???????
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyacılık Oyunu(Düzenlenecek)
Ficção AdolescenteBir tarafta dünyaca ünlü iş adamının güzel, egoist, asi ve cesaretli ikiz kızları diğer tarafta dışarıdaki insanlar tarafından korkulan ama gerçekte çılgın iki dost olan bi mafya.Sizce bu ikililer nasıl bir araya gelebilir?