SÖZ

539 33 4
                                    

dayanamayıp yeni bölüm yazdım :).Bu bölümü okurken Blueneck-Lilitu dinlemenizi öneririm.Uzun yazmaya çalıştım umarım olmuştur

------------------------------------------------------------------------------------------------------

-Işılın ağzından-

''Tamam sakin olmalıyız.Sesizce burda durmamız gerekiyor.''

''Neler oluy-''

Milayın sözünü dışarından gelen acı dolu bağırma kesti.Güneş daha şiddetli ağlamaya başladı bir yandan da ''Bu Yankının sesiydi''diye tekrarlamaya başladı.Güneş fazlasıyla duygusaldı ve en ufak bi şeyde bile ağlama kapasitesine sahipti.Şimdiysse ağlaması ciddi bi boyuta ulaşmıştı.Ona sarılıp sakinleştirmeye çalıştım.

''Şhhhh Güneş sakin olmalısın.Bak şimdi ben burdan çıkıp dışarının durumuna bakıcam.Yankının gayet iyi olduğunu görüp hemen buraya geri dönücem tamam mı?''

''Hayır.Burda kalıcaksın.''

Güneşin dediğini pek takmadım ve milaya yaklaşıp eline abimin verdiği silahı tıkıştırdım.Birşey söylemelerine izin vermeden kirişten çıktım.O bağırışın Yankı ya ait olduğunun bende farkındaydım ama öyle olmamasını umuyordum.Olmamalıydı...Yavaş ve sessiz olmaya çalışarak ilerlemeye başladım.Mutfağa geçip elime bıçak aldım ve belime koydum.Mutfaktan çıkacağım sırada biri ağzımı kapadı.Çırpınmaya başladım ama birkaç kişi daha geldi ve beni tuttu.Bahçeye çıkardılar.Herkes birbirine silahları çekmiş duruyordu.Abim...Abim yerde kanlar içinde yatıyordu.Yanına gitmek için uğraşım fakat adamlar ne yaparsam yapıyim bırakmıyordu.Bir adam elindeki silahhı beline yerleştirdi ve bana yaklaştı.Nerden geldiğini anlamadığım çakıyı çıkardı.

''Vaay ikizlerimizden biri saklandıı delikten çıkmış.Baksana güzelim sen Işıl Sellin olansın değil mi?Ahahaha senin dövme merakın olduğunu duymuştum.Ne dersin bu çakıyla güzel vücuduna bir iz birakaym mı?''

Adamın dediklerinden sonra gözlerin sonuna kadar açıldı.Ne yani çakıyla vücuduma kesik mi atıcaktı?Çakıyı gitgide yaklaştırdı.Yüzümden başlayarak bacaklarıma kadar yol izledi.Şortumdan açık kalan kısma kesik attı.Kesiğin acısıyla çığlık attım ama ağzımdaki eller sayesinde fazla belli olmadı.Birşeyler yapması için yalvaran bakışlarımı babama çevirdim.Nefretle elinde çakı olan adama bakıyordu.Adam benden uzaklalşı ve eski yönüne döndü.Bende arkamdaki adamın dikkatinin dağıldığını farkedince dirseğimi karnına geçirdim.Adam acıyla karnını tutunca herkesin dikkati benim olduğum tarafa kaydı.Babam ve adamları bunu fırsat bilip ateş etmeye başladılar.Belimdeki bıçağı çıkardım ne olur ne olmaz diye ve abimin yanına koştum.Tişörttünden parça kopardım ve kanayan yere baskı uygulamaya başladım.Sonunda adamlar arabalarına binip gittilr ama babamlar hala ateş etmeye devam ediyorlardı.Evimiz ormanın içindeydi bu yüzden silah seslerini duyup kimse polise hber veremezdi.Bizden biride veremezdi.Babam her zaman işlerini kendi halletmek isterdi.Korumalar çevredeki diğre yarılılara yardım edip karşı tarafın yaralılarınıda babamın emriyle depoya götürürken akınla yüzleri tanıdık gelen iki çocuk abimi arabaya bindirdiler.

''Akın bende gelicem''

''Işı lütfen şuanda vakit kaybediyoruz yankıyı hemen hasteneye götürmemiz lazım sen kızlarla kal''deyip arabaya bindi ve gittiler.Koşarak içeri girdim ve kızları kirişten çıkarttım.Yankının vurulduğunu Milaya söyledim ama Güneşe söyleyemedim.O fazla hassastı.Birimizin eli bile kesilse sanki ölmüşüz gibi davranırdı,ağlamaktan harab olurdu.Yine babamın emirleri üzerine kimsenin bilmedği yazlık eve doğru yola çıktık.Yanımıza hiçbir şey almadık ve Milay da bizimle geldi.yol boyunca aklımdaki tek şey Yankı oldu.Aklıma onunla geçirdiğimiz bi anı geldi.

(Işılla güneş 5 yaşındayken)

''Abi insanlar ölünce ne oluyo?''

''Bazıları cennet denilen yere bazıları da cehennem denilen yere gidiyorlar.''

''Güneş dediki bi daha onları göremiyomuşuz''

''Evet çünkü onlar gökyüzünde yaşamaya devam ediyorlar.''

''Sen hiç ölme o zaman ben seni göremezsem çok özlerim''

''Hepimiz ölücez ama farklı zamanlarda.''

Ağlayarak abime sıkı sıkı sarıldım.''Sen hiç ölme tamam mı?Bana söz ver beni ve Güneş'i hiç bırakma?

''Söz''

(Şimdi)

Gözlerimden dökelmeye yer arayan  yaşlarla yaptığım savaşı kaaybettim ve yavaş yavaş dökülmeye başladılar.Güneş kucağıma başını yaslayı uyayakaldı.Milayda ön koltukta oturmuş dalgınca dışarıya bakıyordu.Kafamı pencereye dayayıp gözlerimi kapadım.Bana söz verdin Yankı.Gneşi ve beni bırakmayacağına dair,ölmeyeceğine dair söz verdin.Şimdi sözünü tutma zamanı.....

Mafyacılık Oyunu(Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin