Bir...
Ne?
Çiğköfte mi?
Benim çiğköfteyi görüp büyük bir kahkaha patlatmamla kafasına yazma bağlayıp şalvar giymiş Berilin arkadan fırlaması bir oldu. Şaşkınca ona bakıp ağzımı kapamaya çalışırken Doruk:
"Sıra gecesine hoş mu geldik milleeet!" Diye bağırdı. Ardından arkadan çıkan Yalın ve Cemre de bir şarkı açınca herkes saçma sapan hoplamaya filan başladı. Doruk ve Kuzey de kocaman bir tepsi çiğköfteyi yoğuruyorlardı. Cemre müziği durdurup:
"Mumları söndürüp ışığı ayarlayın. Sende şu kıyafetten kurtul. " Dıyıp beni kolumdan tuttuğu gibi içeri kattı.
"Tamam anlıyorum Kuzey'in sana bu ortamda çıkma teklifi etmesini her gece uyumadan önce düşünüp hayal ediyor, her mum üfleyişinde ve yıldız kayması gördüğünde bunu diliyor olabilirsin ama benim kuzenim nihayetinde o ve onun hayatının selameti devamı ve ahdınlığı için seni uyarmam gerek, yanlış anla ya da anlama ama resmen kuzen aşkımı görünce dibin düşüyor tamam itiraf ediyim çok mütiş, yakışıklı ve mutlu ve harika gözlü ve uzun ve kaslı ve naif olabilir ama bu kadar da belli etme bebekim. " Dedi Beril.
"Ne dedin lö?" Demesiyle Cemreye baktım.
"Her neyse hadi kurtul şu kıyafetlerden biraz eğlenelim."
Başımı olumlu anlamda sallayıp üstümü değiştim. O sırada yüzümden silinmeyen gülümsemeyi fark etmekse beni mutlu etmişti.
***
Burnumun kaşınmasıyla gözümü zorlukla açtım. Burnumu kaşımaya çalışırken ağzıma giren sarı yumağı fark etmem bir oldu. Hıxla yerimden doğrulunca sarı yumak da gürültüyle yere yuvarlandı. Uyku sersemi gözümü ovalayıp dikkatle bakınca sarı yumağın Beril olduğunu gördüm. O kadar gürültüyle yere düşmesine rağmen uyanmamıştı. Buna şaşırmayı sonraya bırakıp koltuktan kalktım. Karşıdaki koltukta oturup uyuyan Cemreyi gördüm ve ardından burnunun dibinde olan ayağı... Tekrar dikkatle ayağı incelerken yerde ayaklarını koltuğa atıp uyuyan Doruğu fark ettim. Gülmemeye çalışıp arkama dönmüştüm ki kafamı sert birşeye çarptım. Sinirle kafamı kaldırdığımda elinde kahve fincanı olan Kuzeyi gördüm. Hayırdır bakışı atarken oda elindeki kahveyi sehpaya koydu ve:
"Valla bende bilmiyorum akşam bi ara uyumuşuz bende yerde uyandım. Daha çok olmadı uyanalı. " Dedi. Başımla onaylayıp yerdeki doruğu ayağımla dürtüp uyandırdım. Biraz homurdansa da sonunda kalkıp oturabildi. Ardından Cemre ve Gerilim de uyandırıp koltuğa oturttum. Sonunda hepimiz kendimize geldiğimizde saat öğlen 3e geliyordu. Beril kruvasan olmadan uyanamayacağını söyleyip durduğu için Cemreyle ikisini markete yolladık. Kuzey de kahve yapmaya mutfağa gidince Doruk'la birbirimize baktık. Üstündeki 7XL büyüklüğündeki ceketinin kapşonunu kafasına geçirip tekrar uyumaya başlayınva bende telefonuma bakmaya karar verdim. Biraz vakit öldürüp mesajşarıma girince tanımadığım bir numaradan mesaj olduğunu gördüm.
"Bu kim yha! " Diyip kafamı kaldırmıştım ki kafam sert birşeye çarptı. Acıyla kafamı tutarken Doruk da elleri alnında bana pis pis baktı.
"Bana kafa attın limon kafalı. " Demesiyle bende:
"Senin kafanın benim kafamın arkasında ne işi var birader? " Dedim. Oda:
"Boşver bunları da mesajı atan kim ondan haber ver sen. " Dedi bende bilmiyorum dercesine omzumu silktim. Cevap olarak kimsin diyip teledonu kapattım ve televizyonu açtım. Kanallarda gezinirken güzel bir magazin programında durup saçma ama komik şarkılar eşliğinde ünlülerin makyajsız hallerini izliyorduk ki Kuzey mutfaktan seslendi:
"Biri şu çöpleri atsın. " Demesiyle Doruk bağırarak "Ebe değilim!" Dedi ve kollarını kavuşturdu. N olduğunu anlamada ona bakarken Kuzey:
"Sona sen kaldın ellerinden öper çöpler. " Dedi ve kapıdan sırıtarak baktı. Bende gerizekalılar diye söylenerek çöpleri aldım. Dışarıya çıktığımda güzel bir hava vardı. Derin nefesler alıp mutlu mutlu çöp kovasına gittim ve değişik sesler çıkarmaya başlafım. Çünkü bir keresinde çöp atmaya çalılırken çöpün içindeki kedi yüzüme fırlamıştı. Çöpte kedinin olmadığından emin olup çöpü fırlattım ve tam o anda telefon çalmaya başladı. Sinirle:
"Lan Doruk çöpü atmamı izleyip tam o anda aramayı filan mı planladın? " Diyip sinirle isme baltım. Ama bu sabah mesaj atan numaraydı. Sinirle aramayı açıp:
"Kimsiniz? " Dememle karşıdaki kişinin Arkana bak demesi bir oldu.
Okuyup oy vermeyi unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Okulum (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionKendime mektup: Ben Ayça. ̶A̶d̶ı̶m̶ ̶b̶u̶ ̶m̶u̶ ̶g̶e̶r̶ç̶e̶k̶t̶e̶n̶ ̶ Anne ve babamın biricik kızı Ayça. ̶A̶n̶n̶e̶s̶i̶n̶i̶ ̶ö̶l̶d̶ü̶r̶e̶n̶ ̶A̶y̶ç̶a̶ ̶ Onların gurur kaynağı olan tek çocukları, benim. ̶G̶u̶r̶u̶r̶ ̶d̶u̶y̶a̶m̶a̶y̶a̶c̶a̶k̶l̶a̶r̶ı...