4- Yeni bir vaka

502 30 4
                                    

Hastanede işi bittiğin emin olduğunda tekrardan kırmızı çantasını aldı ve kapıya doğru ilerledi. Elbette kapıya kilit vurmayı da ihmal etmedi. Montunun arasına sıkışmış kahve saçlarını çıkardı. Telefonundan saate baktı. Önce dedektiflik bürosuna uğrayacaktı daha sonra ise babasının pastanesine.
       Her zamanki yüksek topuklu ayakkabıların sesi yankılanıyordu hastane koridorlarında. Tüm dikkatleri üzerine çekiyordu ama bu onun için önemli değildi. Hiç umursamadan dışarı çıktı. Ani soğuk havanın vurmasıyla vücudunun titrediğini hissetti. Hastane merdivenlerinden inerken önünde bir anda siyah bir Porsche beliriverdi. Siyah cam yavaşça açıldı ve içinden bir adet Kai çıktı.
"Külkedisi bugün nereye gidiyor. Bir şehir turuna ne der acaba."
" Saol ama dedektiflik bürosuna gidiyorum. Şu kaçırılma vakaları ile ilgili bir şeye bakmam lazım."
"Tanrım senin beynin elektronik mi bırak da her alanı mesleğinde uzman kişi yapsın Jennie."


Kız bu söylenenlere sadece omuz silkerek yanıt verdi.
"Madem ısrar ediyorsun gel bırakayım."
"Gerek yok yürürüm sen anca şehri turla."
Jennie hızla oradan uzaklaşırken Kai de arkasından koşuyordu. Kai birden Jennie'yi belinden tutup kendine bastırınca nefes alamadığını fark etti. Kai'nin eli ise yerinde durmuyor kazağın altından ellerini çıplak vücuduna değdiriyordu.
"Benimle geliyorsun küçük hanım."
"T-tamam."
Kai ondan uzaklaşıp arabasına yönelince Jennie de arkasından ilerlemişti. Yüzü ise kıpkırmızıydı.
Yol boyunca hiç konuşmamışlardı. Ve şimdi ise Jennie istediği yere gelmişti. Tam arabadan inecekken Kai'nin sesiyle durdu.
"Jimin ile çok yakın olma. O hergeleyi sevmiyorum."
"Peki."
Bir şey ima etmeye çalışıyormuş gibi kapıyı hızlıca çarpınca siyah araba hızla uzaklaştı. Jennie içeri girdiğinde bilgisayara bakan Jungkook ve Jimin görmeyi tahmin etmişti. Hemen yanlarına gitti ve ellerini ikisinin omuzuna koyarak o da bilgisayara bakmaya başladı.
"Ne yapıyorsunuz çocuklar?"
"Şuna bak Jennie."
          Jennie gözlerini iyice kıstı ve olanları inceledi. Bu katildi. Ayaklarından başlayarak görüntü yukarı çıkmaya başladı. Yüzüne doğru. Ama onun yüzü yoktu.
"Amma yüzsüz bir insanmış."
"Jungkook şu durumda espri yapma!"

             Görüntünün ardından bir video çıktı. Daha doğrusu bir ses kaydı. Önce Demir sesi. Sonra ayak sesi. Daha sonra kız çığlıkları. Ve sesler kesildi.

"Silah kullanmıyor."
"Bazen ben düşünüyorum da ben neden bu kadar zeki değilim."
          Jennie ger zaman bu ikilinin esprilerine gülerken bu sefer gülmemişti. Çünkü içinin ürperdiniz belliydi.
"Size iyi çalışmalar çocuklar."
"Gidiyor musun daha yeni gelmiştin."
"Geç oldu. Belki yarın."
"Sen bilirsin."
Jennie dışarı çıktı ve ürkekçe etrafa baktı. Yolun tam kenarında kapşonlu bir adam vardı. Jennie fazla takmadı ve yoluna devam etti.
         Bir süre sonra yerde bir şeyin sürüklenme sesi geldi. Daha sonra ise demir sesi. Daha sonra ise kız şuurunu kaybetti ve iki çift kol onu tuttu. Gözlerini açtığında nerde olduğunu tahmin bile edemezdi.

You are my prey  • YOONNİE  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin