6. BÖLÜM

2.3K 124 9
                                    

Şalından ve elbisesinin eteklerinden damlayan suları izlerken bu hale nasıl geldiğini sorguluyordu. Bir an... Kısacık bir an o adamın ölmesini istemişti. Bunu nasıl düşünebilmişti? Eslem ne vakit bu denli merhametsizleşmişti?

"Onu kurtardın işte. Ölmesini izlemedin ki." diyen iç sesini susturdu. Onu rahatlatmasına izin vermeyecekti. Bir saniye için bile olsa böyle düşündüğü için kendini yargılaması gerekiyordu. Yoksa alışırdı. Yavaş yavaş, merhameti yok olur, o da dayısının bahsettiği kötü insanlardan olurdu. Çünkü kötülüğe kötülük ile karşılık vermek de kötü kalplerin işiydi.

Eve çağırdıkları doktorun  Savaş'ın odasından çıktığını görünce ayağa kalktı Eslem.

"Durumu nasıl?" diye sormadı. Herhangi birşey söylemedi. Sadece doktorun konuşmasını bekledi.

"Korkulacak bir durum yok." diye söze girdi adam. Artık Eslem nasıl görünüyorsa, adam onun kocası için korkan, endişeli bir eş zannetmişti.

"Savaş Bey gayet iyi.  Birkaç günlük iyi bir bakımla kendini hemen toparlayacaktır. Yine de beklenmedik bir durumda beni arayabilirsiniz."

Gerekli açıklamayı yaptıktan sonra gitti doktor ve Eslem yine, üzerindeki ıslak kıyafetleri ile koridorda yalnız kaldı.

"Savaş Bey iyiymiş çok şükür." diye yanına gelen Güzide 'ye başını sallamakla yetindi.  Bu gece pek konuşacak durumda değildi.

"Sizden birşey isteyebilir miyim." diye sordu Güzide. Çekinir gibi hali vardı. Elindeki bardağı göstererek konuştu.

"Ben bunu Savaş Bey için yaptım ama, açıkçası vermeye biraz çekiniyorum. Olanlardan sonra kesin çok kızgındır. Benim yerime siz götürebilir misiniz?"

Önce kabul etmek istemese de buraya geldiğinden beri ona pek çok yardımı dokunan bu kızı geri çevirmek istemeyerek elindeki bardağa uzandı ve ona küçük bir tebessüm etti.

Ardından çok fazla düşünmeden odanın kapısını çaldı "Gir" komutunu duyunca içeri girdi.

Savaş üzerindeki ıslak takımı rahat bir eşofman ve tişört ile değiştirmiş, halsiz olduğu apaçık belli bir halde yatağında uzanıyordu. Gelenin Eslem olduğunu görünce kaşlarını çattı.

"Ölüp ölmediğimi kontrole mi geldin?"

"Bunu getirdim." dedi Eslem onun saçma sorusunu duymazdan gelerek. Elindeki bardağı yatağın hemen yanındaki komodinin üzerine bırakarak ardını döndü.

"Dursana!" diye seslendi Savaş.

Genç kız yüzünü ona döndüğünde, onun kaşları çatık bir vaziyette onu süzdüğnü gördü.

"Senin elbiselerin neden ıslak böyle?"

Bu soruyu da duymamış gibi yapıp, birşey söylemeden tekrar arkasını döndü ve odadan çıktı Eslem. Bütün kasları yatmak için sızlarken odasının yolunu tuttu. Uzun bir uykuya ihtiyacı vardı.

***

Gecenin yarısı gözlerini açtığında neden uyandığını bilmiyordu. Sadece birşey onu dürtmüş ve uyanmasına sebep olmuştu. Odasından çıkarken tek istediği koridorun sonundaki balkonda biraz hava almaktı. Hem oranın manzarasını da seviyordu. O balkondayken deyim yerindeyse denizi ayaklarınızın altında hissediyordu. Koridorda yürürken, Savaş 'ın odasının önüne geldiğinde adımları durdu. Acaba durumu nasıldı? Tabi ki bu Eslem' i alakadar etmezdi. Ama ya aniden fenalaşmışsa ya? Sonuçta başını çarpmıştı. Ya birşey olmuşsa? İnsan olan yanına tepkisiz kalamadı ve Savaş'ın odasının kapısını açtı. Sessizce odaya girerken, onun uyuduğunu gördü. Biraz daha yaklaştığında ve daha dikkatli baktığında ise çok fazla terlediğini ve sayıkladığını fark etti.

KALBİM DE BİR SANCI  -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin